neden alman çocuklar sakin, yetişkin gibi yolculuk ederken türk çocuklar devamlı bağırıp ortalığı ayağa kaldırıyor?

1. Sınırlar öğretiliyor, çocuktur yapar deyip her yaptığına göz yumulmuyor.  Ayrıca bence genetik de var işin içinde. Çirkef kuzenim hamileliği boyunca elinden geleni yaparak ailede çeşitli kavgalar çıkardı, doğurduğu çocuğun ondan kalır yanı yok. 2 yaşından sonra tanzanya canavarı gibi bir şey oldu çocuk ne yazık ki

2. türk aileler neden yapılmamasını açıklamak yerine çocuklara bağırıp çağırıyor, cimcikliyorlar, ağlatıyorlar. alman aileler çocuğu insan yerine koyup açıklıyor. bu yüzden

3. avrupa içi uçuyorum düzenli, çocuklar bağırış çağırış, size öyle denk gelmiş. çocuk çocuktur.

4. 10 yıldır Almanya'da yaşıyorum gerçekten de bağıran ağlayan çocuklar hep Arap ya da Türk. Çok çok nadir denk geliyorum huysuzluk yapan alman çocuğa. 

Uyumlu, sakin dinleyen ve sabırlı ebeveynle büyüyorlar. Benim gözlemime göre biz Türklerde sabır hiç yok ve çocukla ilgilenmeyi de maalesef zul görüyoruz. Çocuğu mutlaka yapılıp "kenara koyulması gereken" bir şey olarak görüyoruz. Hayatımızı çocuğa göre değiştirme gereği duymuyoruz. Çocuk büyürken bizim  normal hayat akışımıza uymasını bekliyoruz. Onlar ise insan yetiştirmek olarak görüyorlar ve çocukları olduktan sonra tüm hayatlarını buna göre planlıyorlar evde kesinlikle TV açmıyorlar yemek çeşitleri ve saatleri, tüm aktiviteler her şeyi bütün hayatlarını çocuğun ekseninde ayarlıyorlar. Biz ise çocuğu yapıp ondan sonra tabiri caizse salıyoruz. 

5. almanyada yaşıyorum ortalığın yıkan çocuklar hep arap ve türk +

6. ortadoğulu kültürün çocukları altı boş, niteliksiz ilgiye alışkın, gerçek ilgi görmüyorlar boş boş ağam paşam prensesim ilgisi görüyorlar, hı hı'lanıp al tablet deh muamelesi çekiliyor, anırırsa ilgi veriliyor. avrupalı çocuğun anası babası nitelikli ilgileniyor, sürekli ay onu ye şununda ye bununu giymeyi unutma amaannn düşme abov kafanı çarpma, neee birisi çocuğuma bişey mi dedi paşama kimse karışamazzz deyip sonra tamam babacım hadi oyna, hadi annecim filmini izle denmek yerine sohbet ediyor enteresan sorular soruyor iletişime girdiğinde, yanlış bir hareketinde kimse karışamaz meleğime benim demek yerine neden rahatsız olundu onu izah ediyor empati yaptırıyor, çocuk gerçekten ilgi gördüğünün bilincinde olduğu için hem dikkat çekme çabasında değil, hem de altı boş bir egoya ve şımarıklığa sahip değil. 

ha çocuktur, hollanda'da hiç mi görmüyorum markette kendini yere atmış sinir krizi geçiren, sokakta sebepsizce çığlık atan dutch bebesi, tabii ki görüyorum. fark onun ebeveyni ne sussun diye rüşvet kıyamet hallere giriyor, ne de azarlıyor. izah ediyor bu yaptığının sonuçları olacağını, bu şekilde istediğini elde edemeyeceğini ve görmezden geliyor, yerde sürüyerek ya da koltuğunun altına kıstırıp hiç duymuyormuş gibi alışverişine devam ediyor. çocuk da bu hallere girerek hiçbir şey elde edemeyeceğini öğreniyor. ortadoğu bebesi ise bu yolla ya istediğimi alırım ya da karışan olmaz bizimkiler her yaptığımla mutlu olurlar diye düşünüyor.

oranlara bakıldığında insanların bu stereotipi oluşmakta haklı oldukları ortada. yoo ben hiç görmedim yahut ee ben geçen ingiliz çocuğu gördüm ağlıyordu falan gibi argümanlar istisna, kaideyi bozmuyor. 

7. Belli yaşın altındaki her çocuk kriz geçirebilir, onları ayırıyorum. Türk çocuklar o yaşı geçmelerine rağmen kriz geçiriyorlar. Avrupa'da çocukları insan yerine koyuyorlar. Çocuğa bir konuda düşüncesini, tercihini falan soruyorlar. Cocugun da insan gibi davranmasını bekliyorlar. Japonya'da çocukları yetişkin yerine koyuyorlar. Mesela kreşte çocuk önündekini yemedi veya belli bir oyuncakla oynamakta ısrar ediyor diyelim, Hemen anne baba araniyor, çocuğunuz yapamıyorsa kreşten alın diye. Türkiye'de de isteniyor ki cocuk her şeyi yapsın kimse bir şey demesin. insan yerine zaten koyulmasın. 

8. Geçen bir çocuk gördüm rossmanda. Bir toka için annesine ısrar ediyordu. Ay kadın eğildi çocuğun göz hizasına, kırdı dizlerini, 15 dakika onunla sakince o hafta harçlığının bittiğini o tokayı alamayacaklarını o haftaki hakkını başka şeye kullandığını eğer istiyorsa haftaya gelip alabileceklerini anlattı. Çocuk için için ağladı ama ben o tokayı istiyorum hayır istiyorum diye. Kadın aynı cümleleri baştan kurmaktan asssssla yorulmadı. Reyonların arasında dolaşa dolaşa çaktırmadan izledim inanılmaz bir olaydı. Bizim Türkler ise sussun diye o tokayı alır veya çocuğu açıklamasız bırakıp sadece hayır diyerek sürükler götürürlerdi :( ben ise maalesef çocuğun ağlamasına inanılmaz içim acıdığı için ve çocukluğumda istediğim hiçbir şey doğru düzgün alınamadığı için yavrummmmmm guzummmmmm toka sana feda olsun der alırdım :/

9. ben bu genellemeyi hiç anlamıyorum ya çocuk çocuktur. yılın yarısında almanyadayım uzun süredir, gayet ağlıyorlar bağırıyorlar çağırıyorlar hatta onların aileleri daha sakin kalıyor bu durumda. sakin ve yaramaz çocuklara denk gelmişsiniz bence.