anime

1. bambi ile doğmuştur.

2. anime animasyon anlamına gelen Fransızca kökenli, Japonca bir kelimedir. benim gelmiş geçmiş favori animem tabiki de sailor moon yani ay savaşçısıdır. çocukluğumdan beri severim hala oturur izlerim. hatta mangası tekrar anime olarak çekiliyor şuan onu izliyorum :d hastanım tsukino usagi. ayrıca avatar: the last airbenderı da unutma unutturma.(gizlinot: 22 yaşında kazık biriyim evet ama seviyom :d)

3. Japon animasyonlarinin genel adidir. Benim japonca ogrenmeya baslama sebebimdir. Japoncaya kustukten sonra tekrar barisma sebebim gene animelerdir. Bir suru anime vardir. Benim ilk goz agrim (gbkz: hellsing )tir. Siralarini hatirlamam elbet ama diger izlediklerim trigun, samurai champloo, bleach, death note, full metal alchemist, full metal alchemist brotherhood, attack on titans ve digerleridir. Bunlarin en ustunde ise tum (gbkz: hayao miyazaki) animeleri gelir. Hepsini defalarca izledim ve izlemeye devam ederim. Ayrintili konusmak isteyenler mesaj kutumu morartabilir.

4. Bizim jenerasyonda anime aşkı heidi ve şeker kız candy ile başlamıştır. Türkçe altyazı sıkıntısı sebebiyle nice koçyiğitler ingilizcesini geliştirmiştir japoncaya yatkınlık duymaya başlamıştır. Bir çok duyguyu derinlemesine anlatmada çok başarılı bir tarz olduğunu düşünüyorum. Anime izlemek bir hobi değil yaşam tarzıdır hehehe dedikten sonra buraya başarılı bir ironi (link: https://www.youtube.com/watch?v=R428yX4IDt8 video)su koyuyorum. Animesever süslülerin olması gözlerimi yaşarttı. bu arada.

5. baştan sona izlediğim tek örneği death note olmakla birlikte, başlayıp yarıda bıraktığım birkaç taneyi de göz önünde bulundurarak aşırı cinsiyetçi olduğuna karar verdiğim ve bu sebeple de izleyemediğim japon çizgi filmleri. birçoğunda alttan alttan ensest vurgusu olduğunu ve mutlaka kıyısından köşesinden sübyancılık bulunduğunu düşünüyorum. beni en çok rahatsız eden konuysa çocuksu ama koca memeli aşırı seksi kadın karakterlerin götüne memesine durduk yere odaklanan kameralar. mesela ortamda bambaşka bir şey konuşuluyor kamera bir anda kızın memesine gelip birkaç saniye orada kalıp geçiyor. ya da çocuksu kadın karakterimiz ayağa kalkarken mutlaka frikik veriyor.

şimdiye dek bu tarz şeyler gözlemlemediğim animeler sadece (gbkz: studio ghibli)den çıktı. onun dışında önerilere açığım.

6. animasyon filmlerine ne kadar bayılıyorsam animeleri bir o kadar sevemedim. gerçekten sevmeye zorladım kendimi ama yok, aşırı bayıyor. kadın karakterlerin sürekli ımyeh ımyeh diye konuşmaları, sahnelerin donukluğu, ay yazarken bile içim şişti. bir tek sonuna kadar izlediğim anime yürüyen şato olmuştu, onu da 2 haftada falan bitirdim uyumaya çalışırken açıyodum. Onda da iyi hoş tatlı da konu aşırı anlamsız bitince boş boş ekrana baktım. izleyenlere ve bu kültürü sevenlere saygılarımla. tşk.

7. izlemeyi en sevdiğim şey. Her zevke hatta her ruh haline hitap edecek versiyonları bulunur. Fantastik ve romantizm içerikli olanları favorimdir.