herkes çok mu marka düşkünü tüketim delisi oldu?

1. Ulke Sonradan görme köyden gelme anlık günlük yasalayim,ayranimiz olmasa da atla gidelim düşüncesine sahip akilsiz milyonlarla dolu olduğu için olabilir mi? Bide böyle sorular geldiği zaman milletin aldıklarında mi gözün var senin?!?! Diye saçma bir argümanları var.

2. Evet ev araba fiyatları çok arttı ülkede ama zaten ev araba alınmaz diye milleti tüketime teşvik etmeye başladılar iyice. Millet aman zaten ev araba alamam diye bir kuruş kenara koymuyo. Çok saçma halbuki. Benim çevremde çoğunlukla böyle, ben de bu furyaya biraz kapışdım ama erken döndüm şükür ki.

3. Son anonim gibi düşünüyorum. Millet nasılsa ev araba alamıyorum diye saçıp savuruyor. Çok değil pandemiden önce aradığım şeyi zara, mangoda buluyor hatta indirimde de alabiliyordum çünkü herkes ihtiyaç odaklıydı. Şuan sezonda max fiyatındaki basit bir üründe bile beden yok. Mağazalarda kuyruklar kapıya kadar. Herkesin elinde longchamp, coach çantalar. Ciddi bir görgüsüzlük hakim. Ek olarak influenzaların pompalaması da milleti galeyana getiriyor. Bunlar yüzünden alışverişten de avmden de soğudum almıyorum hiç birşey.

4. burada 1,5 maaşına çanta almaya senin için üretilmemiş dediğim için kıskanç damgası yemiştim ahdghjsd hiç normal gelmiyor süslü sınırı kalmadı çünkü. dün adidas için ölen 10 bin fazla kazanınca koşa koşa golden goose alma derdine düşüyor. illa "designer bag" sahibi olunmalı gibi algı yaratılıyor da standart bir apartman dairesinde oturuyorsun kemer countryde villada değil, artık nerede olduğunun farkına mı varsan acaba diyesim geliyor. bir de her şeyin en iyisine layığım pompalaması da buna neden oldu. ama kimse standartlarım dahilinde en iyi olarak algılamıyor bunu.

5. 80ler Özal döneminden beri üretim toplumundan tüketim toplumuna dönüşüyoruz. Hizmet zaten çok ucuz ülkemizde. Her gün istersek dışarıdan yemek sipariş edip kahvemizi getirebilir, temizliği yaptırabiliriz başkasına ama ev alamayız mesela. En azından ofise evden yemek getirme biraz daha yaygınlaşıyor ona seviniyorum.

6. iyice koreliler gibi oldu bizim millet ya kafayı kırdı insanlar tamamen. aşırı marka, gösteriş, estetik düşkünlüğü gibi ultra materyalist kaygılarla yaşıyorlar ama kıçlarında don yok. son model iphone ile ilgili bir soruda birkaç maaşına denk geliyorsa senin için değildir o, telefondur ne yani başka bir şey alabilirsin dedim diye linçlemişlerdi beni ayranı yok içmeye tipler :d

7. Ev araba alamayız kısmı yanlış aslında. Evet ev çok çok zor ama araba alınabilir fiyatlarda gayet. 7 yıl önce 14 maaşıma denk geliyordu eli yüzü düzgün bir araç(42bin civarı) . Bugün durum yine aynı (840bin diye hesapladım).

Not: memurum. Kariyerim de maaşım da pek değişmedi.

8. Psikolojisi normal insan marka düşkünü ya da tüketim bağımlısı olmuyor. Hem kendimden hem çevremden biliyorum. Ben de ne zaman çok kötü zamanlar geçirsem gidip gereksiz şeyler alırım üstüme başıma. Nasıl olsa ev alamıyorum araba alamıyorum mantığı da bence insanlar daha çok tüketsin diye uydurulmuş bir şey. Tl olarak değil de başka şekilde biriktirince akmasa da damlıyor. Bir sezon sonra yüzüne bakılmayacak ayakkabıya monta verilen parayı en basitinden gram altın olarak kenara koysan uzun vadede çok da güzel para ediyor valla. Hiç değilse araba alacağın zaman kenara koyduğun para çok iyi geliyor. Yani öyle imkansız değil zaman alıyor biraz. 

9. Türkiye fakir bir ülke, tüketime aç. Normal bence şu anlık

10. Ev araba alamama olayı maksimum son 5 yıldır olan bir şey ama bu tüketim çılgınlığı senelerdir var. Sosyal medya ve çevreden görmenin etkisi olduğunu düşünüyorum ben de. 10 yıl önce benimle birlikte iş hayatına atılmış arkadaşlarım maksimum bir araba parası biriktirebildiler, ha ben çok mu iyiyim hayır ama biraz şans biraz mantık yürütmeyle faizler düşükken kredi çekip ev aldım ve 5 senede ödedim yeni bitti, en azından artık kira derdim yok diyorum. Buna rağmen har vurup harman savurmuyorum. Trendyoldan bir gömlek alırken bile düşünüyorum ihtiyacım var mı diye çünkü dolabım dopdolu, bir çoğumuzun öyle. Aynı sağlıklı beslenme mentalitesi oluşturmak gibi bunda da sürekli kontrol mekanizmamızı çalıştırmamız gerekiyor.