1.
Ben yaşadığımı çok düşünmüyorum. Ailemde engelli bir kardeşim olduğu için en büyük görevim ebeveynlerimin hayatını kolaylaştırmak olmalıydı. Onlara yük olmamak için sessiz olup minimum şey talep etmem gerekiyordu. Bu da haliyle beni kısıtladı
2.
Çocukluk ve ergenlik. Ha neye bağlı benim açımdan maddiyat
3.
ben yaşayamadım. zaten genel olarak kabalabık bir ailede büyüdüm. sürekli sessiz ve ağlayan bir annem vardı. bana daha küçük yaşta sen çok olgunsun işte sen başarılısın sen şöylesin falan dendi hep ben de hata yapmamaya çalışarak büyüdüm hep. ne ergenlik taşkınlıklarım oldu, ne erkek arkadaşlıklarım sessiz sakin her şeyi içine atan "sorun çıkarmayan" bir çocuk olarak büyüdüm. duygusal davranmam gereken yaşlarım mantıkla geçti. şimdi 30uma yaklaştım bu sefer mantığımı kullanmam gereken yerde duygularımı kullanmak istiyorum. simdi fark ediyorum ne kadar bastırmışım kendimi ve bunu kimse de fark etmemiş. en acısı da ne biliyor musunuz takdir de görmedim. yıllar sonra ailemle bunun yuzlesmesini yasadıgımda annem sen kendi kendine mantıklı olayım diye bir misyon edinmişsin biz de fark edememişiz işte ama öyle bir beklentimiz yoktu diye. bok yoluna gitmiş gibi hissediyorum hayatım. ne eğlenceli hayatım, ne eğlenceli arkadaşlarım, ne de deli dolu gibi bir aşk hayatı yaşayabildim. bundan sonrası için umut ediyorum ama yeni bir ben doğması gerekiyor ve insanın alıştığı kabuklardan sıyrılması çok zaman alıyor.