gilmore girls sohbeti yapmak isteyen var mı?

1. lorelai’ı Seviyorum ben ya. Rory bence şımarık bir ergen. Karakter olarak en iyisi dean'di ama kültür, eğitim ve yaşam tarzı olarak olmazdı. Jess tam bir ergen rüyası. Ergenlikte izlediğimde aşıktım resmen. 30 yaşımda izlediğimde aşırı salak geldi ve dean'i bırakıp jess'e gitme bölümlerinde sinirden kudurdum. Logan da gıcıktı ama rory ile en uygun kişi oydu belki de...

A year in a life'ı izledim ama beğenmedim ya. Çok aklımda da kalmamış şimdi düşününce yorum yapacak bir şey gelmedi aklıma.

2. a1 ben de yakın zamanda izledim tekrar (yaş 29) biraz farklı görüşlerimiz sanırım :')

lorelai tam bir gençliğini yaşayamamış anne, sevmiyorum diyemem ama çok fazla bencil ve düşüncesiz davranışları var bence. rory gerçekten de şımarık bir ergen...

dean hepimizin lisede sevgili oluduğumuz, evlenip beraber yaşlanacağımıza inandığımız yanlış insan galiba :d kötü biri değil ama rory ile çok ayrı kutuplar.

jess rory için yanlış zaman doğru insan gibi... :')

logan aralarında en mantıklısı ama dean ve jess'teki gibi heyecan uyandırmıyor bende.

3. Çok da farklı sayılmaz ya :) lorelai konusunda aslında katılıyorum ama hep elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışmış iyi bir anne olduğunu düşünüyorum. Belki de kendi annemden o desteği görmediğim için seviyorumdur :) rory ve erkek arkadaşları konusunda jess hariç katılıyorum zaten. Jess çok pislik gibi davrandı çoğu zaman. Karizmatikti, heyecanlıydı, sonradan gördük ki toparlamış kitap yazmış vs ama bugünkü aklımla düşününce o saygısız davranışları, ergen tavırları falan tam dayaklık geliyor :d (yaş 32 :))

4. a1 kesinlikle katılıyorum :) ilk zamanlarda jess'e ben de çok sinir olmuştum ama rory ile aralarında garip bir kimya var bence, rory yale'e ara verdiğinde de kendine getiren yine jess olmuştu sanki.

bir de rory'nin babası christopher hakkında ne düşünüyorsun? :d reddit'te en sevilmeyen karakter christopher ama bana nedense nötr bi karakter gibi geliyor. babalık vazifesini yerine getirdiği söylenemez ama çok da iğrenç bi karakter değil bence 5/10 gibi :')

5. christopher Bence kötü bi baba, kötü bi partner (en azından lorelai için) ama kendi koşullarında değerlendirince o kadar da iğrenç bi insan değil. Lisede çocuk sahibi olmak herkesin kaldırabileceği bi şey değil. En son izlememden yıllar geçti o yüzden detayları hatırlamıyorum ama aile problemleri falan da olan bir tipti sanki aklımda kalan :) ben lorelai'ım sevgililerinden rory'nin hocası vardı bi tane onu çok seviyordum ama luke başka bi boyut tabi ki :d

6. spoiler içerir.

lorelei, rory, emily, richard, hepsi kendini beğenmiş ve dışarıdakilere tepeden bakan insanlar. başkalarını kullanmayı pek severler ama onlara hiçbir şekilde saygı duymazlar ya da kendilerine yakıştıramazlar. gilmore'lar luke'a, lane'e, dean'e falan yapılan muameleye bakın. bu karakterler hep bu ailenin yanında oldu ama kendilerine yakıştıramazlar pek.

lorelei ve rory iğrenç arkadaşlar bu arada. lane ve sookie de her zaman kendilerinden fedakarlık yapıp bu ana kızı desteklese de gördükleri saygı ve destek sıfır, sadece bencillik.

lorelei luke'un kendisine olan duygularını bildiği halde senelerce yeşil ışık yakıp aynı anda başkalarıyla birlikte oldu, luke başka biriyle beraber olacakken engel oldu, senelerce birlikte olamadılar vs tam olduklarında luke'un kızı ortaya çıktığında adam şu saçma sapan şey için birazcık süre istediğinde lorelei gidip eski kocasıyla yattı 🤡 rory'nin öğretmenine yaptığı şey de bir başka çocukluk örneği. christoffer'dan da (her ne kadar kendisini seviyor olsa da) luke'tan da yüzünün gülmemiş olmasına seviniyordum ama maalesef son sezonda yine ana karakteri mutlu etmişler ahsjjff

gilmore'lar dışarıya böyle ama kendi içlerinde çok mu iyiler? alakası yok, lorelei zaten rory'nin kendine özel sınırları ve hayatı olacak diye ödü kopan, ruh hastası bir "anne". çünkü kendi ailesi de iletişim becerisi ve empati kabiliyeti olmayan nevrotik insanlar. her ne kadar köklü bir aile olsa da ve saygıdeğer kimselerle ahbaplıkları olsa da dizide görüldüğü kadarıyla başkalarıyla olan ilişkileri genelde pamuk ipliğinde. 

daha aklıma gelmeyen ve izlerken aşırı sinirlendiğim bir ton bencillikleri var hepsinin. rory'nin dean'e yaptıkları mesela of gerek sevgiliyken jess'le olanlar gerek evlendikten sonra ay. neyse tüm bunlara rağmen izlerken "her şey çok güzel olacak" hissiyatı veren, sıfır anksiyete, muhteşem bir dizi benim için. bu da böyle bir ironi işte ahsjdjd

7. bi de rory'nin gazetecilik okuyacağım diye girip ilk seneden game theory alması (econ okuyanlar bilir game theory başlangıç dersi değildir pek) ve hocası withdraw yapmasını önerdi diye triplere girmesi, okulu bırakıcam diye ortalara düşmesi falan dev şımarıklıktı ya.

8. a1 kesinlikle katılıyorum :) luke meselesi bence ikisi içinde küçücük bir kasabada insansızlıktan birbirlerine ilgi duyma evresine gelmiş bi ilişkiydi. 

lorelai son sezonda bi can havliyle kendini arama hareketine girişip yine çaresizlikten kendini luke'ta buldu sanki.

a3 muhteşem özetlemişsiniz aileden gelen garip bi şımarıklık var. ama garip de bir huzur veriyor izlerken :') şu an olsa kızına bi haftalık pizza ısıtan anne diye aşırı linçlenir lorelai ama dizide "cool" anne rolüne bürünmüş. 

içten içe emily ve richard'ı komik buluyorum aslında. özellikle richard ve rory'nin bağ kurma aşamalırını. 

ama rory'nin ben bir genius'um tavırlarından sonra tökezlemesi aşırı komik maalesef. lane'e özellikle çok yazık etmediler mi ya? kesinlikle haketmediği bi sonu yaşadı loser bi adamla loser bi ilk gece ve çocuklu hayata karışması falan :'(

9. Lorelai'in baskin ve duygusal yönden geç olgunlaşmış bir karakter olduğunu düşünüyorum. Eskiden sevmezdim, ama şimdi seviyorum.

Rory de annesinin olgun olmadığı yerde olgun olmak zorunda kalmış, buyuyememis, annesini mutlu etmek isteyen bir karakter. Annesi istiyor diye Harvard'a gitmeyi kendine hedef edinmiş (lorelai, richard yale mezunu diye harvard istiyor diye dizide birkaç kez soylendi), ilerde gazeteci olmak istediğini soyleyen, ama esas rüyası küçük kasabadan kaçmak ve hayatı, dünyayı görmek olan (yine dizide birkaç kez söylendi) biri.

Rory'i annesi ve kasaba biraz kollayarak büyütmüşler, ona dizi boyunca ayari sonradan gelen insanlar (chilton'in müdürü, Paris, dean, jess, logan, logan'in babası, diğer insanlar) veriyor.

Zaten dizi rory'nin hayatına emily ve Richard'ın, paranin, zengin okulun ve erkeklerin dahil olmasıyla basliyor. O zamana kadar küçük lorelai olarak büyümüş rory'nin farklılaşmasını izledik.

Rory'nin sevgililerinden en düzgünü olan dean'di, ama ortak noktaları azdı. İlk erkek arkadaş çok düzgün olunca malesef sonrakilerde bocalıyorsun, rory de bunu yaşadı. Jess de kötü biri değildi, rory ile ortak noktaları vardı, fakat çok saygısız ve sorunlu bir ergendi (anlaşılır nedenlerden ötürü). 

Rory, univeristeye gidince yalnız kaldı, bocaladı, eski hayatına tutunmaya çalıştı, ama olmadı. Sonra kendisini yine özel hissettirecek, insanların arasına sokacak, esas istedigi hayata ( "dünyayi gorme") kapıyı açacak logan ile tanıştı. Logan, karşısındakini dinlemeyen,  her tartışmada üste çıkan, Rory'nin en ufak bir meselede dahi kendisini ifade etmekten cekindigi (bulusma tarihi gibi) bir karakter. Dizide logan'in aslında Rory'i aldattığı mesaji da birkaç kez verildi (bunlardan biri kisa süreli bir ayrılığın da nedeni oldu zaten). Üstelik yanlış bir şey yapınca da büyük jestlerle kendini affettirmeye çalısiyor. Dizideki en toksik karakter. Bunlara rağmen Rory'i kendince sevdigini, yani ailesinin onaylamadığı rory'e (arkadaşlarına ve tehlikeli etkinliklerde bulundukları gizli ogrenci topluluğuna olduğu gibi) babasına ve ailesine olan nefreti Nedeniyle bağlandığını düşünüyorum.

Dizideki senaryoyu yazanlar değişmese zaten dizinin son sezonunda Rory hamile kalacakmış, değiştiğinden bize mutlu son verdiler.  

A year in life'da herkesi yeniden görmek cok guzeldi. Herkes karakterlere şaşırdı, ama hepsini bıraktığımız yerde, defalarca bize gösterdikleri problemlerle bulduk.

Lorelai yine luke ile iletişim problemi çekiyor. Annesi ile arası yine bozuk.

cocuklugunu yaşayamayan Rory bıraktığımız gibi ergenliğini yasamaya devam ediyor. Daha önce evli dean ile ilişkiye girmiş rory'i, şimdi de nişanlı logan'a birlikte. Kariyer olarak istedigi gelemese de aslinda küçüklükten beri esas istedigi hayatı (seyahatlar, farklı yerlerde yaşamasi, logan için farklı bahaneyle İngiltere'ye gitmesi) yaşadığını öğreniyoruz. O logan'i, logan onu, gerçek hayattan kaçış için kullanmaya devam ediyor. 

Daha önce rory'i aldatan logan şimdi nişanlısını rory ile aldatıyor, yine Rory ve eski arkadaşlarını babasının sağladığı hayattan kaçış olarak görüyor. Zaten büyük ihtimalle rory'nin çocuğunun babası da o. Yeni christopher. 

10. Rory televizyonda en iyi betimlenen y jenerasyonu, tüm ayrıcalıklarına rağmen hiçbir şey başaramaması, hiçbir eleştiriyi kaldıramaması, şımarıklığı ve gayesizliği bence çok iyi işlenmiş bir karakter. Bu kadar ayrıcalığa sahip karakteri bize gifted diye yedirmedikleri için mutluyum.

Ben lorelai karakterini seviyorum, çok yanlışları olmasına rağmen rory konusunda da her zaman haklıydı ben sadece emily ve richard'a çoğu zaman haksızlık yaptığını düşünmüşümdür, o da çocukluk travması zaten mantıklı olmasına gerek yok.

Bu arada team jess, dizinin en kötü karakterleri rory ve dean, gerçek villainlar bu hikayedeki.