5.
ben tam hissettiğimde burada bu satırları okuyan çoğu kişinin olmak istemeyeceği bir haldeydim.
boşanmış, kendi başına ayakları üzerinde durmaya çalışan, ailesine sınırları konusunda restler çeken, kişisel devrimler yapan dışardan bakınca hayatı darmadağın biriydim.
ama içeride çok güçlü, tam ve mutlu hissetmeye başlamıştım.
çünkü hayatımı kendi ellerimde geri alıyor, kendi kendimi yeniden doğuruyordum. gelecekten ümitli, yarınlara çok hevesliydim. geçmişe sünger çekmiş yepyeni bir zedin kabuğunu kırmıştım. önce öfkelerimi, atmış, hayatımda bana bir şeyler öğretmiş herkesle vedalaşmış, kimseye kin duymaz hale gelmiştim. ruhumun, farkındalığımın ve kalbimin gerçekten yükseldiğini, ışıl ışıl bir iç dünyaya sahip olduğumu hissediyordum. seçimli bir şekilde iyi bir insan olmuştum, kimseyle işim yoktu, kimseyle yarışmıyor, kimseyle ilgilenmiyordum. tek derdim doğurduğum bu kızı özene bezene büyütmekti. deneyimler, felsefeler, disiplinler edinmiştim.
günün sonunda ben tam hissettikten sonra kendi başıma bunu başardıktan sonra kimseye dayanmadan, yıkılmadan, kimseden yardım almadan ayağa kalktıktan sonra en çok kendimi sevdikten sonra tam oldum. ve bu saatten sonra sorunuzda anlattığınız çoğu şeyin anlamı başkalaştı benim için. evli, çocuklu kimseye tam gözüyle bakmıyorum, işi gücü yerinde kimsenin hayatı beni ilgilendirmiyor. beni artık kendini bir yerden bir yere taşımış insanlar ilgilendiriyor.
evlendim, seneye de çocuğum olacak nasipse eğer. işim, mesleğim de yerinde ve rayında. genel geçer kazancı iyi bir ünvana sahibim, istesem başka başka mesleklerden de iyi paralar kazanacak kabiliyetlerim var.
ama bunların hiç biri beni tam yapmıyor.
ben zaten tam doğdum, ben zaten tamdım.
hepiniz olduğunuz halinizle tamsınız ve varsınız ama toplumsal kodlar, deneyimler insanlara kendini kaybettiriyor.
önce kendinizi bulun derim ben, zaten sonrası çorap söküğü.