akademisyen olmak mı kamuda memur olarak çalışmak mı daha iyi?

1. hangi meslek ve bölüm olduğuna göre değişir. ben mimarlık mezunu olarak özel sektörde çalıştıktan sonra akademiye girdim, sektördekinden çok daha az çalışıyor ve belki de alabileceğimden x2 kat maaş alıyorum. fakat yandaş belediyede sözleşmeli olarak çalışan arkadaşım da mesaiyi boş geçirip benimle aynı maaşı alıyormuş (elime kalem bile almıyorum diyor, mimar bu arkadaş da)

fakat mühendislik için durum değişir, müh. bölümünde akademisyen olunca sürekli ödevler, lablar ve projeler gırla oluyor. mimarlıkta da oluyor ama evden halledebiliyorsunuz, müh. bölümünde labda çalışmanız gerekiyor. muhtemelen en çok getiriyi sektör veriyor o bölüm için de, devlete girmek aptallık gibi bir şey oluyor. bence aynı bölümden mezun ama özel sektör-akademi-devlet memuru olanlar arasında bir karşılaştırma yapın. ya da detay verin, benzer durumda olup çoktan karşılaştırma yapmış olanlar yardımcı olabilsinler.

2. Ben hiç böyle seçimler yapacak ortamı bulamadım ya, ne akademik alanda fırsatı hatta yalandan o umudu bile vermedi hocalar. Kamuda memurluk kpss puanı ve kalanı...

3. A1, teşekkür ederim süslü çok yardımcı oldun💕

4. Akademisyen olmaktan kastınız araştırma görevlisi olmaksa kamuda memur olmak daha iyi.

5. Merhaba kaynak yapıyorum ama iibfde durumlar nasıl? Ben bakanlıklarda çalışmayı düşünüyorum ama bi arkadaşla konuşurken akademisyenlik dedi aklımı çeldi

6. Yani dünyaya bir faydam olsun mu vasıflı bir insan mı olayım yoksa bomboş bir insan olup bok gibi yaşayıp öleyim mi sorusu bu.

7. Evet kamuda akademisyen olabilecek kapasitede biri için ne iş var? Hadi boş beleş okulların vasıfsız öğrencileri hazırlansın kpss'ye devlete girip yatsın kimse bir şey demiyor da geleceğimiz olan gençleri memurluğa kurban etmeyelim yeni yüzyılımızda.

8. Akademisyen mi, x mi diyorsanız akademisyen olmayın. Deli gibi istediğinizde bile çekilir dert değil

9. A7, doktora yapan memurum. Bir dönem ar gör olarak da çalıştım. A5'in son cevabında yazdıkları, akademik ortamda maruz kalınan (o size göre okumuş yazmış, cahil olmayan akademisyenlerin öğrenciye ve kendilerinden düşük unvanlı çalışanlara uyguladıkları) mobbing, iyi üniversitelerde bile her yıl daha da düşen öğrenci profili gibi gerçekler beni iş değiştirmeye itti. Şimdi kafam daha rahat bir şekilde okuluma devam ediyorum. Türkiye'de akademi üsttekinin alttakini ezdiği, yüksek lisansa öğrenci alımında bile kayırma yapılan, bilime bir katkı sunmaktan çok maddi kazanım için çalışma yapılan bir ortam. Özgün çalışma sayısı çok az. Yayınlar taklit ve ekleme üzerinden yürüyor. Eski çalışmalara küçük eklemeler yapılarak yapılan yayınlarla istenen kişilerin yayın sayısı arttırılabiliyor mesela. İdealist insanlar için katlanılmaz olaylar bunlar ve bunlara uyum sağlamadan ilerlemek neredeyse imkansız.

10. tüm cevapları okudum, ilk cevabımdan sonra bir ekleme yapmak istedim:

özel sektörde mimar olarak büyük paralar kazanmak için kendi işinizi açıp yandaş olmanız lazım, inşaat işi aşırı derecede siyaset içeriyor maalesef. ben buna katlanamadım o yüzden ayrıldım, zaten masterım devam ediyordu, ona yoğunlaşmak istedim. 1 ay içinde akademi sınavlarına girip itü'de akademisyen oldum. öğrenci profili iyi ve öğrenmeye meraklılar. mimar olmasam ve para kazanmam gerekmese sivil toplum kuruluşunda falan çalışırdım, o yüzden öğretme işi beni aşırı derecede cezbediyor. haliyle okuduğum okulu ve öğrendiğim mesleği öğretmek de, öğretmenliğin mimarlığın önüne geçmesini engelliyor. başka bölümler için bu böyle olmayabilir, akademide geçirilen yıl kadar geriye düşebilirsiniz.

fakat bazı süslülerin dedikleri de doğru, çalıştığınızın karşılığını almıyorsunuz. okuldaki hademe, araştırma görevlisi olan benden daha çok maaş alıyor. okuldaki profesörün baz maaşından 7-8k falan az hademenin maaşı. eğer ek ders ücreti almıyorsanız, araştırma projelerinden ya da dışarıda yaptığınız danışmanlıklardan ücret almıyorsanız bu baz maaş sizin gerçeğiniz oluyor.

belediyede çalışan arkadaşımı örnek vermiştim, onu gördükten sonra ben de bi küçük isyan ettim kendi içimde, hem benimkinden daha kötü bir okuldan mezun, hem de hiçbir iş yapmayıp benden çok para alıyor diye. fakat gerçek şu ki ben onun gibi yapamam, her gün işe gidip hiçbir şey yapmadan candy crush oynayamam, onun yerine almanya'ya gidip vasıfsız işçi olarak asgari kazanıp eurolarımı burada harcarım, daha çok işe yaramış hissederim. kafanız zehir gibiyse oturduğunuz yerden para kazandığınız işler sizin kendinizi gerçekleştirmenizi engeller. tatmin olmazsınız yani yaptığınızdan. her belediye boş geçirmiyor günlerini, her memur makamı işsiz güçsüz değil elbette, ama bunun genel geçer düşünce olmasının bir sebebi çoğumuzun çevresinde bu profilde memurlar olması ve örnek teşkil etmesi.