1.
Çok sıkıldığımı hatirliyorum. Çocukken "tanımadığın kişilerle konuşma, onlardan hicbir şey alma" diye büyütülüp içinde "her şey" olan eski masalları dinlemek beni çok sıkıyordu. Çocuğum olsa eski masallarin hiçbirini okutmam.
2.
En son ne zaman okudum hatırlamıyorum. Ama çocukken en sevdiklerimden biriydi. O zaman için bende yeni bir dünyanin kapısını aralamisti çünkü büyük ihtimalle annemin bana okudugu ilk 'sürreal' eserdi. Aysecik serisinden sonra inanılmaz karmasik gelmisti. Defalarca okumustuk. Annem okurken sürekli sorular soruyordu.
Olayları net olarak hatirlamasam da geri dönüp bakinca aklıma ilk gelen şey lsd kafasi oldu djkdndkf yani benim çocuk zihnimde öyle renkli ama kaotik, bas döndürücü bir etkisi olmuş. Aynı şeyi kafkanin eserlerinde de hissediyorum ben. Zaman ve mekan kopukluklari, kaos... Tek fark bu eseri düsününce kafkadaki o karanlik dünyanin aksine rengarenk bir dünya canlaniyor kafamda.
Anon 1 in aksine ben cocuguma bu eseri okurum. Olaylari net hatirlamasam bile bir çocuk kitabı olduğunu düşünmüyorum. Ancak yine de tipki annemin yaptığı gibi çocuk kitaplarindan edebi degeri olan eserlere gecis sürecinde cocuguma okurum.
3.
Ben hep anderson masalları severdim hala da öyle dinleyerek uyurum. Alice in wonderland, kurbağa prens vb. bana hiçbir zaman ilgi çekici gelmedi. Ne kitabı ne filmleri. Müzikaline de gitmedim bu nedenle. Sanki çok şey vaad ediyormuş da hiçbirşey yokmuş gibi. Oysa kibritçi kız, kurşun asker öyle mü? Kısa öz net
4.
son süslünün ne güzel net hikaye dediği kibritçi kız ve kurşun asker: insanın duygularıyla oynayan, ölümü direkt olarak işleyen aşırı gereksiz masallar. ne bir şey öğretir ne de eğlencelidir. kendim hiç içli bir çocuk değildim ama kardeşim oturup üzülürdü bu masallara, yani sonunda soğukta donan bir kız olan masal mı olur?
alice i severdim ben ama öyle çok çocukken masal olarak tanışmadım. ilkokulda kendi isteğimle okudum bence daha ideal bir yaş, hayal gücünün bir tık gelişmesi lazım algılamak için. çok hareketli ve uçuk olaylar ama içine aşırı çekiyordu. hala böyle baş döndürücü bir şey olarak hatırlarım. beklemediğin anda beklemediğin bir şey oluyor her sayfada.
soru masallara kaydı diye yazayım, küçükken ben la fontaine masallarını çok severdim. adhd olduğumdan da olabilir hshshs kısaydı, hayvanlar vardı, ilginç olaylar oluyordu. hepsi de bir şeyler öğrettiği için masal olarak ideal geliyor şimdi düşününce. ama en çok ananemin uydurduğu masalları severdim :)
5.
Lewis carol kişisel hayatını çok beğenemediğim biri. Alice ise bana ilham olmuş bir karakter. Genç yaşta okuyup aklımın bir köşesinde kaldığı için kendimi o kitabı düşünerek ikeri taşıdım. Her işe el atan biriyim, ortaokulda lise cool bulunmazdı bu kadar altın çocuk olmam. Yetişkinler bile yetersiz hissedip terslerdi beni. Kendimi söndürmeye çalıştım çocuk aklımla diğer kızlar gibi popüler kültür hareketleri yaptım meme referanslarıyla konuştum turuncu fondöten aldım. Oğlanlar bana özellikle korkunç davranıyorlardı. Sonra bir yerlerde
"You're not the same as you were before," he said. You were much more... muchier... you've lost your muchness."
Alıntısını gördüm, silkelendim. Sıradanlıktan vasat olmaktan o kadar korktum ki o hırsla daha da fazla oldum. Benim için büyük dönüm noktasıydı.
6.
a7 yazdığını okuyunca gözümde çok süper biri canlandı, bil istedim :)
7.
a7 diğer kızlar diyene kadar iyi gidiyordun. i'm not like the other girls :dd
8.
Diğer kızlar derken cümle biraz düşük olmuş pick me olma niyetim yok. Ergenlikte hepimiz gurur duymadığımız şeyler yapıyoruz, kızlar makyajı öğrenmeden yapmaya çalışıyorlardı erkekler cinsellik hakkında kaba saba konuşuyorlardı. Kızlar özelinde değildi dediğim ergenler özelindeydi.
Bu arada teşekkür ederim güzel şeylee yazan arkadaşlara. 🫶🏻