türk erkeklerinin şekilci olması

16. ne yaparsan yap yaranamazsın o yüzden en doğrusu kendin olmak

15. genelleme yapmanın her zaman yanlış olduğunu düşünüyorum. türkiyede çok fazla şekilci erkek olabilir. ama çok fazla şekilci kız da var.

14. Bir erkek olarak sadece erkeklerin değil Türk toplumunun genel şekilci olduğunu düşünüyorum. Dünyanın her yerinde, herkesin bir beğeni algısı var ama biz eğitim düzeyi düşük bir toplum olduğumuz için öncelikli kriter olarak kişinin nasıl göründüğü ve ne kadar para kazandığı gibi genel geçer değerleri daha çok gozetiyoruz. Eğitim duzeyi ne olursa olsun bunu herkes yapıyor. Peki, nerden geliyor bu sekilcilik derseniz: hep arada kalmış, kendini ispatlama çabası icinde olan, ozguveni dusuk bir toplum olmamız ve aşırı kutsal ve mukemmel bulduğumuz ama asla kendimiz olmamıza izin verilmeyen Türk aile yapısı.

13. türk kadınının şekilci olmasından bir farkı yoktur, türk'lerin şekilci olmasıdır. birbirimizi kıyafetimiz, fiziksel özelliğimizle yargılamaya bayılırız. hatta sahiplendiğimiz hayvanlarda bile şekilci oluruz . nesiller ilerledikçe daha da şekilci olmaya başladık bence, artık her şey profilden ibaret olmaya başladı.

12. kısmen katıldığım kısmen katılmadığım önerme.

kadın erkek ayırt etmeksizin insanlığın büyük bir kısmının şekilci olduğu bir gerçek, türk insanı ve tabii ki türk erkeği de istisna değil. tüm dunyada sekilcilik yaygın olmasa (bkz: peter dinklage)'in "normal" boyutlarda bir kadınla evli olması ya da (bkz: hugh jackman)'ın ona göre "çirkin" ve "yaşlı" bulunan eşi bu kadar haber olmaz.

bu iki erkek ve tabii ki eşleri türkiye'de yaşasaydı yine konuşulacak ve haberleri yapılacaktı ve yine tüm dünyada olduğu gibi ünlü olmaları onlara toplumsal aşağılama ve dışlanmaya karşı bir nebze kalkan olacaktı. benzer durumu yaşayan ünsüz kişiler içinse geçtikleri yollarda rahatsız edici bakışlar, gülüşmeler, dedikodular hatta yüzlerine karşı hadsiz söylemler, hakaretlerle karşılaşacakları kesin bence. bu çarpık zihniyetle mücadele etmek herkesin harcı olmuyor ne yazık ki.

bence sekilciligin önemli kısmı üstte yazdığım durumdu. gelelim muhtemel bahsedilene yani erkeklerin büyük memeli, büyük popolu, ince belli renkli gözlü vb. vb. kısaca prototip kadınlara olan hayranlıklarına. varsın hayran olsunlar, beraber de olsunlar hiç sözüm yok. yalnız böyle kadınları beğenip arzularken kadınlar iyi, uzanamayınca " aa eskort" gibi laflar etmeye başlamak, ola ki ulaşırlarsa "annem seni beğenmez, akrabalarım kabul etmez, değiş" demek şekilcilikten de kötü, türk erkeğinin çoğunluğu bu davranışlarda dünya markası.

11. sadece türk erkeklerinde değil, hemen hemen bütün erkeklerde olduğunu düşündüğüm durum.

bir yerde okumuştum diyordu ki, 'erkekler gördüklerine, kadınlar duyduklarına aşık olur. o yüzden erkekler yalan söyler, kadınlar makyaj yapar.'

10. genelleme yapmak istemiyorum ama geçen karşılaştığım bi olayı anlatayım size... özel bir üniversitede okuyorum ve allahin her keko tiplisinin bmw'si var, zenginler diye egoları bin beş yüz. bir yerde oturuyordum, son model bi bmw gözüme çarptı camına da şey yapıştırmışlar "fat chicks can't come", yapıştırmanın ikonunda da kilolu bir kız var. 15 dk. sonra arabanın sahibi geldi. kel, bazlama suratlı, bira göbekli 170 bi çocuk. bari aynaya bakın da böyle şeyler yapın yahu, dalga malzemesi oluyorsunuz.

9. Katılmıyorum yine bu genellemeye. Herkes biraz şekilcidir, değil misiniz? Ben hiç bir zaman arabasına, kaslarına bakıp katagorize etmedim erkekleri ama saçlarına, ellerine giyimine baktım. Siz çok yakışıklı bir erkek sizden hoşlandığında daha bir mutlu olmuyor musunuz? (Özellike lise ve üniversite dönemlerinde) Burada eşim çok kilo aldı, saçlar döküldü diye soru açan süslüler doluydu hatırlarsanız. Kadını erkeği yok bu işin

Herkes biraz şekilcidir kabul edin.

8. kendi kıl yumağı vücuduna, yağdan yaldır yaldır parlayan saçına bakmadan, bir kadın hakkında “abi o kızın fiziği sıkıntılı, bi de kollarında kıl falan var yeaaa ıyy” demişti bir erkek gözümün önünde. bu altı boş ego patlamasının sebebi kılsızlığın, tüysüzlüğün, pürüzsüzlüğün, kişisel bakımın, fit fiziğin, güzellik standartlarının, kusursuzluğun hep kadınların üstüne yapıştırılmış olmasının verdiği gevşeklik, doğru düzgün bir cinsel hayatları bile ol(a)madığı için pornolardaki tipleri gerçek sanmaları ve kadınların erkekleri memnun etmek için var olduğuna inandırılarak yetiştirilmiş olmaları. ben artık içime işlemiş bu dayatmalar yüzünden kıl köklerimi ya da koltukaltı kararmamı vs. bile kafama takarken, bunlar için ekstra vakit ve nakit harcarken, kıldan eli, kolu, yüzü gözükmeyen, buram buram ter kokan, suratı kir içinde olan, hayatında bir deodorant, bir yüz yıkama jeli almaya bile tenezzül etmemiş, kişisel bakımdan dahi bir haber, donunu bile hala annesine aldıran bir erkeğin kadınlar hakkında fütursuzca atıp tutması, hakaret etmesi, değersiz hissettirmesi, psikolojik şiddet uygulaması beni çileden çıkarıyor. dünyada bu konuda nispeten yol kat eden veya etmekte olan toplumlar var fakat türkiye henüz yolun başında bile değil bence. türkiye’de bir kadın olarak yaşamak her saniye çekmek zorunda olduğum bir eziyet benim için.

7. Ağır yaşamlar programını izleyince Türk erkeklerinin ne kadar şekilci olduklarını anladım. Adam 300 kilo eşi için “onu seviyorum,hep yanında olacağım” diyor. Türkiyede hele bir 5-6 kilo alın göbeği balkon olmuş adamlar (!) sizin arkanızdan kilolu derler.Kendi sıfatlarına bakmadan,ne hikmetse reddedildikten sonra sizde kusur bulmaya çalışırlar. Böylelerine asla prim vermemeli ve yüzüne bile bakmamalı.