yeni
popüler
sorular içinde ara
yeni soru sor
son sorular
son cevaplar
kategoriler
  • süslü
  • moda alışveriş
  • kuaför & güzellik merkezi
  • sağlık
  • spor
  • gönül işleri
  • aile arkadaş ilişkileri
  • cinsellik
  • eğitim & kariyer
  • seyahat
  • pet
  • sanat
  • bürokrasi
  • diğer
girdi yaz
medya ekle
  • linki kopyala
  • şikayet et
  • girdiler (25717)
  • medya (190)
tarih
oy (güzelinden)

25717. baya büyük bir evde, beş kişi yaşıyoruz. iki çift, bir de ben. çiftlerden birinin ayrılmaya varacak derecede bağırışlı ve küfürlü kavgalarından hemen ertesi gün instagram'da "canım aşkım bir tanem" dediğini görüyorum. çoğu şeyin gerçek olmadığını biliyorum. bir arkadaşın annesi amleliyat hemşiresi, babası genel cerrah. çok çok iyi bir okulda okudu (öyle ki okulu söylesem kızı tanıyanların çıkacağı kadar iyi bir okul), abd'de çalışmaya başlayacak ve muhteşem bir sosyal çevresi var. ama onu tanıyorum. anoreksiya ile mücadele etti, hiç geçmeyen bir depresyonu var. dışarıdan görsen aşırı cool bir kız ama depresyonda mı, evet. 

beni bunlar üzmez. bu yaşa geldikten sonra fark edebildim maalesef: hayat herkese eşit davranmıyor. tek kıskandığım şey, dün evdeki çiftlerden birinin ayağı kaydı ve düştü, sevgilisi hemen onu kucağına alıp kanepeye taşıdı, kontrol etmeye başladı (intörn doktor).

kaç yaşında insanım. bir kere bile kucakta taşınmadım. içimin derinden cız ettiği tek an bu oldu. ev arkadaşlarıma dair. 

ama geçiyor. tabii ki hayata karşı yaptıklarımız ve sorumluluklarımızın yanı sıra beklentilerimiz de oluyor ama olabildiğince az olursa insanın hayata karşı küskünlüğü de azalıyor. olay instagram'dan nerelere geldi ama içimi dökmem lazımmış. 

bu itirafı da gündem'deki "instagram sizi yetersiz hissettiriyor mu" sorusuna binaen yazıp son anda buraya geçirmeye karar verdim, o yüzden instagram üstüne kuruluymuş gibi hissedilebilir ama yazıyı tümden okuyunca sadece başka hayatlara takılmamak gerektiği yoksa çok mutsuz olunacağı gerçeğini anlatan bir kuple. 

bugün 09:22

25716. Giyimine fazla özen gösteren erkekler beni tedirgin ediyor. Yani baştan aşağı modaya uygun giyinen bir kadın gördüğümde gayet normal karşılarken, böyle dergiden fırlamış gibi son moda kıyafetlerle donanmış erkek görürsem rahatsız edici buluyorum, bana hiç güven vermiyor. Yani erkekler çizgili tişörtlü kahvehane dayısı gibi olsun demiyorum da bilindik tarzdaki erkekler güven veriyor sanırım :')

ilgili medya:
1
28 mayıs 08:50

25715. Dünyanın en seksi şeyi duygularında emin cesur bir erkegin bakışları ya. Hasret kalmışız.

25 mayıs 19:34


25714. The big bang theory dizisini tekrar izlemeye başladım. Kadın karakterler başta olmak üzere bütün karakterlerin giydiklerine bakınca içimi dev bir hüzün kapladı. Affedersiniz sik gibi oversize blazerlerin, aşırı "cool" ama renk yoksunu birbirinden ruhsuz kıyafetlerin içine girmeyi biz ne zaman kabul ettik ya? Bakıyorum penny olsun bernadette olsun hatta amy olsun ilk sezonlar rengarenk ve üstlerinden her an dökülecekmiş gibi durmayan şeyler giyiniyorlarmış. Şu an sokaktaki herkes dizideki cambridge mezunu aşırı kurumsal avukat priya gibi. Dizide Kimsenin üzerinde aşırı havalı minimal gold aksesuarlar, çük kadar el çantaları, ancak araban varsa rahatça üzerinde taşıyabileceğin kıyafetler yok, içerisinde gerçekten rahatça yaşayabileceğin şeyler var. Eskiden de çok renkli giyinmeyen ben bile bazen çevreme bakınca abartmış gibi hissediyorum. Halbuki bir tane desenli bir şey oluyor üstümde. 2000'ler/2010'lar modası geri dönse keşke. 

24 mayıs 23:01



25713. Rüyalarımda gerçek hayatımdan daha çok yaşıyorum. Rüyalarım daha hareketli ve sosyal. Partilere gidiyorum, şehir şehir geziyorum, arkadaş çevrem çok falan. Artık yaş olarak gecelerimi sayıcam. Q

24 mayıs 09:39

25712. şimdi böyle lisedeyken falan bazı hayaller kuruyoruz ya, mesela tahsil görmek istediğimiz alanda iyi bir üniversiteye gidiyoruz, oradan sonra yine aynı alanda dünyanın sayılı üniversitelerinde yüksek lisans yapıyoruz, başarılı oluyoruz, top tier ofislerde kendimize güzel bir yer ediniyoruz ve maddi manevi tatmin oluyoruz falan. en azından ben kuruyordum yani. belli bir yaşa gelince anlıyorsun ki hayalini kurduğun top tier ofislere ya da kuruluşlara (mimarlık, avukatlık, mühendislik, sağlık alanında bazı meslekler vb. işler için konuşuyorum) girmek için köşe başları zaten sen daha lisedeyken tutulmuş oluyor ve sen köylü kafanla bunu fark edememiş oluyorsun. Bunun farkına varmak çok canımı sıkmıştı, biraz önce tekrar aklıma geldi bu durum. Şöyle örneklendireyim; sen küçük bir anadolu şehrinde kendince iyi olduğunu sandığın bir liseye yüksek bir puanla girmişsin ama eğitim sistemi malum, bir de ailede seni sanata, yabancı dile ve spora yönlendirecek vizyon ve maddi imkan olmayınca sadece üniversite sınavına çok çalışıp yine kendince iyi olduğunu düşündüğün bir bölüme kapak atıyorsun. sonra bakıyorsun ki bir kısım sınıf arkadaşın italyan lisesi, fransız lisesi gibi yerlerden mezun olup anadili gibi ingilizce artı almanca, italyanca, fransızca konuşur şekilde bölüme gelmiş. senin adını ilk kez duyduğun su altı sporlarında falan madalyaları var, sen yazları köye möye giderken o cambridgelerde yaz okuluna gitmiş. bu avantajları sayesinde senin kalifikasyonun itibariyle dahil olamayacağın yerlere, kulüplere o daha öğrenciyken dahil olmaya başlıyor ve daha mezun olana kadar geçen 4 yılda dahi aranızdaki fark git gide daha da açılıyor. işte köşe başları direkt şahıs olarak olmasa da bir komün olarak bu kişilere ister istemez ayrılmış oluyor. istisnalar kırk yılda bir olsa da ekstra zeki ve mümkünse ailesi ekonomik olarak da en azından hâli vakti yerinde bir insan olmadıkça o dünyada kendine yer edinmenin pek de mümkün olduğunu anlıyorsun. açıkçası bu benim içimde kalan bir durum. acaba diyorum daha vizyonlu bir ailede olsaydım da kariyerim böyle mi ilerlerdi yoksa daha mı farklı olurdu diye zaman zaman düşünürüm. bence birçoğumuz için işler daha farklı ilerlerdi. şans diyelim.

23 mayıs 22:21 23 mayıs 22:22

25711. Çok affedersiniz kızlar da ben bu yrak gibi hayatın içinden alkol bağımlısı çıkmadığım için ne zaman madalyamı alıcam ya

21 mayıs 20:35


25710. eurovisionun o çamur gibi boğaz görüntüsü ne öyle??????????? auuuuuuuuuuuuuuuuuu. ey avrupa bana bak gelmiyim oraya. huzurlu huzurlu evde otururken bi anda asena oldum

21 mayıs 15:04

25709. Dün eski fotoğraflarıma denk geldim. Nasıl yüzüm saf, masum, neşeliymiş. Hayatla ilgili tecrübem yokmuş mutluymuşum. Hatalar yapmamış, toy halim çok belli oluyormuş. Heyecanlı ve kaygısızmışım. Daha özgüvenliymişim. Daha güzelmişim. O eski neşemi, heyecanımı özlediğimi farkettim.

Şimdi yüzüme bakıyorum. Ruhsuz, enerjisiz, heyecansız, mutsuz, kaygılı, özgüvensiz ve yaşlanmış. Yüzüm sanki kararmış gibi. O masum saf halim kalmamış. Matlaşmışım. Hayır bu bakımla da ilgili değil. Hayat yormuş. Biraz da kendi kendimi yormuşum. Bazı hissiyatlar o zamana aitmiş. Geri gelmeyecek hep özlücem

20 mayıs 23:51

25708. İstese de gebe kalınamayan ilk regl günü hüznü var üzerimde. Bilen bilir bu hissi. Bir gün bunca şeyi başaracağım ama psikolojik olarak buna bu kadar hazırlıksız ve savunmasız kalacağım hiç aklıma gelmezdi. 

19 mayıs 21:42