1.
Eşimle çocuk düşünmüyorduk. İlerleyen yaşımızı da hesaba katınca, kendiğilinden olursa olsun dedik ama artık neredeyse imkansız diye düşünüyorduk. Bir yandan bu devirde, bu ülkede çocuk sahibi olmanın ne kadar zor olduğunu düşünüyorduk. Ben ara ara tedaviyi denesek mi desem de eşim hiç istemiyordu. Ben de cesaret edemiyordum. Bir gün anlık bir duygu yükselmesiyle ben istiyorum ya dedim. Birkaç kez ilişkiden sonra bekledim, hemen yıkamadım. Bu kısa süre içinde de hamile olduğumu öğrendim.
Eşim önce şaşırdı, sevindi. Ama endişelerini gözünden okuyordum. 1.trimesterın zorluğunu çekerken o da bana yardımcı olmaya çalıştı. Bu sırada bir gen testi zorunluluğu ortaya çıktı. %25'lik bir ihtimal sevincimi baya bir gölgeledi.
6.haftada eşime ben korkuyorum dedim. Yaşım ileri, hamilelik sürecinden, sonrasında bebeğe yetememekten, büyürken yeteri kadar yanında olamamaktan, bu ülkeden, maddi yetersizlikten, gıda güvensizliğinden her şey beni korkutmaya başladı. Sonlandırsak mı dedim. Önce ciddiyetle ele aldı, ölçtü tarttı ve bizim için büyük bir kaygı ve endişe kaynağı olacağını söyledi. Yarın doktor randevum var. Sizden vicdanımı rahatlatmanızı istemeyeceğim ama açıkçası bir şeyler duymaya çok ihtiyacım var. Çünkü uyuyamıyorum, gülemiyorum, gece gündüz ağlamak istiyorum. İçime koca bir kaya oturdu sanki. Ne kadar linçleneceğimi biliyorum. Ve kimseye kötü bir söz söylemeyeceğim. Belki benim gibi hisseden birileri olmuştur da acımızı paylaşırız diye yazıyorum.
2.
Sürekli Yaşım ileri deyip durmuşsun ama tedavisiz hamile kalmışsın yani bu bile çok büyük bir şey aslında. Gen testi ne çıkar bilmiyorum ama bence aldırma ya ben 38 yaşındayım bugün hamile kalsam gerekirse 9 ay yatarım gebelikte ama böyle bir şansı tepmem. Çocuğa yetememek bizim gibi çok düşünenlerin endişesi kafanı bulandırmak istemiyorum ama bırak gittiği yere kadar gitsin gebelik eğer sonlanacaksa da senin isteğinle değil tıbbi nedenlerle olsun inan diğer türlü vicdanen bu yükü taşımak çok zor. Hiçbir kadının (taciz istismar gibi özel sebepler dışında) bunu yaşamasını ya da yaşamaya mecbur bırakılmasını istemem.
3.
Her çocuk kendi toprağına doğar, siz neyseniz muhtemelen o da benzeri olacaktır. Elbette hiçbirimiz tüm imkanları sağlayamayız bir çocuğa, ama bu kadar düşünen birinin kötü bir anne olacağını asla düşünmüyorum. Hem şunu düşünün sizin sunacağınız bir hayat mı daha iyi hiç hayatta olmaması mı? O hangisini tercih ederdi? Eğer kaygınız sadece bebeğe yetememekse bu bence beyhude bir kaygı. Ama kaygınız kendinizseniz kendi hayatınızsa o sadece sizin bileceğiniz iş. Ama şunu unutmayın ilerleyen yaşlarda (65-70 gibi) çocuğunuzun kaygısı bile size iyi gelecek. Çünkü o yaşta bile bir amacınız olacak. Ne karar verirseniz verin lütfen kendinizi üzmeyin. Çünkü belli ki çok naif bir insansınız 🌸
4.
Dünyanın en refah ülkesinde yaşayan anneler bile endişe duyar. Nasıl beslicem doğal beslemem lazım şunu yapmam lazım buna güvenmiyorum diye düşünür. Anne değilim ama annelik hep bir endişe kaygı hali. Anne olup da yetebilecek miyim acaba yeterli ilgilenemiyorum diye endişe duymayan görmedim. En rahat insan bile kaygı duymaya başlıyor. Yetebilecek miyim yetemicem ilgilenemicem düşünceleri çok normal. Çocuk büyüyüp genç olsa da ya acaba şunu eksik mi yaptık diye endişe duyacaksın bu annelik içgüdüseli bir şey.
Bence çok acele karar veriyorsun. Hemen olsun bitsin gitsin kafasında biri değilsin.
5.
Canımsınız 💜 yargılanmadan cevap alabileceğimi hiç düşünmüyordum. 40 yaşındayım, eşim 44. Biz 2 yıllık evliyiz, bugüne kadar da hayatta çok zorluklar çekmiş insanlarız. Sanırım ikimiz de kaygılı bir hayatı göze alamadık. Çünkü biryandan da yalnızız. Anne babamızın yaşları ileri, sağlık sorunları var. Kardeşlerimiz biden büyük, erkek ve bekar. Biz evlenirken de tek başımızaydık ve çok yorulduk. Hamilelik, lohusalık vs yine yalnız geçecek. Hepsi bir yana ülke gittikçe çürüyor. Hangi okulda kimlerle okutacağız bu çocuğu? Çevremize baktıkça endişemiz artıyor. Pazardan aldığım her şeyi karbonatta bekletmeden sofraya koymuyorum, ona rağmen pestisit yükleniyoruz. Sanki teraziye koyunca sadece bebek sahibi olmanın güzelliği kalıyor, diğer tarafta hep olumsuzluklar..
Kalbi atan bir canlının kalbini durduracağım için içim içimi kemiriyor. Ama ona da bize de eziyet olacak bir hayat daha zor değil mi? Sonrası çok daha zor olmayacak mı?
6.
Acele etmemin sebebi, gün geçtikçe büyüyor olması, henüz bir şeye benzemiyorken olsun olacaksa. Yoksa giderek o büyümeye ben de duygusal bağ kurmaya devam edeceğim..
7.
benim çok yakın bir arkadaşım annesi bakacak diye güvenerek çocuk yaptı. doğumundan birkaç ay sonra annesini kaybetti. eşinin ailesi de başka bir şehirdeydi anlayacağınız tamamen yalnız büyüttü. çocuğu şu an 3 yaşında. geçtiğimiz 3 yıl çalışamadı ama önümüzdeki ay çocuğunu kreşe verip çalışmaya devam edecek. hayatına 3 yıl ara verdi ama asla pişman değil çocuğu olduğu için. onun gelişimini görmek yetiyor sanırım mutlu olmak için. ki şunu söyleyebilirim çocuğu oldukça zor bir çocuk. etrafımda bu şekilde çok fazla arkadaşım var ve hiçbirisi pişman değil. ben de çok korkuyorum çocuk sahibi olmaktan ama bir yanım da çok istiyor biliyorum. size o cesaret gelmiş bana hala gelmedi.
8.
40 yaşında doğal yolla hamile kalmışsın aldırmaya değmez bu düşüncelerinle süslü. Ben hamile kalsam bana da yardım edecek pek kimse yok. Senin gibi düşünceli bir kadın zaten iyi anne olur. Kafan çok rahat olsa soru açmazdın. O yüzden yarınki randevuyu birkaç gün daha mı ertelesen acaba?
9.
Süslücüm olabildiğince sakince düşünüp taşının, şunu da unutmayın hamileliği sonlandırsanız da dünyanın sonu değil, yaptığınız ayıp değil. Bakamayacak gibiyseniz/bakmak istemeyecekseniz çocuk olmaması daha iyi kim ne derse desin.
10.
yaşın gayet normal. aldırma. ilerde iyi ki diyeceksin. bu cümlemi unutma. tamamlanmış hissedeceksin hayatın anlam bulacak. şuan ağlaman kötü hissetmen çok normal bu arada.