yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    12 yanıt
    • linki kopyala
    • şikayet et

    budapeştede bir günüm var, en iyi nasıl geçirebilirim? yalnızım biraz sıkıldım insanlar da soğuk?

    süslüler özellikle insanlarla tanışabileceğim sohbet edebileceğim turist ağırlıklı bar önerisi çok iyi olur. gün içinde yine öneriniz olursa klasik gezilmesi gereken yerlerle birlikte oraları da gezebilirim ama akşam için bu tarz bir şey bakıyorum. yalnız gezmeyi sevmiyorum kalabalık arkadaş grupları görünce üzülüyorum ühü :( dediğim gibi turistlerin gittiği kalabalık güzel bir bar biliyorsanız önerirseniz çok sevinirim

    tarih
    oy (güzelinden)

    1. insanlar soğuk mu? valla şaşırdım geçen ay ordaydım gittiğim her yerde türk olduğumu anlayıp türkleri çok seviyorum falan dediler. konuştuğum bütün mağaza çalışanları, kasiyerler, garsonlar herkes çok kibar ve güleryüzlüydü. hatta bir tane mekanda hesap alınmadı. genel olarak çok renkli ve upbeat insanlar bence macarlar.

    szimpla kert turist kaynıyor konsept olarak da ilginç ve görülmesi gereken bir yer oraya gidebilirsin akşam bir şeyler içmeye. gün içinde şuraya buraya git demicem budapeştede gidilecek yerler belli zaten bi rota oluşturmuşsundur herhalde. hamburger yemek istersen smashy ve simon's burger güzeldi. 

    11 nisan 23:22

    2. taşkınlık yapmadıysanız insanların size soğuk davranması kısmı bana garip geldi. avrupa'da çok ülkeye gittim, bir dönem de macaristan'da yaşadım. türklere daha sıcak davrandıkları başka bir ülke yok.

    11 nisan 23:25

    3. Kesinlikle ruin barlar.

    11 nisan 23:25


    4. Szimpla, fogas, ellato, gozsdu'da klik var bazen güzel bi ortam oluyot

    12 nisan 00:35

    5. Bu arada soğuk değiller diyenler, turist olmayıp benim gibi 4 sene yaşarsanız görürsünüz ne kadar ırkçı ve soğuk olduklarını. Tabii ki hepsi değil, ama maalesef çoğunluğu. Eşi macar birisi olarak söylüyorum, macar nefretim yok yani. eşimin bile yaşadıklarımı birinci elden gözlemleyip vay canına bu ne ırkçılıktır şeklinde tasdiklediği bir bilgi olarak paylaşayım. 

    12 nisan 00:38

    6. a4 macaristan'da yaşadım. macarlarla evli türk arkadaşlarım var. pek çok macar arkadaşımın da türk sevgilisi oldu. ırkçılık minimum seviyede. denk geldiğim bazı yaşlılar tersti -direkt türk nefreti gibi değil ama avrupalı olmayanları sevmiyorlar-

    her yerde ırkçılık olabilir ama macaristan gerçekten bunun en az olduğu avrupa ülkesi olabilir. eğer ırkçılık yapıldıysa ya ırkçı azınlığa denk geldiniz ya da kültürlerine aykırı hareket ediyorsunuz.

    12 nisan 00:44

    7. anonim 4 +1

    ben de birkaç yıldır macaristandayım, insanlarını soğuk ve biraz ırkçı buluyorum. pek ırkçılığa maruz kalmadım ama çoğunlukla esmer olan birçok arkadaşımın kaldığına şahit oldum...

    12 nisan 07:09


    8. Hiç mi aile doktoruna, hastaneye gitmedinz? Belediyeye? Hepsini geçtim, göçmenlik bürosuna? Kusura bakmayın ama macaristan'da yaşamış bir insanın bunu demesi imkansız, ı aebeple inanmakta sıkıntı çekiyorum iddianıza.

    Çevrem macaristan'da hala yaşayan/yaşamış türk dolu onca senenin kalanı olarak, haliyle. Hala macaristan'da yaşayan türk ve expat whatsapp gruplarından çıkmadım, önerim tavsiyem çok oluyor. Macaristan'da expat ortamında çalıştım. Haliyle macardan çok yabancıyla haşır neşirdim. İş arkadaşlarımdan tut whatsapp gruplarındaki diğer kadınlara herkes bunun farkındaydı ve esprisini yapıyorduk artık acı acı. 

    Turistik merkesde herkesin gülücük dağıtmasından bambaşka gereçk macaristan. Avrupa'nın doğusunda olmanın kendince getirdiği butthurt'lük mü denir artık ne denir bilemiyorum, ama orada yaşayan yabancıyı sevmiyorlar. İlk gittiğimde Bana tabak tabak yemek getirip arkadaşça yaklaşır ayağına 'okulun bitince döneceksin değil mi, burada yaşamayacaksın değil mi diye soran apartmanın teyzesi beni çok rahatsız etmemişti, ama okul bitip çalışmaya başladığımda, öğrenci değil artık bir çalışan olarak göçmenlik bürosuna gidip gelmeye başlayınca gördüm ne nedir.

    El kol sallayarak hayvan güder gibi davranan güvenlikler, yüzüne bakmadan işini yapan, tebessümüme karşılık vermeyen, ve çoğu zaman macarca konuşup ingilizce konuşmayı bile reddeden (burası macaristan burada macarca konuşulur dedi kadın bana, göçmenlik ofisinde, fıkra bu kadar) göçmenlik ofisi görevlileri, göçmen bürosundan gelen yazışmaların hepsinin macarca olması, doktora gittiğimde doktor iyi çıksın diye dua ederek gidecek kadar stres olmam (kötü çıktığında eve ağlayarak ve ufacık göçmen bir pislik gibi hissederek gitmek çok yaygındı çünkü, iş arkadaşlarım arasında esprisi yapılırdı, doktora macar arkadaşla, eş ile gidiyorduk hepimiz sırf yerli bir korumamız olsun diye, çünkü 'iyi' olmayan doktor yüümüe bakmadan, ingilizce bilmesine rağmen ingilizce kasten konuşmayan, hastalığı açıklamadan ilaç veren yahut ilgili uzmanlığa yönlendiren, kısacası veterinere gelmiş köpek gibi davranan doktor oluyordu. Eşimle doktora gittiğimde eşime uzun uzun neyim olduğunu anlatıp yüzüme bile bakmayan, benimle kelime dahi konuşmayan çok doktor oldu maalesef. Bunun insana nasıl hissettirdiğini asla bilemezsiniz) , belediyeye, bilimum devlet dairelerine yine 'koruma' ile gitmezsem yanlış sıra almışsın falan denilerek eziyet edilmeye, işimi görmemeye çalışmaları, görmeden gelmeleri, macarca konuşmama yahut universal bir kelimeyle derdimi anlatmama rağmen (eu travel card please dememe kadın anlamıyorum macarca konuş demişti mesela, macarcası nedir? Yine eu travel card, o derece bir nefret) rağmen ne değini anlayamıyorum diyerek işimi görmeme...çoğunda eşim de yanımdaydı üstelik. 

    Yani uydurmuyoru. Bunları. Yaşadığım seneler sonucu resmen karakterim değişti. Ezik gibi devlet dairesinde markette yerellerle iletişimimde insanlara alttan alttan bakan, yersiz apologetic, sürekli bir senoatik görüneyim de takmasınlar aman çabasında, anksiyete sıkıntısı çeken, özgüveni dağılmış birisi oldum. Bu durumlarda kaplan kesilip hak arayıp müdür çağıran şikayet dilekçesi yazan ben gitti, e bana reva tek gelirsem olacağı buydu diyerek eve dönen ben geldi. 

    Budapeşte'de, 11. Bölgede yaşadım bunları bir de ben. Bartok bela üzerinde yaşıyordum, gayet nezih ve expat dolu bir ortamda. Bu ortamın malahhe doktoru hastane hekimi göçmenlik ofisi belediyesi yaptı bunları. Ya market çakışanı bile yaptı birkaç defa, lottozo önünde mini palinka içip kayıntı almaya gelen adamlara hizmet veren çalışan döndü benim eşimle türkçe konuşmamın taklidini yaptı iş arkadaşına.

    12 nisan 09:37

    9. en güzel iki şeyi yazmayı unutmuşum, eşim macar olmasına rağmen iş girişim olmadığı sürece macaristan'da sağlık sigortam yoktu, aşağına anlattığım iş bulma sürecindeki sımıntı ve tersliklerle birleşince 1 yıl, 2 yıl her ay özel sigorta ödemesi yapmaya mahkum olan çoktı yani.

    devlet macarla evli bizleri bir fert olarak değil eşimin yanında tutmaya karar verdiği bir pet, bir damızlık gibi görüyordu yani. çocuklarımız olduğu takdirde onları sigortalayan devlet annelerini sigortalamıyordu. tam damızlık yani. 

    diğeri de bomba, bir macar ile evli olduğu için eu family reunification oturumu olan şahıslar sponsorluk olmadan çalışamazlarken baika bir eu state'den gelmiş, oranın vatandaşı ile aile birliği üzerinden family reunification kartı olan bie başka non-eu birey sponsorluğa ihtiyaç duymaksızın işe girip çalışma hakkına sahip macaristan'da.

    yani ben eu family reunification residency kartımla avrupa'nın herhangi bir ülkesinde sponsorsuz çalışabilirken macaristan'da ekonomiye katılmam, çalışmam on kat zordu çünkü sponsorsuz işe giremiyordum. ancak bir ispanyol'un eşi olan sınıf arkadaşım hiçbir sponsorluğa ihtiyaç duymaksızın iş bakıp, girip, çalışabiliyordu. böyle akıl bilinç zorlayan bir durum.

    i̇nsan kaynakları alanında çalışıyorum, doktoralı bir insan olarak iş bulmam 6 ayımı aldı ve bulduğum iş önceki pozisyonlarıma kıyasla iki basamak daha düşüktü. bu süreç çevremdeki yazılımcı ve mühendis olmayan insanlara kıyasla hayli kısa bir süreçti, bir yıl hiç iş bulamayan da gördüm, alanı dışı işlere mahkum olan da. 

    macaristan'ın bana tek artısı, tek getirisi dünya tatlısı kocam oldu. bunun haricinde gezmeye gidilir, budapeşte'nin merkezi çok güzel bir şehir. kecskemet, eger, nagymaros kismaros gibi budapeşte'ye görece yakın ama şehirden de uzak kır hayatı, etyek gibi şarap bağları, burada geçen yıllarımın iyi yanlarıydı. yazın denize değil de nehire yahut göle girmek hakkında ise pozitif bir yaklaşımım yahut iştahli bir tavsiyem yok maalesef, bir defa sonrasi hiç girmedim. 

    biz macaristan'dan gittik. deniz kenarı bir yer seçtik, gönül isterdi akdeniz olsun ama değil, e bu da bir şey. burada üç ayda kariyerimde bir üst basamak olarak addedebileceğim bir iş buldum, birkaç teklif arasından en beğendiğimi seçerek. böyle bir şey yaşamak bile beni şaşırttı, mutlu etti, hiddetlendirdi, giden yıllarıma üzülttü, pek çok duyguyu aynı anda yaşattı. eşim gelmeden işini bulmuştu zaten. burada expat çok daha fazla olmasına rağmen günlük yaşamda yabancılara macaristan'daki gibi yaklaşan kimseye rastlamadım henüz (1.5 sene). eminim ki vardır, her yerde var. ama aradaki fark gündüz ile gece kadar dev. 

    yabancılar ekonomiye katılan, herkes gibi yaşayan, vergisini veren, toplumsal kaidelere uygun davranan kimseler bu ülkelerde genellikle. taşkınlık yapan ve belli bir çizginin dışına çıkanlar azınlık. yani memleketteki durumlarla bir değil avrupa'daki göçmen durumu. macaristan'da gördüğüm duyduğum saf, mis gibi ırkçılıktı. orban kendisi körüklüyordu bunu zaten.

    macaristan'a en son bir düğüne gittik, tıpış tıpış other sırasına girdim, çünkü oturum kartımla eu sırasına asla girmezdim macaristan'da. gümrük polisi pasapoetuma bakarken birkaç defa neden other'daaın bir dahakine öteki sıraya gir dedi diye denemiştim, o sırada da o polis kızdı senin bu sırada olmaman lazım diye, garanti en az canım other'dan sıkılıyor, en azından utandırıkmıyorun diye direkt other'dan girmeye alışmıştım. yine other'a girdim, polis yine neden bu sıra dedi, anlattım. artık başka bir eu state'den oturumum olduğu için sorun yaşamayacağımı söyledi. fıkra bu kadar shdkdjskkskl

    12 nisan 10:12

    10. A2 noldu foton gitti :D

    12 nisan 20:09