yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (15)
    • medya (2)

    1. Genel itibariyle dişi bünyenin vermiş olduğu şevkle çok sevilir , bende severim, iyidir, hoştur ...da kız tayfasıyla pek sıkıcı oluyor , bir gömlek için koca gününü avm köşelerinde geçirmek epey mantıksız gibi geliyor. Haa bu zamanı boşa görmeyip bundan zevk alanlar olur o ayrı konu .

    Kıyafetten çok kitap ,albüm, kozmetik alışverişini tercih ederim.Daha dingin, telaşsız bla bla .

    9 kasım 2013 15:44

    2. online alışveriş çıktı mertlik bozuldu dedirten aktivite. ne birbirini ezen teyzeler, ne oradan oraya atılmış, yerlerde sürüklenmiş indirimli ürünler, ne elinde askılar deneme kabininin boşalmasını beklemek, ne de "buyruan, yardımcı oliimmm" diyen tezgahtar, satış görevlisi. girerim favori online alışveriş sitelerime, oturduğum yerden atarım sepete, gerekiyorsa birden fazla rengini alırım (nasılsa iadeleri karşı ödemeli ve parayı kısa sürede geri yatırıyorlar), evde rahatça dener, enine boyuna süzer, içime sinerse yerleştiririm dolaba, baktım sinmedi yollarım geriye. hem kendim rahatım, hem kafam rahat. hem de normal mağazalardan bile daha indirimli satılanları çoğunlukta oluyor.

    bu nedenle iyice alıştığımdan sanırım eskisi gibi mağaza gezesim, 8-10 parça ile zor sığdığım kabinde hepsini tek tek deneyesim gelmiyor. ama tabi ki bir kozmetik denenmeden alınmaz, gözü kapalı rastgele sitelerden edinilmez bu nedenle kozmetik ve parfümü hariç tutuyorum.

    bir de bunları yaparken bazı kriterlerim yok değil:

    *mümkünse kargo bedava, değilse kargo bedava kampanyası gereği minimum 50 tl. vs limitine ulaşmak üzere işyeri arkadaşlarını baştan çıkartıp kargoyu bedavaya getirmek

    *birden fazla markayı aynı sepette birleştirebilmek

    *müşteri hizmetleri adam gibi olan ve iade süreci yalın firmaları tercih etmek (aylarca paranızın peşinden koşmak istemezsiniz)

    20 ocak 2014 17:03

    3. bir şeye ihtiyaç duyulduğu için yapıldığında bunaltıcı olabilen ama öylesine ve kısa süreliğine yapıldığında kafa dağıtmayı sağlayan aktivite.

    20 ocak 2014 21:26


    4. nedense en çok sıkıntılı dönemlerimde aklıma gelen şey. maalesef ki tam bir depresyon ilacı.

    25 ocak 2014 13:05

    5. Kesinlikle büyük tutku, mutluluk veren birşey.

    25 ocak 2014 15:39

    6. hepimiz aynı avm'lere gidip, aynı mağazalardan, aynı ürünleri alıyoruz. zara'dan yeşil yerine benim tarzım bu diyerek kırmızıyı almış olabiliriz, ama sonuçta zara'dan! the balm yerine wet'n wild tercih ediyoruz belki, ama ikisi de gratis.

    aynı migros'tan, kipa'dan alıyoruz evimizin ihtiyaçlarını..

    migros'un bir sahibi var, zara'nin bir, gratis'in bir.

    yaptığımız alışverişlerden hep o bir kişi para kazanıyor.

    kasiyerler, tedarikçiler, fabrika işçileri de kazanıyor elbet, yaşamını kör topal sürdürecek kadar..

    yani tüm toplum olarak toplam hep o bir kişilere hizmet ediyoruz.

    "o bir kişiler", nasıl olmamız gerektiğini önce bize kabul ettiriyorlar. hangi allıkla, hangi beden ölçüsünde, hangi kıyafetlerle olmamız gerektiğini.

    sonra biz, stil sahibi, tarz, trendy, cool falan olmak için, kapışarak bugün turuncu, yarın mor rujlar alıyoruz. bugün yanar döner gözlükler, yarın ev pandifi gibi duran ayakkabılar. o tip araba, bu semtte ev şeklinde devam ediyor.

    ne olduğumuzu sahip olduklarımızla tanımlıyoruz çünkü.

    daha çok almak için daha çok çalışıyoruz. kazandığımız sahip olmalara yetmiyor bir türlü. daha çok kazandıkça, daha çok sahip olmamız gereken metalar var çünkü.

    sevdiğimiz işi yapamıyoruz, iki kuruş olsun, gönlüm rahat olsun diyemiyoruz.

    ben aslında, fotoğrafçı olmak istiyordum ama doktorlukta çok para var diyoruz.

    çünkü giyinmemiz gereken kıyafetler, oturmamız gereken evler, kullanacağımız otomobiller var. ancak böyle sevilir ve kabul görülürüz.

    özgür seçim gezegeninin, özgürce köleliği seçmiş bireyleriyiz.

    o hep kazanan bir'lerin kendi isteğimizle köleleriyiz.

    14 ağustos 2014 09:16

    7. Dönemsel olarak her bünyenin büyük bi açlıkla ihtiyaç duyduğu eylem. Dolabı açıp "giyecek hiçbir şeyim yok" klişesini hepimiz her gün yaşıyoruz çünkü. Gerçekten kendini hiçbir şekilde değil de giydiğiyle, alıp sattığıyla kabul ettirmeye çalışan tipler var. Ama Allahıma şükürler olsun ki bu gruba hiçbir zaman dahil olmadım. Bir kadının aynaya baktığında kendisini beğenmesi bütün dünyanın onu beğenmesinden daha müthiş bir şey bence. Çünkü hayat kendimizi sevdikçe daha yaşanası bir yer olur. Konuyu fazla dağıtmadan toparlamak gerekirse başkaları için değil de kendimiz için yaptığımızda alışverişin verdiği huzuru tarif edecek bir kelime değil cümle dahi bulamıyorum paragraflarla da anlatamam herhalde :D Aldığım bir pantolonu hangi gömlekle ayakkabıyla kombinlesem diye günlerce düşünmek mesela.. Daha fazla yazarsam yarın alışverişe çıkmam gerekebilir

    14 ağustos 2014 23:33


    8. eskiden benim de ayilip bayildigim simdi ise biktigimdir ihtiyacim olmasin biseye ve avmye girmek zorunda kalmayayim diye direniyorum resmen.

    eskiden dusunuyorum ogrenci halimle bile deli gibi harciyormusum simdi makul olmaya calisiyorum haliyle en cok neyi severek giyeceksem en sok neyi sureceksem onlara karar veriyorum ardindan idare etmeye calisiyorum kendimi.

    alisveris deliligini sinirlamanin tek yolu bana gore, ihtiyac listesi hazirlamak ve disina cikmamak.

    bir de cok blogger youtuber vs takip etmemek.alisveris konusunda tetikleyici olduklari su goturmez bir gercek. o ne surmus o ne almis diye, ihtiyac yokken hangimiz fuzuli masraf yapmadik?

    3 şubat 2015 04:13

    9. lanet olsun çok güzel bir aktivite. artık ihtiyaç dışı alışverişten olabildiğince kaçınmaya çalışsam da canım sıkıldığında aklıma gelen ilk şeylerden biri alışveriş yapmak. fakat maalesef ne kadar alırsan o kadar daha almak istediğini yaşayarak görmüş biri olarak artık sadece gerekli şeyleri maddi gücüm yettiğince kaliteli alarak az ve öz alışveriş yapma yoluna girdim. arada şımarıklık yapmıyor değilim tabi ki, o kadar da olsun bence.

    7 ekim 2016 21:11

    10. bunalım da olduğum dönemler de aklıma gelen iki yerden birisi. ya kuaföre gidiyorum ya da alışveriş merkezlerine. cidden ilaç gibi geliyor. sanırım bu huyumdan da hiç vazgeçemem gibi görünüyor.

    8 ekim 2016 13:55