maybelline super stay matte ink likit ruj

121. Hayatımın ruju diyebilirim. ruj zevki kişiden kişiye değişir tabi ki benim kriterlerimin başında kalıcık geliyor ve gerçekten de bu konuda çok başarılı bir ürün. Öyle ki çıkartmak için bile oldukça fazla efor sarfetmem gerekiyor. Tabi bunun yanında kuruluk problemide yaratıyor biraz ama benim için bir problem teşkil etmiyor 

122. hayatımda bundan daha kalıcı bir ruj görmedim, şoklardayım resmen. Bu kalıcılığa rağmen dudaklarımı the balm’ın likit mat rujlarından daha az kurutuyor. Bendeki rengi 65 seductress ve çok hoş gül kurusu mürdüm kahverengi karışımı bir renk. İndirimde 30 tl’ye almıştım belki daha da uyguna düşüyordur. Tam bir fiyat performans ürünü, aferin maybelline. :)

123. -ürüne, formülasyona, doğru uygulanmasına, kişisel deneyimlerime ve kalıcılığına dair uzunca bir girdidir!

İlk çıkan renklerinden -escapist- ile (gizlinot: koyu mor olması umuduyla alıp, dudakta siyah görünen renk) yaşadığım korkunç deneyimleri; yaklaşık bir sene önce (link: https://www.suslusozluk.com/maybelline-super-stay-matte-ink-likit-ruj?i=738550 Bu girdimde) bahsettiğim ancak yeni koleksiyon renklerine kayıtsız kalamadığım ve etkin kullamını sözlük yazarlarımızdan öğrendiğim ruj serisi..

Escapist rengi (önceki girdimde bahsettiğim sebeplerfen dolayı) hiç kimseye veremediğim, hayatımda ağlayarak attığım ilk ve tek şey.

-City Edition- koleksiyonundan ‘globetrotter’ (135 / turuncusu ağır basan muazzam bir kahverengi + inanılmaz güçlü ve ‘ben buradayım’ diyen bir renk) -Unnude- koleksiyonundan ‘fighter’ (75 / kahve+kiremit, muazzam bir denge içinde karıştırılmış ve domine eden bir ton yok) rengine sahibim. (bkz: Maybelline super stay matte ink likit ruj 75 fighter) başlığında kendimce detaylı renk tanımlamamı yapıp, kişisel deneyimimi paylaştığım girdim bulunuyor. 

Escapist’in de içinde olduğu ilk çıkan renklere kıyasla; yeni koleksiyonlarda formülasyon geliştirilmiş. •Önceki formüldeki ‘bozuk oje’ kıvamı değişmiş. Evet hala yoğun ama uzayan, uygulayıcıdan arındırılamayan bir kıvamda değil. •yine önceki formüle kıyasla beyne kadar hissedilen inanılmaz yoğun koku da hafiflemiş. (Maybelline stick rujlar kadar güzel ama bir tık daha fazla sadece) 

*Kıvam yoğunluğunun azaltılması; tüpün içinden çıkardığınız ‘uygulayıcı’yı kenarlara sıyırarak fazla üründen kurtulmanıza, dolayısıyla ince bir kat sürmenize olanak sağlıyor.  •Ince bir kat sürülen yoğun kıvamlı rujun sabitlenip kuruması daha kolay oluyor. -Zaten pigmentasyon çok kuvvetli olduğundan kalın bir tabaka halinde sürmeye ya da ikinci katı geçmeye gerek kalmıyor. (Böyle yapmanız durumunda, renk eşit dağılmıyor, dalgalanıyor ve kuruması saatler sürüyor) 

*Süslü sözlük yazarlarından bu rujla ilgili okuduğum  ve kendi deneyimimle de üzerinden geçtiğim en önemli şeylerden biri de; kesinlikle ve kesinlikle nemli dudaklara uygulanması gerektiği. Geceden kalın bir balm sürüp, uyanınca peeling yapıp ölü deriden arındırdıktan sonra ruj sürene kadar tekrar nemlendirici bir balm sürmekte fayda var. Bu ruj; herhangi bir likit mat ruj gibi dudakları büzüştürene kadar kurutmasa da, ölü derilerin olduğu bir dudağı kabul etmiyor. (Rujun altına ya da üstüne sürülen lip balm formülü değiştirerek kalıcılığını etkileyebilir)

*En önemli unsurlardan bir diğeriyse; az önce bahsettiğim gibi çok ince bir kat uygulamak. Ürünün fazlasını, uygulayıcıdan arındırmak çok önemli. Zaten yoğun olan bir rujun kalıp gibi sürülmesi her şeyi daha da zorlaştıracaktır.

*Başlıkta yazarların bahsettiği en önemli konulardan diğeri; ince bir kat sürülen rujun kurumasına bir kaç dakika izin vermek. Dudakları birbirine değdirmeden beklemek ve mümkünse konuşmamak gerek. Ruj sürdükten sonra yaptığımız refleksel hareket olan iki dudağı birbirine değdirmeyi yapmamakta fayda var. Rujun rahat kuruyabilmesi ve parça parça durmaması için..

Tüm bunlara dikkat edilerek uygulanırsa; koşullar ne olursa olsun; likit mat rujların çoğu gibi korkunç biçimde kurutmadan, tüm gün dudaklarınızda kalacak bir rujunuz oluyor! (Ağız dolusu börekler, yağı akan patates yemeklerinden bahsediyorum! - bunlara rağmen dudaklarımda kalan bir rujdan bahsediyorum!..) 13 saat boyunca dudaklarımdaydı. (Misel suyla, dudaklarımı kazımadan çıkarabildim)

-Kullanıcılarının bir kısmını nefret ettiren bir özellikse; yapışkanlık! Evet ilk bir kaç saat yapışıyor. Özellikle sigara içiyorsanız, bir parça rahatsız edici. Ama zamanla azalarak yok oluyor. Eğer sürme aşamasında dikkat edilmesi gereken -ince bir kat sürme, kurumasına izin verme- unsurlara dikkat edildiyse, bahsettiğim yapışma sırasında ruj parçalanmıyor. 

•Yine bu başlıkta bazı yazarlarımlarımız transparan bir pudrayla üzerinden geçilebileceğini yazmış yapışkanlığı azaltmak için. Denedim ben de tabiki; ancak elimdeki sıkıştırılmış pudra olduğundan sanırım çok işe yaramadı. Belki toz pudra işe yarayabilir. 

Velhasıl kelam; iyileştirilmiş formül sayesinde ve doğru kullanımla gerçekten muazzam olabilecek bir ruj. (Escapist deneyimimden sonra; serinin koyu renklerine karşı hala mesafeliyim.)

*okuduğunuz için teşekkür ederim ..

124. kaskatı bir ruj, kalıcı olduğu doğru ancak bu ruj dudaktan ancak zımpara ile kazınarak çıkarılabiliyor ki onda bile ertesi gün kalıntılar oluyor. renkleri güzel ancak tek iyi yönü bu, ben konuşurken dudaklarım birbirine yapışıyor ve bu nedenle almış olmama rağmen tercih etmiyorum.

125. 117 ve 80 rengini biri açık biri koyu renk diye almıştım ancak sonuç olarak ikisi de koyu bir renk çıktı. 117 çok güzel, hafif kahveye kaçan bir kırmızı, 80 ise çok güzel bir bordo. İkisini de kullanmayı çok seviyorum. Gün içerisinde asla çıkmıyor, 7-8 saat kadar dudağımda hiç yenilenmeden durabiliyor ve o zaman da sadece iç kısımlarından hafifçe gitmiş oluyor. Tabii her likit ruju sürmeden önce olduğu gibi bunda da dudaklarınıza peeling yapmanız gerekebilir veya benim yaptığım gibi dudaklarınızı fırçalayabilirsiniz. Diğer türlü ruj çatlak ve kötü gözüküyor ama bu ürünün suçu değil.

126. 135 numarasını dudaklarımdan ciddi manada kazıdım. Zeytinyağı bile denedim çıkmadı. İnanılmaz gerçekten. Kalıcılık arayanların ilk tercihi olmalı bence. Onun dışında 135 numaralı globetrotter rengi için konuşacak olursam; bence biraz fazla turuncu. Kumralım, soluk bir cildim var. Buğday tenli değilim ama öyle bir renk ki sapsarı gözüküyorum sürünce. Yapı olarak çok yapışkan ve aşırı kurutuyor. Balm trustworthyi sürekli kullanmaktan sıkıldığım ve ondan bir tık açık bir renk istediğim için almıştım. Sanırım eski aşkım balm trustworthye geri döneceğim..

127. Drugstore hemen hemen tüm markaların likit mat rujunu denedim, bunlar kadar kalıcı olanlarını görmedim. Akma bulaşma soyulma asla yapmayan, zamk gibi tüm gün dudakta duran rujlardır kendileri. Aynı iş yerinden üç farklı kız aynı rengi sürüyoruz, hepimizde de farklı gözüküyor. Cilt alt tonuna dudak rengine göre herkeste farklı duran rujlar. En çok kullandığım renkleri ise 15 ve 65. 

128. Fighter 75 numara rengini bayılarak görüp, düşünmeden aldığım bir ruj olmasıyla birlikte, ilk sürüşümden itibaren dudağımda yapış yapış bir hissiyat bırakmasıyla beni hayal kırıklığına uğratan, ama yine de umudu kesmeden gün sonuna kadar gözlem yapıp incelediğim üründür kendisi. Gün sonunda ne olduğuna gelince, ilk sürüşümdeki yapış yapışlık elbette gitti ama tamamen değil. Yine de buna göz yumarsak eğer, sürüşü gerçekten fırçası dolayısıyla çok kolay ve keyifliydi. Ciddi manada da gün sonuna kadar kalıcılığını korudu diyebilirim ama şunu gözardı edemeyeceğim, maalesef ki dudaklarımda kalıp gibi bir hissiyat oluşturdu ve gün sonunda dudaklarım oldukça kurumuştu. Ama rengi öylesine hoşuma gitti ki, ne pahasına olursa olsun dudaklarımı en az kurutacak şekilde kullanmanın bir yolunu bulup bu ruju kullanmaya devam etmeyi çok istiyorum. Umarım daha fazla hayal kırıklığına uğramam ve tatlı renkli minik rujumla güzel geçiniriz. (Yeni aldım ve kötü olduğunu kendime itiraf etmekte zorluk yaşıyorum izin verin kendimi bu şekilde teselli edeyim..)

129. Bir çok rengi ve efsane kalıcılıkları olan, mis gibi vanilya kokan ama bir okadar da dudakta ağırlık yapıp yapış yapış olan enteresan bir ruj serisi.

Turuncu ve toprak rengi karışımı bir ruj arıyorsanız kesinlikle 75 Numaralı 'fighter' alınmalı.

130. Mat likit rujlar hayatımın bir parçası, kremsi rujları asla kullanmam bu yüzden birçok markanın mat likit rujuna hakimim. Bu rujlar çıkarması çok zor rujlar asla çıkmıyor dudağımı çitilemek zorunda kalıyorum kalıcılık konusunda sıkıntı yok fakat çok kuruluk yaratıyorlar ve sürdükten sonra yapış yapış bir his bırakıyorlar. Dudaklarım birbirine yapışıyor çok rahatsız edici, orta kısmı yemek yerken çıkıyor tazeleyince de katman bir görüntü oluşuyor üst üste sürmek zorunda kalınca da pul pul dökülebiliyor. Pigmentleri iyi fakat ben beğenmiyorum tavsiye de etmem.