27.
özellikle kilo aldığım dönemler izlediğim program, adeta içine çekiyor insanı ve fark ediyorsunuz ki aslında ağır olmaları kilolarından değil yaşadıklarından dolayı, hemen hemen bütün katılımcıların istismar ve travmaları vardı beni gerçekten üzmüştü
15.
3. Sezonu izliyorum ve en çok canımı sıkan şey ne carrie'nin saçma kombinleri, ne bencilliği, ne miranda'nın kaybolmuşluğu... canımı sıkan, upper east side prensesi charlotte'u 50'lerinde tam bir karikatüre, komedi unsuruna çevirmiş olmaları. Hikayenin en stabil, kararlı, mücadeleci ve prensipli insanlarından birini saçma sapan çocuklarından ödü kopan bir anneye, kendisi için din değiştirdiği eşini neredeyse köpeğine değişebilecek bir eşe, çok iyi eğitimi, donanımı ve genel mükemmeliyetçi yapısıyla çok profesyonel bir iş kadınından, iş yerinde gen z'lerin yanında rezil olup duran, emekliliği gelmiş geçmiş bir teyzeye dönüştürmüşler.
Yazarlar orijinal satc'nin yazarlarıyla aynı diyorlar, kim bu charlotte'u bu kadar kıskanan çıksın konuşsun, derdini açık açık söylesin bence. Bu yarım yamalak karikatürden midem bulandı, komik de değil. Ayrıca aşırı sıkıcı bir karakter haline gelmiş, orijinal charlotte'un 100'de 1'i kadar cazibesi yok.
26 temmuz 14:59
27 temmuz 09:48
41.
biri bana yardım etsin. bitirip bitirip bi daha izliyorum. güvenli alanım gibi bu dizideki kaos. çıkamıyorum.
diziye gelecek olursak.. gündelik yaşamdan ve alt/orta sınıf bir aileyi o kadar güzel anlatıyor ki.. sanki bu aile yaşıyor ve kameramanlar bu ailenin hayatını çekmeye çalışıyor gibi. her karakteri ayrı ayrı anlayabiliyorum, kimsenin yaptıklarını yargılamıyorum nedense..
bu dizinin bağımlılığından nasıl kurtulacam bilmiyorum..
40.
bu dizi yayınladığı yıllar küçüktüm izlemedim ama annem sürekli tekrarlarını izlerdi senede bir mutlaka ben ortaokuldayken anlamazdın niye bu kadar izlediğini. Şimdi ben de onun gibi 2 defa bitirdim yine izlerim yani, tam bir bağımlılık.
en sevmediğim karakterler sedef ve şevket, ali Rıza. en salaklari ise leyla ve necla ilk gördükleri adama aşık olup mal gibi hareketler, ferhunde ise yanlış anlaşılan biri iyi birisi olmayabilir ama saf kötü de değil. dizinin en saçma kısımları özellikle hayriye başlarına gelen her şeyi ferhundeye yıkıyor, ya senin salak kizlarina da o mu dedi gidin oğuz birbirinize girin diye ya da Leylaya defalarca geri Oğuza dön diye ferhunde mi söyledi. ferhunde kimsesiz büyümesine rağmen okumuş, işi gücü olan güçlü bir kadın. kaymakam ali rızanın ailesinde yenmeyen halt kalmadı.
14.
Öncelikle günün anlam ve önemine ithafen :)
Bu başlığa 9 yıl önce yazmışım ve bu süre içinde aşkı memnu hakkında düşüncelerim o kadar değişti ki. Mesela o zaman Firdevs bana strateji uzmanı gibi geliyordu şimdi ise öyle gelmiyor. Tekrar izlediğimde gördüm ki Yaptığı bütün davranışlar, aldığı bütün aksiyonlar aslında bihter'in ölümüne giden yoldaki taşları dizmiş.
Bu kadın bencilin önde gideni. Kızlarını tanımıyor ve tanımaya çalışmıyor. onları anlamıyor sadece çıkarlarına hizmet eden bir araç muamelesi yapıyor. Önce Peyker'i kullandı sonra baktı Bihter yağlı bir kapı buldu oraya attı kendini. O kadar kötü bir anne ki Bihter gözünün önünde kayboluyor onun bu kaybolmuşluğunu bile farkedemiyor. Çünkü hep o ve onun çıkarları ön planda. Bir de kızına güç ve cesaret vermesi gerekirken Bihter'e Adnan'a söylerse berbat bir geleceği olacağı hakkında bir tirad atıyor, kızı daha da çıkmaza sürüklüyor. Amacı kafeslediği zengin adamı ve lüks içindeki hayatını kaybetmemek. O konuşma bile kendini korumak için.
Düşünüyorum da bu kadın aşkı memnu'daki tek kötü karakter. Yalıya geldiği bölümden sonra ev tamamen entrika yuvası haline geliyor. Kurduğu karmaşık ilişki ağı içerisinde Bihter'i bir karanlığa sürüklüyor. Onun Behlül'e olan aşkını bildiği halde nihal ile behlül'ü birleştirip kızına bir gol atıyor. Amacı güya kızını korumak ama gerçekte yalıdaki rahat hayatını bozmamak.
Dizinin sonunda karma en güzel bu kadına işledi.
35.
Bitirdiğim ama sürekli izlemeye devam ettiğim dizidir. Bence aile ilişkileri en iyi işlenen dizilerden.
Tek sinir olduğum konu Claire'in zorbalığı. Haley'e okul kariyer zorbalığı yaparken süper zeki çalışkan Alex ile de ilgilenmiyor. Onu da erkeksi buluyor. Kadını asla mutlu edemiyorsunuz.
Kocasını ayrı kızını ayrı zorbalayan bu kadına madem sen çok süperdin neden bu adamdan hamile kaldın dengini bulamadın ,çok eğitimli akıllı anneydin de neden kızını moda konusunda yönlendirmedin diye sövüyorum izlerken.
13.
Bu kadın büyükannemin aynısı. Tüm ailede sosyal zekası en yüksek kişi büyükannem. 90 küsür yaşında (gizlinot: 🧿🧿🧿) hala tek yanlış cümlesi yok. O an söylediğinde saçma gelen şeylerin derinliğini ve doğruluğunu sonradan anlıyorsun. Gezme, davete verilen önem, spor, bakım, çağdaşa uyum sağlama onlar da aynen devam. Dizide beğenirsiniz beğenmezsiniz bilmem ama gerçek hayatta böyle bir aile üyenizin olması mükemmel.
90.
2 sezondur korkunç kötü. Yine bir önceki sezonda son bölüm etkileyiciydi ama bu sezonda elle tutulur akılda kalır tek bölüm yok. Sezonu bitirdikten sonra 1. Sezon 1. Bölümden başlayıp eskileri izledim. Resmen büyüleyiciler. Her neyi değiştirdilerse bunu bırakmalılar.
Buradan Süslü sözlük okuru black mirror yapımcılarına sesleniyorum asdghfffsdasfgg
18 haziran 01:11
18 haziran 19:34
7.
az önce bitirdim. bu sezonu bana geçmedi çoğu yerde ilerleterek izledim. georgianın sahnesi daha az olduğu için mi bilemedim. 4. sezonu bekliyorum.
6.
Bunalımıma ilaç gibi gelen dizi. 3.sezonun gelmesine birkaç gün kala 2 sezonu da bitirdim. Marcus yarı yaşımda olmana rağmen içimdeki ergen sana aşık oldu. Ama Ginny'den ayrılmana çok üzüldüm, terk edildiğimde hissettiklerimi yeniden hissettim. Georgia zaten favori karakter, ilham verici, cesaretlendirici, hiç düşmeyişi, düşse de bunu göstermeyişi muazzam. bana çok iyi geliyor bu dizi. yalnız hızlandırarak geçtiğim kısımları da epey var, akıcı olmayan kısımlar da çok.