33.
Sadece high end diye alınan ama formülasyonunda hiçbir özellik olmayan ürünler çok olduğu doğru, ancak drugstore muadili asla olmayan ve parasını kesinlikle hak eden mid ve high end pek çok ürün olduğunu da yadsıyamayız.
Genellikle pigment türü ve formülasyon ana içeriği olarak fark olmamasına rağmen pigment yoğunluğu, sürümdeki kolaylık ve uğraştırmadan oturması, sürdükten sonra bıraktığı uygulama dokusu diyebileceğimiz texture'un rahatsızlık vermemesi esnek ince kolay olması, ve ciltte dudaktaki oturuşu + duruşu + tutunuşu, ve kaç saat ne şekilde bunu bozmadan kalabildiği fark ediyor.
Bu demek mi ki cildi germeyen mid end fondöten yok, gözden uçup giden high end kalem yok, dudağı harika gösteren incecik drugstore ruj yok tabii ki hayır bu demek değil. Maharet hepsinden en iyileri bulmak, öyle bellemiş gibi pahalısını alayım nasılsa daha iyidir dememek yahut amaan hepsi aynı nasılsa, ona para mı verilir deyip kırk tane drugstore kapatıcı deneyip daha fazla parayı bu araştırmaya dökmemek.
32.
Zengin değilseniz cilt bakımı-ten makyajı ve parfüm hariç gerekli değildir şahsi fikrime göre.
Cilt bakımında içerik fark ediyor. Fondoten pudra gibi ürünler tüm yüzü kapladığı için kaliteli olması önemli. Parfümde de günlük kullanmak için zara gibi markalar yeterli olsa da herkesin kendini şımartmak için senede bir aldığı designer parfümü olmalı bence.
Onun dışında renkli kozmetikte(allık, rimel, far, ruj vb.) ucuz-pahalı arasında fiyat farkını karşılayacak uçurum olduğunu düşünmüyorum.
31.
birçok insan high end kozmetik ve giyimin bütçe meselesi olduğunu düşünür, evet, tabii ki bir miktar bütçe meselesi ancak ben tamamen tutum meselesi olduğunu düşünüyorum. Nitekim, ciddi şekilde ürün kaliteleri konusunda fark var ve hem premium hissi veriyorlar hem de kalite de bunu yaratıyorlar. Kişisel olarak en iyi ve en güzeline laik olduğunu düşünüyorsan pekala en iyi ve güzelini kullanmalısın. bunun için milyoner olmaya gerek yok, 3 tane kötü ürün alacağına 1 tane iyi ürün al hem cildin hem ruhun için güzel olanı kullan.
edit: imla
3 haziran 2023 19:09
3 haziran 2023 19:10
30.
Maskara konusunda kesinlikle high end diyorum. Böyle iddialı bir giriş yapınca yüksek volümlü kirpikler falan beklediğim düşünülebilir ama değil. Hatta tam tersi. Artık o kirpik görüntüsünden hiç hoşlanmıyorum. Ayrıca high end maskaranın verdiği dolgunlukla drugstor maskaranın verdiği dolgunluk arasında da fark var. Biri tok duruken diğeri hep abiye gibi duruyor. Ayrıca drugstore maskaralar o buğulu görüntüyü veremiyor. Akma sarkma olaylarına hiç değinmiyorum bile. Bir de gözde acayip ağırlık yapıyorlar, hafif formülasyon için uğraşmıyorlar, bu bile çok önemli bir ayrım. Çünkü konfor kaybı yaşatıyorlar. Bir de silerken her yere bulaşması var. Ciltten geneli çıkmıyor. Kısaca fazla dikkat edilmeyen ayrıntılar bunlar ve bunlardan bahsetmek istedim.
29.
bütçem yettiği sürece drugstore'a tercih ederim. zevk ve alım gücü meselesi herkesin söylediği gibi. ben high end markaların hem ambalajlarını hem de özellikle ten ürünlerini daha çok beğeniyorum. lorealden aldığım fondötenle bobbi browndan aldığım fondöten bir değil kesinlikle, olamaz da zaten. ama kaş kalemidir, maskaradır bunun gibi ürünlerde sonuna kadar drugstore'cuyum. high end markalara bakmam bile.
28.
cilt bakımı ve pudra fondoten tarzı şeylerin drugstore muadillerini bulamıyorum bence bazı şeyler kesinlikle parasını hak ediyor. ruj için high end olarak çok güzel diyebiliceğim bir formül bulamadım, rimel için de yabancı mankenlerin kullandığı çok güzel drug store ürünler var ama bir dior ya da estee lauder fondotenle loreal arasında ciddi fark var.
bronzer için de mesela guerlain terracotta vardır çok ünlü, ben bir kaç sene önce anneminkini kırmıştım sonra da yenisini alamadım bronzera 400 tl mi vericem diye ama fark ettim ki çok övülen physicians formula bronzer ya da denediğim diğerleri o etkiyi hiç veremedi. dudak parlaticisi hiç sevmem yapış yapış olur, laura mercier diye bir marka vardı tükiyeden çekildi, hiç onun gibi güzelini bulamadım. marka ürün kullanmanın gösterişle alakalı olduğunu düşünmüyorum, allta biri demiş zaten sürdüğünüz rimelin markası kirpiğinizde yazmıyor. bu tamamen alım gücü ve tercih meselesi, gösteriş merakından alınmıyor makyaj ürünleri. ben de normalde yurt dışından alıyordum pahalı ürünleri çünkü hem daha ucuza geliyordu hem de oranın çalışanları bizim sephoralardaki gibi testerları gardırops hesaplarında satmak yerine size veriyorlar ve hep kibar insanlara denk geldim. bu artan kurlara ragmen de bu sekilde devam ederim çünkü zaten ruj ve rimel hariç (rimel de kuruduğu için) 2 seneden önce biten bir makyaj malzemesine ne kendimde ne başkasında rastlamadım.
bir de mesela gerçekten far paleti ya da toz allık bitirebilen var mı merak ediyorum, alın bir tane palet uzun sure kullanın, fırcalarınızı temizlediğiniz ve cantanıza atmadığınız sürece kapaklı toz urunlerın bozulduğunu ya da hijyen açısından problem yarattığını sanmıyorum.
bu yazdıklarımın hiç birini alışveriş bağımlısı insanlar için yazmadım, bir çok kişi de demiş zaten 10 tane far paletiniz olucağına bir tane kaliteli olsun daha bile ucuza gelir mutlu mutlu kullanırsınız bence.
27.
10 tane ruj yerine belki sadece tek 1 tane, ya da 2 tane ruja sahip olmak kimseyi tatmin etmez. "çok pahalı" deriz high end kozmetik için, ya da değer mi diye sorgularız, "onun yerine o parayı başka şeye veririm" mentalitesi hakimdir... ama o başka şeylere de eşit miktarda parayı zaten ödediğin gibi, daha çok kalabalık ederek insanın göz tatmini yaşamasına neden oluyor. -benim oje koleksiyonum böyledir mesela.-
ama fondöten, pudra gibi yüz ürünlerinde, ne kadar erken yaştan gerçekten kaliteli bir ürün kullanırsanız, cildiniz ve makyajda elde edilecek sonuçlar açısından bu o kadar iyi bir şeydir. farklı farklı tonlarda 7-8 fondöten sahibi olmak yerine, kendi gerçek cilt tonuna uygun tek bir tane dior airflash (şahsi tercihim) sahibi olmak daha mantıklı ve zaten aynı fiyata denk geliyor...
ürün bittiğinde büyük üzülmece yaşanıyor. başka şeyin tatmin etmemesi de cabası, o ayrı.
26.
Kısa bir süre önce makyaj çantamda ve gardrobumda sadeleşmeye gitmeye karar verdiğimde yolum high end markalarla kesişmeye başladı. şuan 2-3 tane ruj, bir far paleti vb gibi çok sade bir makyaj koleksiyonuna sahibim, çoğunluk high end ürünlerden oluşuyor. İlla high end alacağım kaygısı taşımıyorum tabiki. İçeriği, kalitesi, kalıcılığı ve az-öz felsefem nedeniyle tercih ediyorum. Mesela bir rimelim var ama çok araştırarak hatta deneme boyundan edinip deneyerek büyük boyunu aldım. Ama önceden 5-6 rimelim vardı, her indirimde bir yenisini alır önceki aldığımı bitirmeden kenara atardım. Böylesi daha iyi oldu. Belki birçok insanın gözüne çok gelebilir fondötene 250 lira vermek, ama oturup 25 lira olanla karşılaştırınca öyle çok farkı var ki. Üstelik uzun süre giden bir üründen bahsediyorum, bana en az 1-1,5 yıl gibi gidiyor. Geleceğimi düşünerek yüzüme temiz içerikli bir ürün kullanmak istiyorum ve o 250 lira buna değer.
25.
Bence artık drugstore kozmetik ile aralarında pek de fark görmüyorum. Fiyat olarak yani. Çoook uzun zaman önce bıraktım drugstore kozmetik almayı. Bir tane alıyorum ama uzun zaman kullanıyorum mesela. Bunda da mutlaka iyi bir marka seçiyorum.
En son maç teddy göz kalemi yerine muadil olarak geçen bir ürünü alıp denememle hüsrana uğradım. Çok kalitesizdi kalem. Bir ara onu da alacağım aklımda o. Suan göz kalemim yok ama farla idare ediyorum.
Cilt tipim çok mu huylu anlamıyorum ama drugstore ne kadar fondoten kullandıysam hepsi kustu yüzümden fondoteni. Nars ve müfe fondoten kullanıyorum genel olarak. Zaten ayda een fazla 10 kere bile fondoten kullanmayan birisiyim. Bu yüzden de iyi olan bir şeye para vermeyi daha makul buluyorum çünki bütün drugstore fondotenlerimi 1-2 kullanıp arkadaşlarıma dağıttığım çok oldu. Böylece bana maddi külfeti daha fazla oluyordu. Bundan kurtulmuş oldum. 3 ayda 7 ml fondoten kullanmışım düşünün. Tavsiye etmem, çok zararı olduğu için ama ben ayda 2 kere solaryuma giriyorum. Cilt rengimi bu şekilde daha çok beğendiğim için ve ışıltılı gözüktüğü için fondotene çok ihtiyaç duymuyorum.
Daha çok tek bir ürünle bir kaç amaç için kullanılan paletleri tercih ediyorum. En son urban decay ın sin paletini aldım, 3 farklı ton aydınlatıcı, 3 farklı ton allık var içinde. Ve kimbilir kaç yıl kullanırım. Bitmiyor zaten kocaman. 149 tl gibi komik bir rakama aldım. Performansı çok başarılı. Hepsini ayrı ayrı drugstore urünlerden almış olsam en az 200 tl para öderdim. Nispeten kaliteli bir ürün de kullanmış oluyorum.
Gerçekten pahalı ürün almak kolay değil evet ama ucuz olanı almaktansa iyi olanı almayı tercih ettiğim zamanlarda para biriktirip biraz geç de olsa iyi olanı alıyorum. Kozmetik politikam az ve öz olsun ama iyi olsun olduğu için kredi kartım da sisip durmuyor böylece.
Yukarda bi yorum gordum, bunu alan enayidir net gosteris meraklisidir diye. Cok komik buldum gercekten. Alligi surdugumuz yerde markasi mi yaziyor? Kirpiklerimizdeki maskarada da yaziyor mu? Bir insan neyin gosterisini yapabilir bununla. Cok cirkin dusunceli insanlar var su ufacik sitede, sasiriyorum.
8 şubat 2019 02:06
8 şubat 2019 02:13
24.
valla kimse kusura bakmasın artık bize herşey high-end. felaket tellallığı yapmak istemiyorum ama durum bu. benefit, mac hatta bazı kişilerce sephora bile high-end muamelesi görüyor (gizlinot: şaka değil.) 4-5 euroluk şey bizde 30 40 lira ve hala para yetirebiliyoruz elin avrupalısı isyan ederdi bu duruma.
yeterince yakındım. muadilleri bulunsa da tam aynı etkiyi vermeyen, genellikle ten ürünleri ve cilt bakımında farkını belli eden, lüx markalı, pahalı kozmetik sınıfı. hepsinin içerik olarak iyi olduğunu düşünmüyorum ama hatrı sayılır bir bölümününki temiz gibi. bir de büyük şirketlerin high-end markaları bana drugstorela aynı gibi geliyor. misal dev loreal bünyesinde high-end de barındırıyor drugstore da. hani iki üç içerik dışında ne değişebilir ki?