3.
kesinlikle zordur.o edebi yazılar gibi değil maalesef gerçekler.anneyim ve hayat artık çok yorucu.çünkü el kadar bebe en çok annesine ihtiyaç duyuyor ve en huysuz, mutsuz, ağlak anlarında annesinden başkasında yatışmıyor.
doğum kolay değil ama sonuçta o kadar da korkutucu değil, gelip geçiyor neticede.
asıl annenin macerası doğum sonrası başlıyor.etrafınızda anneniz, kayınvalideniz, eşiniz, kardeşiniz ne kadar yardımcı olursa olsun asıl sorumluluk sizde oluyor.
kendimden örnek verecek olursam, işten eve dönünce oğlum hiçbir işi yapmama müsade etmiyor.hemen geliyor ve bacaklarıma yapışıyor.aman işler kalıversin diyorsun, oğlumdan kıymetli mi?
elbette değil fakat evde bu işleri üstlenecek, yardım edecek başkası yoksa hepsi birikiyor.
işten gelip yemek hazırlaması, sofrada çocuğa yedir (senin yemeğin soğusun), yemek bitince toparla, çocukla ilgilen, uyut ve ev işlerine artık başlayabilirsin.
birde diş çıkarma, hastalık geceleri var.bebe bir türlü uykuya dalamaz, kucak kucak gezdirirsin.rahat etsin de uyusun diye her şeyi yaparsın.bu arada sen uykusuz kalırsın, sinirlerin bozulur.ertesi gün yine işe gitmek zorundasındır.
ben zor taraflarından bahsettim.güzel yanı yok mu elbet var.
her öğrendiği şey sizi mutluluktan uçurur, bir an evvel "anne " desin istersiniz, kokusunda huzuru bulursunuz.
not:dün gece bebesi uyumamış, geceyi ayakta geçirmiş ve işe gelmek zorunda kalmış bir anneyim evet.