1.
Kadın arkadaşlıklarında samimiyet o kadar az ki. Özellikle çocukluk ya da lise zamanlarından kalma değilse ve sonradan yetişkinlikte tanışıldıysa asla kimse birbirinin daha iyi olmasını istemiyor buna biz de dahiliz.
2.
1-2 yakın arkadaşım dışında kadınlarla samimiyet kuramıyorum bunun sebebi kadınların çok detaya takılması ve hep bi yargı mekanizmalarının olması
3.
En iyi arkadaşlık ilişkisini çocuklar kuruyor. Gerçek samimi. Eğer entrika öğrenmemişse ailesinden ve içinde kıskançlık yoksa gerçekten çocuklar daha samimi seviyor arkadaşını. Çıkarsız seviyor.
Çocukken arkadaşımınızı başarılarına göre seçmezdik. İyi oyun oynayıp vakit geçirdiğimiz hemen dostumuz olurdu. Hiç ayrılmak istemezdik. Kalpler çizer beraber hayaller kurulurdu. Art niyet düşünmezdik.
Şimdi insanlar birbirini beğenmiyor. Yaş büyüdükçe insanlar daha küçümseyici, bencil oluyor. Ay bunun burası böyle bunun vasfı yok arkadaşımdan soğudum falan diyorlar. Seni sen olduğun için sevmiyor kimse. Yaptıklarına bakıyor beğeniyorsa kendine faydan varsa arkadaşlık ilişkisi kuruyor ama alt alta da kıskanıp çekemiyor.
4.
Ben, sevgilim ve 2 arkadaşım hariç herkes salakmış gibi geliyor. Biz hariç herkes bir garip ve salak bence dkdkj. Alın size gerçekten linçlenecek bir düşünce
5.
Sevgilisini/eşini gerçekten seven, sadık bir erkeğin varlığına inanmıyorum
6.
Çoğu kadının arkadaşını kıskandığını, haset duyduğunu ve içten içe onun mutluluğundan mutsuzluk, mutsuzluğundan mutluluk duyduğunu düşünüyorum.
Bir kadınla bir erkeğin arkadaş olabileceğine inanmıyorum. Kadın arkadaş olur, ama erkek mutlaka fırsatını bekliyordur kadın boşta kalsa da bir sinyal çaksa da yürüsem diye. Bu sebeple biten çok ilişki de var zaten.
Fuckbudy, one night, aynı anda yüz kişiyle flörtleşme, aynı anda birkaç kişiyi idare etme, açık ilişki, aldatma gibi olaylardan tiksiniyorum, kadın erkek fark etmez yapanlara da ucuz gözüyle bakıyorum. Benim için karşıdaki kişinin kalitesini, saygınlığını tamamen yok ediyor.
Bir insan ne gibi bir kaliteye, vizyona sahip insanlarla takılırsa o da ortalama o kalitededir. Eskilerin dediği gibi bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim.
7.
Bu konuda kinc yiyeceğimi biliyorum ama başlık bu olduğu için üzerimden atıp yoruma kapalı olarak fikrimi söyleyip kaçacağım;
Evlilikte erkek kadına bakmakla yükümlüdür.kadın çalışmak zorunda değildir, çalışıyorsa aile bütçesine katkıda bulunabilir, fakat evin yükümlülüğü erkeğin üzerindedir.eğer kadın işsizse erkek kadının geçiminden kesinlikle sorumludur.medeni kanunlar nezdinde de durum böyle zaten.ben bunu söylediğimde çevremden linc yiyorum her defasında.
Arkadaşlar bence de kadın üretime katılmalı, kafın zihinler çoğalmalı.ama kadın hem anne hem iş kadını hem kocasının karısı hem evinin hanımı olacak bir de aile bütçesine katılacak, bizim kara kurak Türk erkekleri medeniyet bilecek? Ya yok öyle bi dünya .evlenmesinler.
8.
Dost arkadaş diye bi şey bi yere kadar var. İnsanlar sadece kendisini düşünüyor ve kötü gününde yanında oluyor evet ama iyi günde mutluluğuna seninle sevinmiyor. Biraz mutlu olsan biraz hayatın iyi gitse hemen arkadaşlık kıskançlığa dönüşüyor. Standart konuştuğum 3 5 kişi dışında çevremde hiç arkadaş dost tutmadım. Kimsenin derdini çelemiyorum yalnızlığı seviyorum. Eşim , ailem, çocuğum yetiyor bana açıkçası kimsenin derdini de mutluluğunu da hiç bi şeyini de çekecek halim yok. Kimse de beni çekmesin.
aşk ilişkilerine gelince,
İlk tanıştığı kişi ile evlenenlerin ya da hayatına kimse girmeden evlenenlerin , sevgili olanların zaman geçtikçe başkalarını merak ettiğini hatta bu yüzden de aldattığını düşünüyorum. Özellikle seks anlamında kimse ile deneyim olmadığı için başkalarının nasıl olduğunu o heyecanı merak ediyorlar bence.
Evlilik toplum dayatmasından başka bi şey değil. Asla evlilik insanı değilim. Eşimi çok seviyorum ve asla üstüme gelmeyen beni serbest bırakan ve alanıma saygı duyan biri. Asla eş değil dost , sırdaş , dedikodu yapabileceğim yakışıklı erkek görünce gösterebileceğim, ya şu kızla da güzel öpüşürdüm diye dalga yapabileceğim bir adam. Onun dışında çoğu insanın evlilikte asla mutlu olduğunu düşünmüyorum . Her gün rutini tamamlayıp uyuyorlar resmen. Çoğu evlilik alışkanlıktan başka bi şey değil. Dışarıdan mutlu gibi görünmeye çalışıyorlar.
İnsta da sürekli foto paylaşan kişilerin de mal olduklarını düşünüyorum. Sürekli kendini paylaşan insan kesin aşağılık kompleksi yaşıyor. Sürekli eşi ile foto atan mutsuz, her yediğini gezdiğini paylaşan görgüsüz, sürekli iki üç kişi buluşsa hemen foto atan da yalnız. Yani insanlar neyin yoksunluğunu çekiyorsa onu paylaşıyor ve çok acıyorum.
9.
Arkadaşlarımı çok seviyorum ama bffm eşim, sonuçta birbirimizden daha önemli biri yok hayatımızda. Sadece duygusal da değil, eşim öfkeliyse yaşam alanımda öfke var, eşim batarsa ben de batıyorum. E bu kadar bağlı olduğum insana aşığım bi de daha ne kadar iyi bir bfflil olabilir.
Kadın arkadaşlıklarının iyileştirici olduğunu düşünüyorum.
Kadın - erkek arkadaşlıkları da bence hayata dair bi ihtiyaç, bu nedenle karşı cinsten arkadaşı olmayan benim için yeterli duygusal olgunluğa erişememiştir.
Aldatmanın cinsel boyutunun çok abartıldığını düşünüyorum.