süslü sözlük itiraf

25715. Valla bunu söylemezsem çatlayacağım, "cleangirl" akımını aşırı sıkıcı, bayık, sıradan ve hatta ne yazık ki özenti buluyorum. Sade stile hiçbir lafım yok da, herkesin mi temizlikten, sadelikten anladığı şey aynı? herkes mi her makyajda, her kıyafette, her ayakkabıda aynı rengin birebir aynı tonlarını, aynı kesimlerini, aynı bilmemnelerini beğeniyor kardeşim?!

25714. Son 1,5 yıldır öyle şeyler yaşadım ki, sınanmanın çok başka bir şekliydi. Öyle hale geldim ki; gözümden yaş dökülemiyor ama kendimi bıraksam çığlık atacak durumdayım. 

Bugün karar verdim ki; etik bulmadığım, doğru bulmadığım, yok ben hallederim, altından kalkarım, sabredeceğim dediğim her şeyi bir kenara atıyorum. Dayayıp birine sırtımı güçleneceğim, başka yolum kalmadı...

25713. Çok ciddi bir "Erteleme" hastalığım var! 

25712. Senden vazgeçtim canım. Geçen gün burada "ihtimali bile çok güzel olan şeyler var" yazmıştım. Artık vazgeçtim bir ihtimali beklemekten. Sen bensiz hayatına devam edebiliyorsun, ben de edebilirim. bana vermekten çekindiğin sevgiyi ilgiyi kendime ben veriyorum artık. Senin onayını beklemiyorum artık. Senin gibi biri zaten beni hak etmiyordu. Beni anladığını, gördüğünü, duyduğunu sanmıştım ama beni gerçekten anlayan biri bunları yapmazdı. Bu kadar ürkek korkak olarak hiçbir aşk yaşanmayacağı gibi hiçbir hayat da yaşanmaz. Sen köşende oturmaya devam et.

25711. Çook eski bi sevgilimin seneler önce yaşadığımız bir olaydan bahsettiğini okudum. Gerizekalı, gayet sıradan ama tatlı bir olayı öyle bir anlatmış ki, kendini yüceltmiş, kıymetli bir insan yapmış, beni de boş hevesleri olan biri yerine koymuş. Asla hissetmediğim duyguları yaşadığımı iddia etmiş. Kendisini de bana kıyasla kıymete bindirmiş. Adeta ben onun yanında değersiz bir figüranım. Gerçekte olan; kendisi seneler sonra benimle hala ara ara iletişim kurmaya çalışıp sen çok başkaydın, kimse senin gibi olmadı gibi şeyler yazıyor. Seninle konuşmak isteyeceğim bir şey var aslında, senin fikirlerin çok önemli vs vs. Kafasında bi hayal dünyasında aslında benden çok yukarlarda hissediyor kendini.

Bu basic narsistleri özel olarak arayıp buluyordum sanırım. 

Edit: ekleme ve düzeltmeler

25710. son on beş gündür yine tatlı ataklarım ve krizlerim başladı, sporu ve sağlıklı beslenmeyi bırakmayacaktım güyaa ama maalesef yine başa döndüm, bütün emeklerim boşa gitti, yerken ve yedikten sonra pişman olup kendime kızıyorum ama özellikle adet dönemiminde denk gelmesiyle son bir haftadır tatlı krizlerim tamamen kontrolden çıktı, duygusal olarak çok düşük bir dönemde olmamın da etkisi var tabii

25709. Nude tonlarda makyaj malzemesi almayı an itibarıyla bırakıyorum. Çünkü beğendiğim tonlar aşırı şekilde birbirine benziyor. Sephoradan kalem far aldım rengine bayılarak sonra bugün sürerken ya bu elimdeki bir fara çok benziyor dedim ve voila! Mac'in krem farlarından vintage selection renginin yarım ton koyusu pff. Rujda da aynısını yaşıyorum artık fantastik bir renk değilse yüzüme yakışan tonu kesin almışımdır deyip yerine bırakacağım. 

25708. Diyetin bir ayı bittiği için haftasonu kendime ödül vermiştim. Karbonhidrat yediğim bir haftasonu az uyumama rağmen çok enerjiktim, ağır hissetmeme rağmen tok hissediyordum. Diyet sırasında uykudan kalkamadığım günler o kadar çok oluyordu ki sağlıklı beslenmeme rağmen çok yorgundum, bu haftasonu ise sağlıksız beslenip çok enerjiktim. Ah karbonhidrat başımın belası! 

25707. Bu ara Boşluğa düştüğüm an gidip ütüyü açıp elime ne geçerse ütülüyorum. Evet ütü. Normalde gıcık olduğum bir olay kendisi ama zihnim enteresan bir alışkanlık oturttu Bunalımdan. Gidip iki elbise bi etek ütüleyip geri oturuyorum

2025 yaz bana hiç yaramadı. 

25706. bugün işten çıkarıldım.

25705. "Cehenneme giden yol iyi niyet taşlarıyla döşelidir" sözünün birden fazla anlamı varmış, yaşayarak gördüm. İyi niyetimizle esnekliğimizi sömürmeye çalışan birine denk gelince çekirgenin hakkı üç, benden bu kadar demeyi bilmemiz gerekirmiş. Bir an önce gerçekle yüzleşip çizgiyi çizmek iyi gelirmiş meğer. başta can acıtacak yalnız. Sonrası rahatlık, iyilik sağlık.

25704. ne kadar doğru yaşamaya çalışsam aynı oranda mutsuz oluyorum.

25703. satc dizisini tekrardan izliyorum ve carrie bradshaw'a katlanamıyorum.

mr. big bence çok doğru bir adam yaptığı hiç bir şey adaletsizce değil.

carrie ilişkilerinde saçma sapan davranmasaydı eminim parislerde bulduğu parizyen hanıma bu kadar kolay kapılmazdı.

annesiyle kiliseye giden adama yaptığı şey ayrılık sebebiydi, mr. big yine iyi dayanmıştı bence.

ayrıca herkesin idealize ettiği aidan ring bomboş bir çar. daha ilk karşılaşmalarında kadının sigarasına karışan, sınır çizen, bencilce eşyalarını eve yığan, sürekli kasım kasım kasan, eğlenmekten habersiz, mizahı yerlerde, dağ ayısı herifin teki ya.

kadına alacağı yüzüğü bile kendi başına beceremiyor böyle bişey olabilir mi?

nasıl mr. big ile kıyaslanıp bir de daha iyi görünebilir aklım almıyor.

dizide kasten aşırı abartı karikatürize edilen tek normal insan miranda.

samanta da eğlenceli ama o da aşırı karikatürize.

charlotte dizinin en güzel kadını ama insanı iki snaiyede sinir krizine sokacak kadar sinir bozucu bir karakter.

carrie gerçekten uyuzsun, senin kadar şımarık, takıntılı, saplantılı birini az gördüm. sonunda gittin koşa koşa mr. big ile evlendin az aklı başında olaydın hiç bunları yaşamazdın.

25702. Sezen Aksu'nun Paşa Gönül Şarkıları albümü hayal kırıklığına uğrattı 

25701. Mara tırnak balsamları aslında dudaklara gece maskesi için biçilmiş kaftan bütün dudak kremlerini unutturur

25700. 3 gündür her iş çıkışı a101 e uğrayıp trüf mantarlı cips - cola zero ikilisiyle çıktım. Biri beni durdursun ama zalim cips çok güzel.

14 yaşımda mıyım ben ya :( 

25699. savaştan korkuyorum. dünya nereye gidiyor böyle?...

25698. Annemle aramın açıldığını babam bana ekstra iyi davranınca anlıyorum

25697. Ne mobbing ne narsist erkek arkadaş, insanın en büyük sınavı toksik ve anlayışsız aile bireyleridir

25696. baya büyük bir evde, beş kişi yaşıyoruz. iki çift, bir de ben. çiftlerden birinin ayrılmaya varacak derecede bağırışlı ve küfürlü kavgalarından hemen ertesi gün instagram'da "canım aşkım bir tanem" dediğini görüyorum. çoğu şeyin gerçek olmadığını biliyorum. bir arkadaşın annesi amleliyat hemşiresi, babası genel cerrah. çok çok iyi bir okulda okudu (öyle ki okulu söylesem kızı tanıyanların çıkacağı kadar iyi bir okul), abd'de çalışmaya başlayacak ve muhteşem bir sosyal çevresi var. ama onu tanıyorum. anoreksiya ile mücadele etti, hiç geçmeyen bir depresyonu var. dışarıdan görsen aşırı cool bir kız ama depresyonda mı, evet. 

beni bunlar üzmez. bu yaşa geldikten sonra fark edebildim maalesef: hayat herkese eşit davranmıyor. tek kıskandığım şey, dün evdeki çiftlerden birinin ayağı kaydı ve düştü, sevgilisi hemen onu kucağına alıp kanepeye taşıdı, kontrol etmeye başladı (intörn doktor).

kaç yaşında insanım. bir kere bile kucakta taşınmadım. içimin derinden cız ettiği tek an bu oldu. ev arkadaşlarıma dair. 

ama geçiyor. tabii ki hayata karşı yaptıklarımız ve sorumluluklarımızın yanı sıra beklentilerimiz de oluyor ama olabildiğince az olursa insanın hayata karşı küskünlüğü de azalıyor. olay instagram'dan nerelere geldi ama içimi dökmem lazımmış. 

bu itirafı da gündem'deki "instagram sizi yetersiz hissettiriyor mu" sorusuna binaen yazıp son anda buraya geçirmeye karar verdim, o yüzden instagram üstüne kuruluymuş gibi hissedilebilir ama yazıyı tümden okuyunca sadece başka hayatlara takılmamak gerektiği yoksa çok mutsuz olunacağı gerçeğini anlatan bir kuple.