1. Ben arkadaşlığı hala “her gün görüşelim konuşalım” kafasında gören biriyim. çok fazla arkadaşım olmadığı içindir belki. Yani arkadaşlık bana göre derin bir bağ biraz emek biraz düzenli iletişim istiyor. Ama şunu da son zamanlarda öğrendim ki herkesin kendi hayatı ailesi işi gücü var. herkes herkesin biriciği olamaz. İnsan bazen kendi kendine de yetmeyi öğrenmeli.
ben henüz 26 yaşındayım ama Arkadaşlık özellikle yaş ilerledikçe çocukluk gençlik dönemlerindeki gibi “her gün konuşalım, her derdimi sen bil, her sorunumda yanımda ol” beklentisini karşılamıyor. Çünkü herkesin kendi hayat yükü var.
Bana göre bu durum bir kopuş olmak zorunda değil. tam tersi arkadaşlıkların daha esnek bir hale gelmesiyle ilgili. Herkesin kendi alanı, kendi yoğunluğu oluyor. Önemli olan, görüşüldüğünde samimiyetin hala devam etmesi. Senin o arkadaşımla kahve içme planın da tam buna örnek ilişkide soğukluk olabilir ama ortada gerçek bir kırgınlık ya da zarar yoksa bence tutmaya değer bir bağ.