30.
Başlıyorum.
Ter ve benzeri kötü kokulardan ölümüne tiksinen bir psikopat olduğum için (hem kendimde hem de başkasında), bugüne kadar edindiğim bilgi birikimini aktarayım da, vatana millete hayırlı uğurlu olsun bence.
Yukarıda süslülerin yazdıkları "pamuklu giymek, sık sık duş almak" vs her türlü şeye katılıyorum, kesinlikle önemli kriterler, ancak bazı bünyelerde bunlar tek başlarına yeterli olmayabiliyor.
Şöyle ki, ölü deri de aynı kıyafet gibi kötü kokuya sebep olabilen ve barındırabilen bir yapı.
Özellikle şu anki sıcak ötesi hava gibi durumlarda vücudumuz çok daha fazla ter ürettiği için, bu barındırma miktarı ekstrem boyutlara ulaşıyor.
Buna dair bulduğum en pratik çözüm, eldiven şeklindeki keseler. The Body Shop'ta da var,lionesse gibi daha uygun fiyatlı alternatifleri de var. Öncelikle duştayken cilt tipimize uyan bir sabunla bunu her yerimize özenle uygularsak, ölü derilerden arınmış oluruz.
Ben genelde ardından banyo lifiyle duş jeli kullanıyorum. o günkü ruh halime göre, daha serinletici (yves rocher yeşil çaylı duş jeli) veya daha tatlı kokan (yves rocher yulaflı vücut şampuanı), veya o gün cildimi hassas hissetmişsem daha nemlendirici özellikli bir duş jelini (le petit marseillais-portakal çiçekli son dönem favorim) de köpürte köpürte uygulayınca insan daha bir güzel kokuyor.
Buradan çıkacak sonuç, ter kokusu yaratacak bölgelerdeki pisliklerden özenle arınırsanız (koltuk altı, özel bölge, vücutta kat yapan diğer bölgeler, vs) 1-0 önde oluyorsunuz haliyle.
Bütüüün bunlara ek olarak, ben duştan çıkınca önce her yerime body mist sıkarım, sonra kremlenirim, sonra deodorant (rexona men'in herhangi bir stick çeşidi), sonra pudralanırım, sonra da başka bi body mist sıkıp, en son evden çıkarken parfüm sıkarım.
Şu an kullandıklarım; bath and body works - midnight bişey bişey body mist, krem - johnson's baby baby lotion (pembe şişeli mis gibi pudra kokan bişey) , The Body Shop - Yeşil Çaylı Body mist ve body sorbet (busdolabında tutarsanız çok serinletici oluyor kendisi.)
Pudra için ise ayrı bir tarifim var, herkese tavsiye ederim.
Herhangi bir marka pudrayı alıp bir kavanozun yarısına kadar dolduruyoruz. sonra bir miktar pamuğu avcumuzda yuvarlayarak top top yapıyoruz. en az 5-6 top olmalı ama, kavanozunuzun boyutuna göre siz karar verin tabi. sonra bu toplara evde sağda solda kalan parfümlerden, aromatik yağlardan vb. insan cildinde kullanılması sorun vermeyen ve güzel kokan herhangi bir şeyden epey sıkıyoruz. bu noktada bence yaratıcılığımızı kullanabiliriz, nasıl kokuları sevdiğinize bağlı bu tamamiyle. epey sıkmak derken, pamuk iyice ıslanacak ama üzerinden şıp şıp su damlamayacak kadarı yeterli. sonrasında bu pamukları yarısına kadar pudra dolu kavanoza yerleştirip, kavanozun kalanını da tamamen pudrayla doldurup, kapağını kapatıp, allah yarattı demeden çalkalıyoruz. ne kadar çalkalayabilirseniz o kadar iyi, ama size tavsiyem kapağını hemen açmaya kalkmayın, hem kokuyu muhafaza etsin, hem de her tarafa pudra uçuşursa her yeri temizlemek zorunda kalırsınız, tecrübeyle sabittir.
şimdi akllara gelen soruları cevaplıyorum, gül gibi parfümümü allahın pudrasına mı sıkıcam, valla ben babaannemden kalan chanel no.5'imi affetmeden sıktım o pamuklara, çünkü içinde azıcık kalmıştı şişenin, kendime sıkmaya kalksam 3 günde bitecekti, ama bu pudra hikayesiyle ben aylaaaaarca o kokuyu üzerimde taşıyabildim. o yüzden sevdiğiniz bir parfümünüzden az kaldıysa bu yöntemi uygulamak güzel olabiliyor.
ikincisi, hemen ertesi günü kavanozu açıp "eah kokmuyo bu" demeyin, kokusu zamanla yerleşiyor ve gitgide güzelleşiyor.
soru, ben bu pudrayı nerede kullanıyorum?
vücudumda derimin derime temas ettiği her yerde. bilmem anlatabildim mi?
hatta geçen gün bu pudrayı mini boy bi pudra şişesine nane yağı damlatılmış pamuk teperek uyguladım, ayakkabılarıma döküyorum giymeden önce, müthiş oluyor. arkadaşların evine gittiğinizde vs. gururla ayakkabılarınızı çıkarabiliyorsunuz. tabii, ayaklarınızı düzenli olarak ölü derilerden arındırmazsanız allahın gariban pudrasından mucizeler beklememenizi tavsiye ederim, ama beterin de beteri vardır tabi.
temel olarak taze ter değil de, soğumuş ve üstüne bir daha terlenmiş ter işleri berbat ettiği için, bakteri üremesini engelleyen faaliyetlerden yararlanmak, keselenmek, ve deodorant önemli. o kokuyu biriktiren faktörlerden arınmazsak, kokuyu ancak maskeleyebiliriz, o da geçici bir çözüm. mesele kokunun oluşmasını baştan engellemek. şişmanlık, beslenme vb faktörler illa ki bir rol oynar, ama iş insanın kendi temizliğinde bitiyor. 170 kiloyu görmüş babam (baba=erkek=kıllılık, ve ona rağmen kokmamak) hayatımda bildiğim istisnasız her zaman en temiz kokan erkektir.
sonuç olarak, 3-4 günde bir duşa girip de şöööyle bi azıcık banyo lifiyle sabunlanıp çıkan, sonra da teri değil de harbi harbi teni kokan, bir tuvalete dahi girip çıktığında mide bulandırıcı kokan insanlardan biri olmamanın yolları baki. şahsen insanüstü terleyen bir insanımdır, sigara dahi içmeme rağmen güzel koktuğuma dair iltifat alırım insanlardan. bahanesi yok bacılar. haydi kızlar duşa!
28 temmuz 2015 15:55
28 temmuz 2015 16:10