6.
sosyal medyada yayılan aralık ayı başında ankarada yaşanması muhtemel patlama haberinden sonra çok üzülerek söylüyorum ki beni şaşırtmayan patlamadır.
ülkenin istanbul ve ankara başta olmak üzere büyük şehirlerinde, ve özellikle doğu- güneydoğu bölgesinde yaşayanlar olarak alıştık. çok yazık.
bu saldırıların kime düzenlendiğinin gerçekten hiçbir önemi yok benim için. etrafta duyuyorum, korkmayın, polis noktalarına saldırıyorlar, askere saldırıyorlar falan diyorlar. abi şaka mısınız? o adamlar ekmek parası için, sizin güvenliğiniz için gecenin bi vaktinde orda bekliyorlar. sokak başlarında, büyük caddelerde, merkezi yerlerde 24 saat boyunca nöbet tutuyorlar. beyni yıkanmış, hayattaki her şeyden vazgeçmiş, çevresinde uçan kuşa dahi kin güden yarım akıllının biri gelip bombalı araçla saldırı düzenliyor, bilerek, isteyerek bu adamların, bizim, ailelerimizin, arkadaşlarımızın, sevdiğimiz sevmediğimiz herkesin canına kastediyor. aklım almıyor, kabullenemiyorum.
"bu saldırıdan da kurtulduk" diyemiyorum. yarınımızın garantisi yok ki. hepimize, polis yakınlarına, asker yakınlarına, bu ülkede sevdiği ve değer verdiği birileri olanlara gerçekten sabır diliyorum.
ve biliyorum ki 20 yaralı diye başlayan bombalı saldırı bilançoları işin sonunda 10 ölü, 40 yaralı halini alıyor. belki de daha fazlası.
lütfen artık almayın canımızı ya.
lütfen artık bizi korurken ölmeyin.
lütfen artık sevdiklerimizin canına kastetmeyin.
lütfen artık şu ülkede kendi halinde yaşayan, hayalleri olan insanları öldürmeyin.
belki bugün de ölmedim, sevdiklerim ölmedi ama içimdeki endişe hergün biraz daha artıyor. ne diyelim, zaten artık belirli bir cümle kalıbındaki boşlukları dolduruyoruz. zaten bu politik oyunlarda hep biz piyonlar ölüyoruz.