1. benim yıllar önce bir ilişkim olmuştu. ilişkiye başladığımızda karşımdaki beyefendinin güya ona takıntılı bir eski sevgilisi vardı ve beni ondan korumak için gizliyordu. sonra bu kız tabi ki beni buldu, sayko bir şekilde üstüme saldırdı, bana metres muamelesi yaptı ve ben ikisinden de uzaklaştım. ama uzaklaşma dönemimde de beyefendinin vaatleri, yalanları, beni ikna çabaları aklımı karıştırmadı da değildi. ona rağmen kendime galip geldim ve uzaklaştım. 2 ay sonra beyefendi ile tekrar başladık, eski psikopat sevgili ise ortadan kaybolmuştu, yoktu artık. 2 yıla yakın ilişkimiz sürdü. ben bu iki yılda beyefendinin bütün dehlizlerini öğrendim, karakterini bütün çıplaklığı ile deşifre ettim. artık karşımdakinin ne olduğunu bütün çıplaklığı ile biliyordum. koskoca bir manipülatördü. o eski sevgiliyi de böyle delirtmişti. beni yönetmek istiyordu, benim bütün enerjimi çalmak için, beni dibe çekmek için sürekli bahaneleri vardı.
sadece basit bir olay anlatayım anlayın.
bu beyefendi ile aynı klinikte 10 dakika arayla randevumuz vardı ve beraber gidecektik. bende önceki gece işten saat 12 de gelmiştim ve aşırı yorgundum. akşam bir posta bana mesaiye kalmam hakkında atıp tuttu, baskı yaptı, mesaileri yasakladı. sanki keyfi bir şeymiş ve ben sokaklarda sürtüyormuşum gibi davrandı. tartıştık ve uyuduk. sabah olduğunda beni sadece bir kere ARAMIŞ ve ben gece 2'e kadar ona laf anlatmaya çalıştığım, çok yorulduğum ve üzüldüğüm için sabah uyanamadım. beni sadece bir kere arayan, randevu saatine de 20 dakika olan bir vakitte onu geri aramamla, bana uyuya kaldığım için o gün ki randevumuza tek başıma gideceğimi kızgınca bildiren partneri karşımda buldum. kapattım telefonu, kendi başıma gittim randevuma ve çıktım evime geri dönüp uyuyacakken yeterince tartışmamış olacak ki ben, geri arayıp 2 saatimin daha içine sıçtı. mahvetti günümü de gecemi. bsg denilesi adamı ailemden aldığım yüksek değersizlik duygusu ile 2 sene çektim. neyse, bunun gibi türlü türlü anım var.
en son bu beyefendinin başka bir kızla randevu mesajlarını yakaladığım gün, nefret ettiği eski iş arkadaşımla onu aldattım. hiç pişman değilim. hayatımda aldatılmayı daha çok hak eden başka bir insan daha tanımıyorum. ben onu aldattıktan sonra ise seneler senelerce bana yazdı, beni aradı, iletişim yolları kovaladı. çünkü kimseyi ne benim kadar manipüle edebildi, ne benim kadar yönetebildi ne de kimse onu benim kadar çekmedi.
çok onurlu bir kadınım, kimseyi aldatmam, kimseyi aldatmışlığım da olmadı ona kadar, aklımdan dahi geçmedi. ama iki kadını birbirine bu kadar kırdıran, bir kadının değersizlik duygusunu bu kadar kullanan, her şey bir yana onu tekrar başka bir kadınla kırdırmaya çalışan adama yaptığım şey az bile. eski iş arkadaşımla kendini kıyaslamaktan kafayı yedi aylarca. sonrasında seneler geçti ben kocamla evlendim, dünyanın benim için en onurlu adamı. bu bahsettiğim piç kurusu diyeceğim artık (sinir geldi çünkü) beni annesi ile bile kırdırmaya kalktı. annesiyle bile rekabet edeceğimiz zeminler hazırladı, bizi bile kıyasladı. adamın hayatı kadınlarını kıyaslamakla geçmiş, kadınları birbirine kırdırmakla geçmiş, ben de belki de hayatında ilk defa onu başkasıyla kırdırdım.
sonuna kadar hak etti.