yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    4 yanıt
    • linki kopyala
    • şikayet et

    sınırlarınızın ne kadar farkındasınız?

    insan ilişkileri konusunda sınırlarınızı sağlıklı bir şekilde koyup koruyabiliyor musunuz? yoksa sınırları olmayan, pek çok kişinin kullanmaya müsait gördüğü insanlardan mısınız? içinizi dökmek isterseniz okumak isterim..

    tarih
    oy (güzelinden)

    1. Sınırlarımın farkındayım. İnsanların sınırlarına da azami özeni gösteririm. Sınırı Aşana, aşmaya yeltenene dur derim. Sınırlarımı ailem için sık olmasa da esnetebilirim, saygı sınırlarını aşacak şeylerden bahsetmiyorum burada. Soğuk ve mesafeli görünmek beni endişelendirmez aksine evet öyleyim. Böylece insan ilişkilerinde yıpranmam ve değerimi düşürmem.

    31 mayıs 20:27

    2. Sınırlarının farkında olmayıp en korumayan benimdir heralde. Ortaokuldan lise sona kadar zorbalandım. Sınır, kendi kişilik haklarım ne hiçbir şey bilmez koruyamazdım. Fiziksel de dahil. Birisi bana bir şey söylese hakaret de olsa fiziksel bir temas da olsa cevap veremez engelleyemezdim. Buna cesaret edebiliyorlardı. Çünkü özgüvensiz biriydim. Hep özgüvensizdim kendime değerim yoktu. İnsanlara çabuk bağlanıp benimle arkadaş olsunlar diye bakardım. Lise böyle zorbalıklarla geçti. Kullanılan biri oldum arkadaşlar arasında. Üniversiteye geçtim özgüven sorunum değişmedi. Kendimi çok da özgüvensiz görmezdim. İletişim sorunum da vardı. Herkes yakındı ben tek kaldım. arkadaşlarım sınıfta yalnız kalmamak için beraber oturuyordu. Ders bitince herkes yurtlara kafelere gidiyordu. Hiç yakın arkadaşım olmadı. Bana hep özgüvensiz görünen sınıfta dalga geçilen birilerini yakıştırıyorlardı.

    Neyse başka sevgilim oldu. İlk zamanlar iyiydi ama sonra yüzgöz olmaya başladık. Rahatsız olacağım olduğum şeylere yeterince tepki gösteremiyordum. Yapmam dediğim şeyleri yaptım. Taviz verdiğim şeyler arttı. Sınırlarımı korumadım. Şimdi geçen zamana bakıyorum da kendi kendimi tüketmişim. Sınırlarımı korumayarak. Bunun da sebebi değer düşüklüğü ve özgüvenmiş.

    Şimdi de özgüvensizim.

    31 mayıs 20:32

    3. Özgüven, değer düşüklüğü sınırları çok etkiliyor. Kendine değer veren biriysen özgüvenliysen sınırlarını daha çabuk biliyor farkına varıyorsun. Neyi hak edip hak etmediğini düşünüyorsun çünkü. İster istemez ona göre insanların ne dediğine yaptığına izin veriyorsun. Sınırları korumamak çok büyük pişmanlık getirdi bende. Özgüvenin ne kadar önemli olduğunu 28 yaşımda yeni anlıyorum.

    31 mayıs 20:38


    4. Yaklaşık 4 yıldır terapiye gidiyorum. -öah diyeceklere peşinen diyim hastalıklarla, ölümlerle, parasızlıkla falan uğraşıyorum hayatım dümdüz gidemediği için esas nedenlerime bi türlü sıra gelemedi ilk anksiyete ve dehb için başlamıştım-

    Ben ilk terapiye gittiğim zamanlar hayır demekte inanılmaz zorlanıyordum. Hani "x ya senin evine yerleşelim diyoruz, sen zaten kirayı veriyosun" dese biri hayır diyemezdim öyle diyim. Şimdi mesela çok rahat sınır çekebiliyor ve kendimi ifade edebiliyorum. Annemle babamın ilişkisinde hep üçüncü kişiydim artık rahatlıkla "ben eşin değilim, çocuğunum" diyebiliyorum ikisine de. Benim için bu hayatta elde edebildiğim en kıymetli şeylerden biri. Sağlıklı sınırlar gerçekten insana huzur veriyor.

    Sınırlar bu arada aşırı katı olmak zorunda da değil zaman zaman esner zaman zaman yer değiştirir. Gerçekten bir kere sınırlarınızı ve kendinizi tanıdığınızda hayat çok kolay oluyor.

    Örneğin şu an evliyim, ilk zamanlar çocuk yap dediklerinde sinirleniyodum şimdi mesela o kadar da umrumda olmuyor. Eşimin babannesi dediğinde "oyy hayırlısı babanemm" diyebiliyorum, ona bu sınırı genişletiyorum çünkü yaşlı, zaten anlamayacak. Ama mesela eşimin annesi aynısını 1 kere dedi "bu konuyla ilgili konuşmak ya da görüş duymak istemiyorum" dedim. Kadın bir daha bir şey demedi, "kimsenin haddi değil, bana nasıl böyle bir şey söylersin" falan demedim. Bu cümle karşısındaki kendi tutumumu ifade ettim. Aramız açılmadı da.

    Bir de biz sınırlarımızı çizdiğimizde karşımızdaki de istemsizce ona göre şekil alıyor. Annem normalde 24 saat içinde min 2 kere min 30 dk benimle konuşmadığında -benim aramam lazım- küsen bi kadındı. Ama yani hayat da böyle bir şey değil. Küstü küstü küstü sonra bir olay geldi başına haber vermedi sorduğumda arasaydın dedi "anne sen de beni arayıp anlatabilirsin ki. Senin ne yaşadığını hep ben soramam, sen de x başıma bu geldi, şöyle hissediyorum diye beni arayabilirsin" dedim ve bir süre sonra bunu yapmaya başladı.

    Gibi gibi ss sorduğun için uzun uzun anlattım. Eğer bu konuda çok zorlanıyorsan bence bu konu özelinde terapiye gidip süreci kendi adına hızlandırabilirsin.

    1 haziran 00:46

    içerik sonu