zamanında çok çağdışı ve ya sığ bulduğunuz ama zamanla hak verdiğiniz şeyler var mı ?

1. insanları memleketlerine göre yargılamak çok yanlış gelirdi, babam arkadaşlarım için hangi tahmini yaptıysa hepsi çıktı. dolandırıcıdır oralılar dediği biri de gerçekten dolandırıcı çıktı. o yüzden ben de memleketlere dikkat kesiliyorum artık. 

2. Geç kalmışlık var bence de. Çocukken yüzmeye gönderilip belki iyi bir yüzücü olacaktın. 20lerinde üniversite okumakla 30lu 40 lı yaşında okumak çok farklıdır. Artık olgun bir kafasındır çünkü genç deli dolu bir yaşta değilsindir.

Bir kızla erkek belli yaştan sonra yakın arkadaşlık olmaz olmuyor.

Evde kalmak diye bir şeyin de olduğunu düşünüyorum artık. Yalnızlık iyi bir şey değil.

Üniversite okumamak çok sığ geliyordu. Nerde okursan oku üniversite okunmalı diye düşünüyordum. Şimdi üniversite önemli iyi bir bölüm okunmayacaksa gereksiz geliyor. Dandik üniversiteler de okunacağına hiç okumasın.

önceden yemek yapmayı sevmedim. Çok sığ bulurdum yemek yapmayı neden öğrenmek zorundayız neden en iyi şekilde olmalı diye düşünürdüm. Köylü işi gelirdi ortaokul lisedeyken öğrenmek. Üniversitede de öğrenmemek için inat ettim. Şimdi yaşam becerileri olarak öğrenilmesi gerektiğini düşünüyorum.

3. Ninemin ve dedemin erkekleri sanki bizden istifade etmek isteyen ve onlara karşı korunmamız gereken vahşi canlılarmış gibi belletmeye çalışmasına çok sinir olurdum... Onlar insan doğasının çiğliğini biliyordu, ben bilmiyordum.

4. Akraba seviciliğine çok kurulurdum. Annem ve babam Kötü niyetli insanlar değilse mutlaka akrabalar ile arada bir görüşmemiz gerektiğini düşünürdü. Ben de siyasi görüş, ortak zevklerin olması, hayat tarzı vs. çok takardım. Biri ne kadar iyilik yaparsa yapsın bir kere göt göt konuştuysa siler atardım. Sonra yıllar geçti 34 yaşına geldim. Gerçekten insan bir yerde o akrabaların varlığından güç alabiliyormuş onu öğrendim. Üstelik hayat tarzı benimle aynı olan, benimle bire bir aynı siyasi görüşe sahip insanlar da sikko ötesi çıkabiliyormuş. Görüşleri gereği hümanist olması gereken okumuş eğitimli insanların başka bir ülkenin insanları ölürken üçüncü dünya ülkesi vatandaşları diye hiç takmadığını görünce anladım bunu. Artık çok keskin değilse, karşı taraf ölsün gebersin kafasında değilse farklılıkları takmıyorum. Çok fanatikse benimle aynı takımda olan insandan bile tiksiniyorum. Akraba bir yerde iyidir. Benim gibi komple kestirip atmak yerine görece iyileri seçip iletişime devam etmek iyi bir seçenek. 

5. Hımm düğün dernek işlerinde erkek tarafından çok talepkar olunmaması gerektiğini düşünürdüm, bu fikrim çatır çatır değişti. Hayır kendim evlenmedim ama arkadaşlarımın düğünlerinden gördüğüm kadarıyla ne kadar talep ederseniz ve anne babanız ne kadar arkanızdaysa size o kadar saygı duyuyorlar. Ve evet, o çok sevdiğiniz eşiniz bile siz talepkar olmadıkça sizin standartlarınızı düşürdükçe düşürme fikrine giriyor. 

6. Var. Aysun kayacı.

7. Aileler denk olmalı olayı saçma geliyordu. Evlenene kadar nolacak ya önemli olan bizim anlaşmamız diye düşünüyordum, ailemle ailesi görüşmese de olur diyordum. Öyle değilmiş. O ailenin içinde büyümüş ne kadar farklı düşünmeye ve davranmaya çalışsa da. Ailesi de sizin ailenizin başına değil direkt sizin başınıza bela oluyor. Hiçbir ortak noktanızın olmadığı insanlarla muhatap olmak zorunda kalıyorsunuz. 

8. Annem aşırı tutucu bir insan, evlenmeden önce cinsel birliktelik yaşamanın ne kadar kötü olduğundan bahsedip dururdu. Ona çok kızardım ama haklıymış. Sadece erkeğin keyfine hizmet eden bir şey. Yaşanan her ilişki kadından bir şey götürürken erkeğe hiçbir şey olmuyor 

9. Soruyu takibe de aldım düşündüm de yok abi yok maks ev almayalım yea olayı var ama o da bana hep saçma gelmişti insanın özellikle oturacağı evi alması bence her devirde mantıklı. Ama yani özellikle ilişkilere dair şeyler hala sığ geliyor. Beş senedir de evliyim sıradan da bi insanım ama yani yapmayın kızlar ya.

10. aysun kayacı liste başıdır.