yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    7 yanıt
    • linki kopyala
    • şikayet et

    kendi kendine çalışarak yeni dil öğrenenler nasıl bir düzeniniz var, ingilizce çalışan birine ne tavsiye edersiniz siz neler yapıyorsunuz?

    ingilizcesi iyi olan kişiler genelde çocukluktan dizilerden vs. öğrenmiş olsa bile bir şekilde sonuçta dile yatkın oldukları ortada, o yüzden kendileri bir dili sıfırdan öğrenmeye çalışırken neler yapıyorlar nelere dikkat edip nasıl metotlarla çalışıyorlar merak ettiğim için sormak istedim

    tarih
    oy (güzelinden)

    1. Hemen hemen bildiğim tüm dilleri balıklama atlayarak öğrendim.

    Dün yeni bir dil öğrenmek için ilk adımı attım. Yaygın olmayan, piyasada kitabı ve sözlüğü neredeyse hiç bulunmayan bir dil. Youtube ç'da o dilin pepoa oig kanalını dinliyorum dünden beri. İzlemiyorum, sadece dilin melodisini dinliyorum. Tüm videoları 4-5 defa böyle dinledikten sonra altyazı karının çıktısını alıp yazıları takip ederek tekrar 4-5 tekrar dinlerim. Sonra basit gramer (geçmiş şimdiki geniş gelecek zana) öğrenirim. Bu arada ortalama bin kelimeyle karşılalmış olurum. Grameri anladıktan sonra gündelik hayatta işime yarayacak kısa öz cümleleri öğrenirim. Bu arada ilk günden itibaren devamlı taklit ediyorum dili. Kısacık bir şey bile olsa kendi kendime sesli tekrarlıyorum. Basit cümleleri rahatça kurup bir paragraf yazabilecek noktaya gelince defter işine giriyorum. Günlük gibi defter tutuyorum. Hedefim b1 sertifikası almak bu dilde çünkü daha üst düzey sertifikaları sadece dilin konuşulduğu ülkenin üniversiteleri veriliyor. Oraya gidemem. Bulunduğum yerde a1, A2, b1 sınavı var.

    Bu metotla ispanyolca dele b2 sertifikasını 6 ayda, italyanca celi c1 sertifikasını 14 ayda aldım.

    19 mayıs 11:38

    2. a1 çok teşekkürler süslü ne güzel ilerlemişsin :( ben ingilizce öğrenmeyi çok toksik bir hale getirdiğim için yok bu kanal yok şu gramer yok bu olmadı şunu altyazılı izle kafasından çıkamadım hep bir noktada tıkandım, + herkes biliyor ben bilmiyorum mecburum oturup çalışmam lazım İngilizcesiz sıfırım muhabbetinden de bir türlü motivasyon bulamıyorum. Onun yerine sevdiğim ilgim olan içerikler tükettiğim bir dile heveslenip başladım çok da güzel ilerledim zaten ara seviyede olmadığım için sayılardır dil kurallarıdır vs. derken küçük küçük düzenli ilerliyordum ama İngilizce bilmiyorken neyime dedim onu da saldım. Birkaç gündür tekrardan en çok kullanılan kelime listeleridir podcast vs. araştırıyorum ben de İngilizce için,,

    19 mayıs 11:50

    3. İngilizce çok fazla içerik olması bu yönden dezavantaj aslında. başka yerde başka şeyler kaçırıyorum kaygısıyla insanın dikkati dağılıyor. Ben bu durumu almanca için yaşayıp çok büyük bir iş fırsatını kaçırdım. Kendimi çok baskı Altında hissetmiş ve dilden soğumuştum.

    Hatalarımdan çıkardığım derslerden en önemlisi kimsenin içerik ve kitap önerisini dikkate almamak gerektiği. Ben de ilk cevabımda peppa pig dinliyorum dedim ama ne kadar basit başladığımı anlatmak istemiştim. Sen de basit ama ilgini çekecek bir şey bulabilirsin. Basit olması da çok şart değil aslında önemli olan seslere alışmak.

    İngilizce öğrenmek isteyen herkes friends izlemek, grannar in use çalışmak, Youtube'dan yüzlerce oynatma listesi takip etmek zorunda değil. Hatta bence bu tip çalışmaların çok daha ileride yapılması daha faydalı. BİRİNCİ hedef basit iletişim kurmak olmalı. Bu daha kulağı doldurup sonra onları taklit etmekle oluyor bence. Kulağını ne ile dolduracağın senin hür seçimin olmalı. Mutlaka ilgini çelen bir konu vardır. Anlamasan da aç onlarca yüzlerce defa herhangi bir iş yaparken dinle. Anlamlı anlamsız dikkatini çeken aklında kalan sesler olacak. Konuştukça kendine güvenin gelir daha da heveslenirsin.

    19 mayıs 12:20


    4. a1 ben de aynı şekilde soğudum süslü, bide zorunluluk olarak görünce ve sayısız kez başarısız olunca + her yerde karşına engel olarak çıkması derken kaldım öyle. Onun dışında kaynak fazlalığı ve seviyenin belli olmaması da çok büyük dezavantaj aynı şekilde. Seviyemi bilmiyorum min A2 vardır, klasik anlıyorum konuşamıyorum problemi var içerikleri vlogları bazen şarkıları çok rahat anlayabiliyorum ama hayatımda 1 kere bile birisiyle ingilizce konuşmadım ya da bir şey yazmadım en son lisedeki İngilizce sınavındadır. Çalışırken bakıyorum 2. konuda bi eksiğim var ama 8-9-10. konular bildiğim şeyler yani am is are bakarak da geçmiyor keşke düz sıfır olsam. Tek tip çalışmalar bu noktada çok sıkıntı oluyor

    19 mayıs 13:10

    5. Süslü almancam çok iyidir. C1 aldım geçen sene. İngilizce bende de sendeki gibiydi, el attım oraya da.

    Almanca için tam bir sözlük aldım. Şöyle çok geniş kapsamlı bir şey. Ben de bodoslama girdim. Almancada sesler daha farklı. Kulağıma aşinalık getirsin diye almanca basit videolar izledim. Hızlı konuşuyorlar ve o hızı yavaşlatarak izledim. Merak ettiğim kelimeleri sözlükten aratıp karşılığını buldum. Her videoyu üç beş kere izleyince artık o kelimeleri belleğe atmış oldum.

    Biraz kelime oturttuktan sonra dil bilgisine girdim. Enine boyuna öğrendim. Dil için kitaplar aldım ben. Almanyada yaşayan akrabalarımdan rica ettim, gelirken dil bilgisi kitapları alıp geldiler. Ben problem çözmeyi çok seviyorum, her şeyi Almanca olan dil bilgisi kitapları bana çok büyük ama zevkli bir problem gibi geldi.

    Dil bilgisiyle devam ederken pratik yapmaya başladım. Kuzenim otellerde çalıştığı için İngilizce, almanca ve Rusça gibi dillerde çok iyi. Bu arada hepsini de çalışırken konuşa konuşa öğrendi. O böyle öğrendiyse ben de öğrenirim ya diye girişmiştim. Pratiği onunla yaptık. Her gün olmasa da haftada birkaç kere yaptığımız sohbeti almanca olacak şekilde yaptık. Burada sonrası gerçekten kolay geldi. Sınavlar ve sair c1'i kaptık.

    İngilizce benim için ortaokuldan beri travmaydı. Konuşulanı anlıyor ama konuşamıyordum. Dil bilgisi de yarım yamalak vardı. Erkek arkadaşım İngilizce eğitimler almış bugüne kadar. Almanca gibi aynı usul bodoslama girdim İngilizceye. İngilizce konuşmak benim için çok daha zordu ama adam her akşam karşımda İngilizce konuşunca bir yerden sonra hata yapmaktan korkmayıp tamamen İngilizce konuşmaya başladım ben de. Hatalarım Almancaya göre çok daha fazla oldu bu arada. Almancaya çok sarılmışım, İngilizce daha zor geldi. Konuşma korkusu da olunca çok zorlandım. Şu an harika değilim ama hem konuşabiliyorum hem de yazabiliyorum ve gündelik akışı yakalayabiliyorum

    19 mayıs 13:50

    6. a3 süslü çok teşekkürler olay her şekilde konuşmadan geçiyor sanırım, benim de gramer videolarını kitapları salıp yazma ve anlayıp konuşamama konusunda işlevsel şeylere geçmem gerek gibi :( biraz araştırdım şimdi, kelimeleri belirli dizi ya da listelerden değil de kendi eksiklerimden giderek çalışacağım. Atıyorum kendi kendime konuşurken ya da günlük vs. yazarken takıldığım noktadaki kelimeyi-gramer kuralını not edip o notları tekrarlayacağım. Kelime defteri gramer o bu şimdiki zaman diyerek ilerleyemedim çünkü, konuşmaları da chatgpt ile olduğu kadar artık bakalım. Çevremde wat ya da erasmus yapmayan bir ben kaldım erasmus çok komplike sağlam bilgi lazım da en azından seneye wat yapabilecek kadar kendime güvenim gelmiş olur umarım

    19 mayıs 14:47

    7. kizlae ingilizce gramer bilgim çok zayıfladı ve boş vaktimde tekrar etmek istiyorum önerileriniz neler kaynak ve video ya da baska

    19 mayıs 16:08


    içerik sonu