doa kozmetik

342. Farklı zamanlarda birkaç ürününü alıp hiçbirinden memnun kalmadığım marka. Büyük firmalar aptal olduğu için o kadar arge yapmıyor, bir bildikleri var. Reklam ve marka değeri mevzularına ek olarak bu da maliyetleri yükselten bir etken. 

Pahalı olan her şey iyi değildir elbette ama şu ekonomide fiyatı emsallerinin çok altında kalan ürünlerden ben fayda görmedim. 

341. ne olduğu belli olan kozmetik şirketi.

340. o kadar güzel yorumlar ve övgüler karşısında seboreik dermatiti olan birisi olarak kepek önleyici şampuanını aldım keşke almaz olaydım. leş gibi katran kükürt ve yanmış odun karışımı bir kokusu var ve günlerce saçtan geçmiyor. bu koku ardıç katranı içermesinden kaynaklanıyor ama en azından müşteriye saygınız olduğundan içerisine doğal esans yağlar ekleyip daha aromatik bi koku elde edebilirdiniz. koklayınca mide bulandırıcı cinsten ve duşa girmekten soğuttu resmen:d etkilerine gelecek olursak evet gerçekten kepeği ve kaşıntıyı yok ediyor ama hem saçlarımı sertleştirip tiftikleştirdi hemde maalesef inanılmaz saç döküyor. hiçbir ürünü bitirmeden atmayı sevmiyorum ama saç dökmeye devam ederse çöp olacak :( pişmanlarcaa...

339. bir yıl kadar önce iki adet şampuan, saç toniği, glikolik asit, e, b vitamini ve renk eşitleme iddiasında olan güneş kremini satın almıştım.

şampuanlar son derece sıradan, glikolik Asit ise baya işlevsizdi.

tonik de dümdüz su bence, hiçbir faydasını görmedim.

güneş kremi tam bir fiyasko daha ikinci kullanımda kapağı kırıldı, muhafaza ederek ara ara kullandım ve çene bölgemde yanaklarımda kistik sivilcelere sebep olduğunu fark ettim sonrasında çöpe attım. güneş kremini assssla almayın.

memnun kaldığım sadece vitaminleri oldu saçlarımda kullanıp yumuşattığını gördüm ancak marka sahibinin siyasi görüşü nedeniyle artık alışveriş yapmayacağım.

338. Benim de asla kullanmayacağım bir markaydı asla güvenilir gelmiyordu çünkü.

Bu aralar seboreik dermatit kafa derimi mahvetti sürekli yeni şampuan ve kepeğe, kaşıntıya iyi gelecek ürünler arıyorken bunların kepek serumunu gördüm. Bir de saçlarım kupkuruyken seboreik dermatit lanetine yakalandığımdan beri dipleri yağlı oluyor. Kepek serumunun yanına bir de yağlı saç için serumundan aldım. Ürünleri henüz kullanamadım 2 gün oldu geleli, kargoyu bir açtım leş gibi sigara kokuyordu ürünlerin kutusu. ben mi böyle bir koku aldım diye ablama koklattım o da aynısını söyledi. Bu deneyimimden sonra hâlâ hijyensiz ve kalitesiz ürünleri var gibi geliyor. Ürünler kafa derime iyi gelirse bir daha alır mıyım emin değilim.

337. Önüme sık sık Reklamları düşen kozmetik markası. İyi konuşan da var, markayı kötüleyende. Henüz hiç bir ürününü kullanmadım lakin kullanırsam muhakkak bilgi veririm.

336. Şampuanı falan çok övülüyordu. Tam deneyecektim ki... Yani neden kozmetik sayfasına Hamza Dağ'a oy vereceğini yazıyorsun? İzmir'de bazı aksaklıklar olabilir, şahsi hesabından bunu eleştirirsin. Bir de solcu takılan biriymiş. Malum parti İzmir'i alırsa o yaşadığınız nispeten daha özgür hayatı bulabileceğinizi mi sanıyorsunuz? İzmir'in dibindeki şehirde yaşıyorum, ne kadar farklı olduğunu bilemezsiniz ya. Herkes yaşam tarzının tehdit altında olduğunu hissediyor zaten. Bunu yazmak ne bileyim...

335. söz konusu girdilerine ben de denk geldim ve açıkçası yıllardır AKP'ye oy veren bir seçmen zihniyetinden ziyade, İzmir'i senelerdir yönetip toplu taşıma ve trafik konusunda (kendi fikrine göre) oldukça yanlış bir karar alan yetkililere sinirlenen bir adamın isyanla yazdığı, mevcut yönetime dokundurmalı bir paylaşım olarak algıladım. bu isyanı yıllardır CHP'ye oy vermiş biz İzmirliler bile yapıyoruz ara ara zaten (ki eleştirmek hakkımız), ama tabii ki gidip yine de AKP'ye oy vermem şahsen. hatta şimdiye kadarki paylaşımlarının geneline baktığımda Doa'daki şahsın da (şimdiye kadarki paylaşımları yapan kişi değişmediyse) onlara oy vereceğini sanmam. sadece kinayeli ve sitemli bir şekilde yazılmış gibi geldi. genel duruşlarına baktığınızda zaten taban tabana zıt bir görüş olurdu, mantıken.

gelip burada kendilerini savunacak bir marka aşkım vs. yok, daha geçtiğimiz aylarda ilk defa alışveriş yaptım, hatta kargo sorunu yaşadığım için ilk tanışmam iyi olmadı vs. ama kendi gördüğümü de yazasım geldi. diğer yandan kozmetik sayfasından herhangi bir siyasi görüş yorumu görmek de istemem o ayrı, kişi gidip şahsi hesabından yazmalıydı isyanını bana kalırsa. gerçi ona bakarsanız kendilerini takibe aldığımdan beri İsrail'in Filistin üzerinde işlediği savaş suçlarına da tepki gösterdiler, o konuyla ilgili yorumlarını da görmüştüm. genel olarak her konuyu firma profil sayfasından paylaşabileceklerini düşünüyorlar sanırım, dünya görüşleriyle işlerini yapış şekillerini bağdaştırdıkları için özellikle.

334. hahaha, aylar önce haklarındaki karasızlığıma dair bir girdi yazmıştım, doa kozmetik zaten aşırı ucuz olduğu için çoğumuzda tedirginlik yaratıyordu, "deneyenler daha çok güncel yorum yazsa keşke" filan demişim. eminim benim gibi "kağıt üstünde çok güzel içerikleri var. hem kaliteli hem de uygun fiyatlı olan yerli bir markayı kullanıp hem kişisel bakım masrafımı kaliteli üründen taviz vermeden azaltmış olmak hem de ülke ekonomisine küçük bir destek sunmak isterim; ama denemeye cesaret edebilmek için biraz daha düşünmem lazım" diyen, sırf korkudan o siparişi vermeye eli gitmeyen sayısız insan vardır. işte, benim gibilerin bir kısmını, ürün kalitesi yüzünden değil ama tavırlarından ötürü, daha henüz hiç kazanamamışken kaybettiler.

bir yandan da insan üzülüyor. hayal kırıklığı hiç hoş bir his değil. "tüketici dostu", "gereksiz tüketim karşıtı", "sektörde dönen oyunların farkında" olarak kendini anlatırken öyle bir eğilimde olmak... bilemiyorum altan. "bir insan 'ben çok iyiyim' diyorsa ve sürekli başkalarına ders verip kendini övüyorsa asıl ona güvenmeyeceksiniz" derler. bilemem, ne kadar doğru bir sözdür...

ayrıca ben malum tweet'ten önce de zaten kendilerini denememe kararı almıştım, süslü sözlük'e uzun süredir girmediğim için yazmayı unutmuşum. mesele şu idi: doa kozmetik adına bir programa konuk olan kişinin videosunun tanıtımı twitter'da önüme düştü. kendisi "bir şey ya kozmetiktir ya da ilaçtır. 'dermokozmetik' diye bir şey yoktur" diyordu. ben işte o an soğudum ve videonun tamamını izlemedim bile. hadi, hepsi son birkaç yılda peydah olup boş beleş, ilgili konuda bir eğitimi bile olmayan cahil influencer tayfasına sürekli reklam yaptıran, adı sanı duyulmamış bazı markalara doa'nın sataşmasını anlayabilirim çünkü o markalar beni de korkutuyor... değil satın almak, tester'larını denemeden önce bile internette saatlerce yorum okuyorum, o derece bir korku... ancak dermokozmetik bambaşka bir dünya, karalanması hiç hoşuma gitmedi. en kötü olasılıkla etkisi az olabilir dermokozmetik ürünün (o zaman da çaresi var, size uygun başka bir dermokozmetik bulabilirsiniz) ama "zarar vermeyeceğini" bilirsiniz bari. dermatologun içi rahat bir şekilde önerdiği, hatta geliştirenler arasında dermatolog ekiplerinin yer aldığı, formülünde yıllarca çalışılan, kendine ait çok geniş ar-ge / lab. imkanları olan, özellikle avrupa kökenli olanlarının iğnenin deliğinden geçirilircesine sıkı denetlenip öyle piyasaya sürüldüğü, insanların artık biraz da o markanın arkasındaki yılların güvenine para verdiği (çünkü ünlü marka oldukları için herkesin gözü üzerlerinde, "marka imajı" diye bir şey var ve yılların dünyaca bilinen dermokozmetik devleri, o imajı sarsacak bir ihmalde bulunamazlar, bulunurlarsa batacaklarını bilirler. malum, giden güven geri gelmez) dermokozmetiğe çatmak nedir?

daha uzun yazmayacağım. iç dökmek için yazmaya başladım ama yoruldum, sıkıldım. kısacası ben doa'yı denemekten vazgeçtim. kalanlara başarılar, ben elendim.

333. Taraflarını belli etmelerinden memnunum. Tüm firmaların desteklediği tarafı bilsek keşke. Bir parti özeline indirgenmekten ve toplumdaki kutuplaşma ile suçlanmaktan çok öte bir şey bu artık. Kazandığımız paranın nereye gittiğini bilmek ve içimiz rahat ederek harcamak istiyoruz. Uzun senelerdir hizmet ve mal satın almadığımız bir sürü marka var. Doa da bunlardan biri olacak bundan sonra. Güle güle.