1. Bir tatil dönüşü Dubai havaalanında, gecenin kör vakti, uzun bir uçuştan sonraki aktarma uçuşunu bekliyordum. Yorgunluktan, belimin bıkınımın tutulmasından ve ara ara uyuyup uyanmalardan seme gibiydim.
Uçsuz bucaksız parfüm standlarında parfüm koklamaya başladım zaman geçsin diye. Ne parfüm almaya niyetim vardı, ne de zaten akli melekelerim sağlıklı bir seçim yapabilecek durumdaydı.
Bir sisley standının önünde durdum. Min 30-40 çeşit falan vardı. Önce ona şaşırdım oha sisleyin bu kadar parfümü nasıl olur diye.
Bi kaç tanesini denedim kokladım, bileğime elime saçma sapan yerlerime sıktım. Bütün kokular karıştı, hepsi de çok ağır geldi. Kendime “senin yapacağın işe” diyip oradan ayrıldım.
Aradan saatler geçti, eve döndük, uyuduk uyandık. Sol bileğim nasıl güzel kokuyor! Saatin plastiğine sinmiş koku saat de buram buram kokuyor. Sapık gibi kokluyorum sürekli snif snif. Üst notalarla alakasız manyak edici bir alt nota! Duşa girdim çıktım hala kokuyor. 2 gün falan kaldı o koku saatte inceden.
Asla hatırlamıyorum ama adını, şişesini, tipini, ayırt edici bir özelliğini.
2 senedir o kokunun peşindeyim, bulduğum her sisleyi deniyorum. Yok allah yok! Deliricem.
Tek çarem Dubai havaalanına gitmek heralde dedim. Bu sene yine oradan aktarma yapmam gerekti. standın yeri ve parfümlerin dizilimi de değişmiş. (Ya da ben bu kez havaalanının başka bir kanadına denk geldim, onu da çözemedim) Yine bulamadım, yine hüsran.
Artık kendimden şüphe etmeye başladım. Ya halüsilatif bir kokuydu (olmayan bir kokuyu kokladım beynimde dnfnf) ya da belki de aynısını kokluyorum ama o değildi gibi hissediyorum denediklerim içinde. (Flaş tv yapımı, sırlar dünyası izlediniz..)
Bu kuduruk arayışıma artık bi son vermek adına “L’Eau Revee d’Alma” aldım sonunda, en yakını bu sanki (belki de bizzat bu, bilemiyoruz) Saraysoylu bi babaanne kokusu bu ağırlık itibariyle djfjfjjf ama alt notaları istediğime çok yakın kıpsss. Akşam bir yere gideceğim vakit, sabahtan sıkıp oturup bekliycem artık o şekil kullanıcam napalım.