1.
Yıllar geçtikçe vefasız biri oldu. Verici taraf çoğu zaman ben oldum. Değersiz hissettirdi, saygısızlıklar yaptı. Kısaca böyle. Ve ben bitirip kurtuldum bu toksik durumdan.
2.
Cokk, hayatlarimizin farklilasmasi ortak konularin azalması farklı şehirlerde ise baslama vs gibi doğal süreçler
3.
Aşırı sosyal biri değildi o, ben baya sosyalim. Yani onun da başka arkadaşları vardı aslında ama derinlikli arkadaşlıklar değildi sanırım. Fırsatı olduğunda hep diğer arkadaşlarıyla takılıyordu, halbuki biliyorum yani en çok benimle eğleniyordu ve en iyi arkadaşı bendim.
Nedense bir yerden sonra bir halt ettiğini sanmaya başladı diğerleriyle takılarak. Ben kendi hayatımı yaşamaya başladım, o kendi hayatını. Vefasızlık gibi bir durum oldu anlayacağın, tam olarak vefasızlık diyemeyiz gerçi çünkü ben kendi değerimi bilip sürekli bekleyen, cepte olan konumunu kabul etmedim, her zaman alternatiflerim olduğunu ona hatırlattım yani aslında ben verdim o vermedi gibi bir durum yok.
Çok çok karışık anlattım başım ağrıyor biraz, ama böyle oldu işte. Ama asıl beni sinirlendiren ve soğutan saçma sapan kararlar almasıydı hayatıyla ilgili. Baya önemli kararlar. Sözümü dinlemedi asla tecrübelerimi bildiği halde kendi bildiğini okudu, bazılarından pişman oldu bazılarından olacak, biliyorum çünkü onu çok iyi tanıyorum.
Hala bitti diyemeyiz belki ama eskisi kadar yakın değiliz. Buluşuyoruz arada, eğer o teklif ederse müsaitsem kabul ediyorum. Yoksa yok. Bazı kararlarının sonuçları olduğunu öğrenmesi gerekiyor.
4.
Bir yaştan sonra o kadar kolay ki. O sohbet başlatmıyor mu? Ben de başlatmam. Bana masraf çıkartıp
elini cebine atmadı mi? Mesajlarına cevap alamaz. Kendini bir dizi veya filmin başrolü mu zannediyor? Mesajlarına cevap vermemeye, müsait olmamaya başlarım. Valla çoğu insanın yokluğu varlığından daha çok huzur veriyor.