1. Unutmuyorsun, zihninde kalıyor. Rek/estetik bakış açısı/ uyum bu gibi artıkar sağlıyor. Yediğin yemeğin tadını, okuduğun kitabı, gezdiğin şehirleri de unutuyorsun ona bakarsan ama beyninde yer ediniyor, seni besliyor. Bir de sergi gezmek, bakıp çıkmak var bir de anlamak, sanatçı ne anlatmak istemiş onu okumak, kendince yorumlamak ve sergiyi izlemek var. Özellikle yaratıcı bir iş yapıyorsan çok besleyici. Sanat zaten taklitten ibaret doğayı, başka işleri, sanatçıları, yaşadığın bir anı ya da duyguyu. Taklitten kastım bire bir değil ama birşeyi alır zihninde yoğurursun, parçalarsın sonra tekrar kendi bakış açınla bir araya getirirsin. Hiçbirşey anlamadığını sansan bile gördüklerin görsel hafızaya gidiyor. Bir de sanatı bu kadar erişilemez, anlaşılamaz olarak lanse ettikleri için sanatçılar sanki halk ben anlamam olarak görüyor ya da ne anlatıyo bu entel dantel takımı olarak görüyor. Asla öyle değil. Sanatçının ne anlatmak istediği de önemli ama asıl senin ne anladığın ya da sende yarattığı hisler, duygular önemli. Benim zihnimde kalıyor sergiler, yüm işleri elbette hatırlamıyorum ama bende güzellik, tiksinti gibi yoğun duygular çağrıştıran şeyler kalıyor ve düşünmemi sağlıyor. Düşünmenin de ne faydaları var yazmama gerek yok heralde. Zaman geliyor izlediğimiz filmleri de unutuyoruz ama o deneyimi o an yaşamanın anısı kalıyor.
sergilerin size katkısı nedir?
- cevaplar
23 eylül 14:05
23 eylül 14:55
23 eylül 15:11
23 eylül 15:42
23 eylül 15:57
23 eylül 18:04
23 eylül 18:10
23 eylül 18:17
23 eylül 19:32
24 eylül 09:08