2000'ler

1. İncecik yapay duran bukleler

Kahverengi saça dipten başlayan sarı balyajlar

Düşük bel pantolon

Pembe - mavi

Kaşa kadar sürülen simli farlar

Renkli dudak parlatıcıları

Bembeyaz gözaltları

Çerçevelenmiş dudaklar

Çizilmiş incecik kaşlar

2. geçen birisi soru cevap'ta sormuştu,  bu şarkıyı arıyordu o zaman aklıma geldi dinledim ben de tekrardan. sonra oradan  blero- can't you see'ye gittim.

seneler 2000-2010 arası tabii. ohh beybii kençusiii diye gezerdik. ee sonra efsaneye kaydım  dale don dale ve peugeot 206 hindistan reklamı efsanesi  şarkıyı dinlemesem olmazdı.

ardından aklıma metro+ tv geldi ne klipler dönerdi orada herneyse,  mere naseeb mein'e selam çaktım. ahh sonra  tiziano ferro- perdono dinlemem gerekiyordu, ee aşıktık tiziano'ya onu nasıl atlayalım değil mi!

e aşk demişken zamanının genç kızlarının rüyası  blue- bubblin'i dinlemeden geçemezdim .

vee hepimize acı çektiren şarkı ile girdimi kapatıyorum  çetin çetinkaya- zu spat

tamam tamam çok vurucu bir bitiş oldu buyrun efendim;

gizlinotta, bu bir beyonce vs. girdisi değil dedim ama gelmiş geçmiş en seksi düeti paylaşmadan da bitirmek istemedim:  beyonce ft. shakira- beautiful liar

ne güzel şarkılardı, belki 10 sene sonra da bugünün şarkılarını böyle anacağız kim bilir!

3. Sağlıksız görünen aşırı zayıflık, tikilik ve emo arası bir tarz, lip gloss ve gözün içine çekilen siyah kalemler.

Her şeye şaşırılan ve dünyayı toz pembe sanan bir saflık.

Tarz olarak ne kadar tarzımız ve kafamız çok karışık olsa da sanırım en mutlu zamanlarımızdı. 

94 doğumluyum, ergenliğe girdiğim 2000 sonları bana bunları hatırlatıyor.

4. ne bileyim ben seviyordum ya. böyle kendi içinde garip bir dinamiği olan dönemdi. herkes kendini en üst göstermeye çalışırdı ama değildi. kızlar daha neşeli erkekler daha hovardaydı ama hoştu bu durum. ilişkilerde heyecan vardı, sevginin saf sevgiler olduğu son dönemlerdi sanırım. he yaşım hala küçük ama hatırlıyorum işte. özlüyorum da biraz...

5. Facebook diye bir site var gerçek adınla kaydoluyorsun.. yok artık niye kendi adımızı yazalım ki herkesin göreceği yerde?? Gibi şaşkınlıklar vardı..

Bir de hoccam.com, ilk zamanları çok güzeldi, baya müzik, film vs konuşulurdu mesajlarda. Bkz. Odtü facebooku 

scrubs vardı. 

Megapol, metropol, imge kitabevi...

6. Milenyum yılıdır. Herkese gri modası enjekte edilmiştir. Benim iğğğğrenç naylonumsu paçaları lastikli bir pantolonvari birşeyim vardı. İnatla giymek isterdim ama çok kötü kokuyordu o ya. Uzun süre giymek mümkün değildi.

7. düşük bel pantalon.

ne düşünüyorduk bilmiyorum. şu an düşük bel kot veya pantalon giyince kendimi o kadar kötü hissediyorum ki.

8. Ozzy osbourne’un konser sırasında sahnede civciv ezdiği yıllar..

9. 2000'ler deyince ben hep 2000'lerin başına gidiyorum nedense o yıllar benim için çok daha özel olduğu içindir belki,vereceğim örneklerden de yaşımı az çok tahmin edebilirsiniz

*solero dondurma (algidanın çok kısa bir süre çıkardığı en havalı tanecikli dondurmasıydı)

*alcatel cep telefonu ( gazeteden kupon biriktirerek aldığım 2 cm ekranlı ilk cep telefonumdu,hey gidi)

*biri bizi gözetliyor ( sabaha kadar hunharca izlediğimiz reality show programı ve tabi ki 05 edi)

*hazır kart (nil karaibrahimgil'in hayatımıza özgür kız olarak girdiği yıllar)

*çocuklar duymasın (şimdiki versiyonuyla alakası olmayan o zamanın efsane dizilerindendi;nam-ı diğer personel müdürü ve abidin)

*asmalı konak ( 2002 yılının,erikleri tuza tuza bandırıp bandırıp yediğimiz ılık bir bahar gecesi başlamıştı sümbüm annemiz canımız ciğerimiz olmuştu.)

*peluşumsu,adı sakallı ip diye geçen bir şeyden yapılan ceket furyası,örmeyeni dövüyorlardı)

*dokun bana (acun ılıcalının absürd yapımlarının sadece bir başlangıcı olan absürd ötesi arabaya en uzun dokunanın kazandığı bir programdı,24 saat verirlerdi ve evet izlerdik çünkü o zaman sosyal medya yoktu.)

*ve tabi ki tarkan kuzu kuzu 

*vahşi güzel (canımız milagrosumuz..18:45'te başlayıp 19:30'da biten kısacık arjantin pembe dizisiydi,kaçırınca tekrarı yok ertesi gün arkadaşlarından dinliyordun,yok ya ağlamıyorum) 

*hey girl (her ay verdiği eşantiyonlarla gönlümüzü kazanırdı ve itiraf köşesiyle,o zamanın instagramı işte :D)

*blue jean (son sayfadaki arkadaş arıyorum ilanları kalp ben,döneminde en cool dergilerindendi,okuması ayrıcalıktı.)

*salsa (her çarşamba sabahı gazeteciye gitmezsem hasta sanıyorlardı,ilk baktığım kısmı burçlardı,o da beni seviyo muuuuuuu)

*trendy (yine o yılların yazılı sosyal medyasıydı ama bir salsa değildi)

neyse ben bi ağlayıp geleyim

10. 2000'ler de moda olan tangayı yada iç çamaşırı pantolondan yukarı çıkarma modasının geri döneceğini okudum az önce. bu haber inanılmaz moralimi bozdu...