sanırım sadece kıyafetler yüzünden izlenen diziler diye bir liste olsa, listenin başı olurdu.
aşk, ilişkiler, seks, giyim, alışveriş gibi konuları işleyerek kadınları mest eden bir diziydi. 6 sezonluk dizi ve 2 sinema filmi ile (kadın izleyiciler açısından) ortalığı savurmuştu vizyonda olduğu günlerde. sonra Carrie'nin etinden, sütünden daha ne kadar faydalanabiliriz diye düşünenler tarafından carrie'nin geçmişi/gençliğini konu alan "the carrie diaries" dizisi vizyona girdi ama sanırım bu dizi kadar tutmadı.
dizide oynayan 4 kadın da bu dizi sayesinde kariyerlerinde yükselişe geçti ama sanırım bu yükseliş rüzgarından en çok Sarah Jessica Parker faydalandı. bir moda ikonu oldu, giydiği kıyafetler (ve abartılı saç aksesuarlarıyla) ile sık sık gündeme geldi. at suratlı olmasıyla dalga geçilse de, diziyi izlerken sjp'de tuhaf bir enerji olduğunu fark ediyorsunuz. gülümseyişi, mimikleri, bakışı ile dünyalar güzeli bir kadın olmasa da "bir şeytan tüyü var" dedirtiyor.
özellikle bu dizide Kim Cattrall'ın can verdiği Samantha Jones karakteri, dizi evreninde yaratılmış en başarılı kadın karakterlerden biridir şahsımca.
kadınlara başka bir dünya sunan, özlenen dizi. her karakteri ayrı eğlenciliydi ama filmleri büyük hayal kırıklığıdır.
izlerken nasıl giyinileceğini öğreten dizi. (gizlinot: (gizlinot:epey para harcamanız gerektiğini de anlıyorsunuz ))
1 gece de 1 sezon+2 bölüm izleyerek kendi rekorumu kırdığımı düşünüyorum,sizi içine çekiyor resmen,karakterleri sahiplenmemek ise elde değil...ama bi uyarı; adı gibi 'sex' dolu bir dizi onu bilerek izlenmesi gerekir,ama sonradan en tabulu insan bile takmadan rahat izler...
son 2 sezonunu biter diye kıyamadığım için izleyemediğim dizi.
Gelmiş geçmiş en güzel kadın dizisidir.
kendisini cok ozledigim, lakin kpss illetine calistigimdan izleyemedigimdir.
ciddi karasevdaya düşüp psikolojisini bozmuştur.
aslında annesinin bunun bir hastalığa dönüştüğünü farkedip tedavi ettirmesini isterdim.
saç, endam, ihtiraslı hızlı adımlarla yürümeleri, gözlerindeki kıcılcım, histerik kahkahaları, cahil kavgaları, hüznü..
bihteri sadece iyi ya da sadece kötü olmadığı için seviyorum. biz gibi.
çetin beyin evinde annesine ağladığı sahne her seferinde beni benden alır.
(link: http://www.youtube.com/watch?v=7MsU4-TvHWo anne ben ölüyorum yardım et)
mezar taşında bihter yöreoğlu yazması hüzün verir...
anna karenina ile birlikte bir yerlerde kahve içip biz bu tırt adamlara nerden aşık olduk diyorlardır belki;)
"romantik fön" sayesinde meşhur olmuştur..
bu kadında beni çeken anlamsız bişi vardı. onu ilk kez haziran gecesinde tanıdım ve gözlerimi ayıramadım. allahım bu ne güzellik. gittikçe güzelleşiyor. gençliğinden bile daha güzel diye düşünüyordum. meğer aynı toprakların insanıymışız. toprak çekmiş. iyi ki de çekmiş. yüzündeki kırışıklıklar onu biraz zorluyor. makyaj malzemeleri kırışıklıkları pek sevmez. içlerini doldurup daha beter kırıştırır. onun yaşında aynı enerjiyle hepimiz oluruz inşallah.