1.
bu duyguya kıskanmak mı imrenmek mi denır bılmıyorum. Uzaktan akraba olan bir kız benimle yaşıt (27). Kızın kendisi öğretmen. Atandıktan sonra evlenmeyi düşünüyorum diyordu ama Atanamadı.Geçtiğimiz ay düğünü oldu. Kendisi gibi öğretmen biriyle evlendi. Evlendiği kişi de bizim çevreden. Yani düzgün bilinen birisi iç alemini bilmesem de. çocugun görev yaptıgı şehirde yaşıyorlar. evleri güzel. kız şimdi çocuğun görev yaptığı okula ücretli öğretmen olarak başlamış. yani ben mutsuz huzursuz değilim başkalarının hayatın abakıp hasetlik etmıyorum herkes cok daha ıyı olsun ama bir kendıme bakıyorum bir başkalarına. ailem yaşlı, okudugum bölümden çok daha farklı bır işte çalışıyorum hala bır düzen tutturamadım. öyle bır içimi dökmek ıstedım bu sorunun altında...
2.
Ya ben bu konuda çok gidip geliyorum. Bilmiyorum mesela benle benzer durumda olan birinin benim aklımdan geçmeyecek bi davranışı, tutumu, sözü oluyor diyorum ki ben mi hatalıyım? Neler oluyor? Neden ben kendime bu hakkı tanımıyorum ya da ben neden bunu önceliklendirmiyorum? Gibi.
Bilmiyorum kafam çok karışık hayatımın da dönüm noktası gibi bir yerindeyim. Nokta değil de süreç daha doğru olur. Kim olduğum ve ne yapmak istediğimi tam olarak kestiremediğim için birini tam anlamıyla kıskanmıyorum da sanırım.
Ama imreniyorum, mesela bir arkadaşım başına ne gelirse gelsin hayatına devam edebiliyor, böyle biri olmayı dilerdim. Öyle survivor mode falan da değil, dünyası başına yıkılmış "ayyy migrosta şöyle bi kahve buldum inanılmazzz" diyor mesela gündemine onu koymuş. Helal sana diyorum. Hele zorlandığım dönemde bu böyle çok çok takdir ettiğim bir şey.
Eşimin de sanatla ilgili arzuladığı bi proje var çok koşturdu olmadı ağladı etti. Bir ay sürmedi o hüzün, kolları sıvadı tekrar başladı. Bu da mesela böyle hem imrendiğim hem hayran olduğum bir şey.
3.
ben aşırı kıskancım süslü ve yönetemiyorum maalesef.
böyle dışarıdan bakılınca hayatıma kıskanması değil kıskanılması gereken biri gibiyim ama bunujnla hiç alakası yok bir hastalık bu duygu. isterse benden çirkin olsun kıskanıyorum. dersleri benden kötü olsun ama bir sınavda 5 puan yüksek olsun kıskanıyorum. gerçekten hastayım ve tedavi olmam lazım.
4.
EVET OLUYor tabi ki insanız.
ergenken kıskandığım insanlara daha da yaklaşır, onları çözmek, keşfetmek için sürekli iltifat eder ve onu çözmeye çalışırdım. olabildiğince kıskandığımı gizlemek için çaba sarf eder, kendimi üzer, yorar ve değersiz hissederdim.
büyüdüğümde direkt uzaklaşmaya başladım.
bir insanı kıskanıyorsam bunun genelde sadece benimle ilgili olmadığını, benden gerçekten iyi olan insanları kıskanmadığımı, kıskançlık duygumu körükleyen insanların bu duyguya oynadıkları fark ettim. kimsenin oyun sahasında egosunu besleyemem. direkt uzaklaşıyorum. uzaklaşamadığım insanları da sallamıyorum. umurumda olmuyor. lafı geldiğinde de sevmediğimi hissettiriyorum. asla enerjisine girmiyor, kendimi koruyorum.
5.
Olmuyor. Hayatım mük mü değil ama dışardan biri için benim hayatım da müktür. Yani minicik örneklemde bile Ücretli yapan öğretmeni bile kıskanan varsa ohoo yani. Bakıyorum kıskanılcak bir hayatım mı var çok şükür diyelim ama yoo. Ancak kıskanacak bir sürü insan var. Ama iç yüzünü bilmiyolar ki. Ben de aynısını düşünürüm. Herkesin hayatında iniş çıkış iyi kötü var kiminde daha fazladır iyiler ama o da minik kötüyü bile tölere edemez psikolojisi bozulur falan.
Ay bilmiyorum anlatamamış olabilirim :d velhasıl kıskanmıyorum ya kimseyi.
6.
doğuştan sahip olunan şeyleri kıskanıyorum.
iyi zengin modern aile. ben sevgilimle beraber yaşamayı çok isterdim mesela ama biliyorum ailem duysa gebertirler beni. çevremde böyle yaşayan insanlar var, kıskanıyorum demiyim ama ben de istiyorum.
uzun boy
doğal güzel yüz
iri gözler
7.
Kendime zor itiraf ettiğim bir durum maalesef. Yakın bir akrabamızın kızıyla aramızda bir yaş var beraber büyüdük sayılır. Küçüklükten itibaren ailesinin durumu bizden daha iyi olduğu için onlara her gittiğimizde yeni bir oyuncak, kıyafet alındığını görüp içten içe üzülürdüm. Oturdukları muhite bile özenirdim biz mahalle arasında otururken o sitede oturuyordu ve bir sürü arkadaşı vardı. Zaman geçtikçe bu duyguyu bende fitilleyen kişinin annem olduğuna karar verdim. Bak x çoktan uyumuştur şimdi, sen kitap okuma x bir sürü kitap bitirmiş, xin puanları senden yüksekmiş vs. Neyse bu durum böyle liseye kadar devam etti. Ben daha iyi bir liseye yerleştim. Sonrasında üniversiteye geçtik, aynı üniversite fakat o daha az puanla bölüm okudu formasyon falan aldı ben ise ondan yüksek puanla aynı işi yapabileceğimiz direkt mesleğe başlayacağım bölümü kazandım. Üniversite bitmesine yakın benden önce işe girdi. Orda da bi kudurdum. Neyse sonra ben de girdim ama bu sefer onun çalıştığı yerler benim çalıştığım yerlere kıyasla daha büyük, kurumsal yerler. Bunları içimde yavaş yavaş aşmaya çalışırken yurtdışı, yurtiçi tatilleri yaptı. Hem evine, hem tatile hem de üstüne başına sürekli harcadı. Aramızda bariz maaş farkı olmamasına rağmen kendimi hep altta hissettim bilmiyorum. Yurtiçi tatili yapsak bütün sene onun borcunu ödemekten hiçbir şeye bütçe ayıramaz olduk. Sonradan anladım ki kendi ailesi maddi anlamda destek çıkıyor. Kendimi bu şekilde telkin etmeye çalıştım. Bunları da yazarak ilk defa itiraf ediyorum bu arada kendime. Ne kadar sağlıklı bir durum orası muamma hiç değil bence de ama içimdeki o karşılaştırma, kıskanma dürtüsünü tamamen söküp atamıyorum.
8.
İnsanların arasındaki olanak farklarının (durumu iyi aile, özel okul vs) üniversite ve esas mezuniyet sonrası kendini göstermeye başlıyor. O vakte kadar gençler birbirlerini alinan notlar, populerlik vs üstünden karşılaştırırken aradaki esas fark aciliyor. Bir bakıyorsun o ise girmiş, sen girememişsin. O yurtdışına gitmiş sen gidememişsin, o mastera kabul almış, sen alamamışsın, o dil biliyor sen bilmiyorsun, o ev almış sen alamamışsın, o istediği yaşta evlenmiş sen evlenememişsin.
9.
Maalesef öyle oluyor anonim 7. Durumu iyi olan okul arkadaşlarım işe girdikten hatta evlendikten sonra bile benden daha fazla kazanmamalarına rağmen çok çok daha iyi durumda oldular ev yazlık arabalar aldılar. Çünkü aileler yardım ediyor. Bir şey alınacaksa aileler alıyor falan. Ben ne yaptıysa hep kendi paramla.
10.
A9 işte bu durumdan ötürü insan kendini oldukça yetersiz, geride kalmış hissediyor. Umarım aşarız bu durumu