anısı olan kozmetik ürünler

1. şimdi öncelikle bir itiraf: ürün son tüketim tarihleri konusunda kutuda yazana değil burnuma, gözüme güveniyorum. toz far hala renk veriyorsa, üstü taşlaşmamışsa, hele bir de normalde kullanmadığım ama tonunu çok sevdiğim bir renkteyse çekmecenin bir köşesinde duruyor o, belki bir gün bir kostüm partisinde kullanırım falan diye. (gizlinot: çünkü ilgi duyduğum şeyleri biriktirme huyu var bende. )

işte tüm bunların üstüne bir de ben o makyaj malzemesini bir arkadaşımla satın almışsam veya uzun süre hayalini kurup para biriktirip de aldıysam veya çok sevdiğim birinden hediye gelmişse öyle kolay kolay atamıyorum. yüzüme de kullanmıyorum ama çekmecemin bir köşesinde durduğunda makyaja başlamadan evvel bir gülümseme yaratıyor suratımda.

ve bu küçük mutluluk anlarını seviyorum.

aslında bende anısı olan kozmetik ürün çok ama bugün bulduğum bir taneyi yazacağım:

H&M'den, daha h&m'in bırak türkiye'ye girmesini, yurtdışı sitelerinin bile e-ticaret özelliği, piyasada o an olan ürünlerin görsellerinin hepsinin bulunduğu web siteleri yokken bir üçlü far almıştık arkadaşlarımla. (gizlinot: yaşlandık azizim) üçlü basit bir far aslında, ama çok güzel bir sarı tonu vardı açık mavi ve koyu grinin yanında.

o zaman tabii türkiye'de böyle güzel sarı tonlarında far falan bulmak imkansız. bugün görseniz bir milyoncudan alınmış herhalde denecek tasarım ve kalitede bir fardı. ama anısı var işte napçan. uzun süre de evdeki çılgın makyaj denemelerimde kullandığım yegane farlardan biri oldu.

şimdi sadeleşmeye çalışıyorum diye yazmıştım ya, makyaj malzemeleri de elden geçiyor tabii.

her şeyi elden geçirebiliyorum da bunları atamıyorum arkadaş. şimdi boya yaparken falan kullanıyorum, yine atamadım iyi mi. (gizlinot: iyi ama ya, olur öyle arada)

edit: görseli de sabah güzel ışıkta çekip eklerim artık (gizlinot: çünkü evde stüdyo yok) (gizlinot: doğal olarak) (gizlinot: swh)

2. 2 yıl önce kardeşimin (12 yasındaydı) hediye ettiği 4 lu far paleti. O paletin içindeki her rengi her sekilde kullandım. Halen kullanıyorum. Yakında sadece anı olarak bir köşede saklayacağım.

3. (bkz: lancome miracle parfüm ) eski sevgilimin hediyesiydi ve ayrıldığımız gün de o vardı üzerimde. yıllar var ne elime aldım ne de bir yerde kokladım. burnuma gelen ve çağrışım yapan başka kokular var çünkü.

4. erkek arkadaşımın doğum günüm için hazırladığı hediye kutusundaki (gbkz: flormar silk matte liquid lipstick) daisy ruj.

o aralar kozmetiğe gereksiz para yatırdığım için ''al biraz hesaplı ürünler kullan'' uyarısının sembolik haliydi. kozmetikten hiç anlamayan adamın nasıl olur da bu kadar güzel ruj seçtiğine hala anlam veremiyorum sdjfhdjkfj. bana en çok yakışan rujlardan biri oldu.

5. joop! muse parfümü. eski sevgilimin hediyesiydi. sene fransız devrimi ertesi. üzgün smiley.

6. Ben küçükken evde üç kadın olmasına rağmen annemin iki adet kahve ve kiraz rengi dudak kalemi hariç makyaj malzemesi bulunmazdı. O yüzden makyaj diye bir şeyin varlığını bile bilmezdim. Bir gün babamın hastasından markası bilinmeyen ama ilk görüşte aşk yaşadığım bir 48li terracota far paleti hediye gelmişti. Çok küçük olduğum için boyalara da meraklıydım ama bu hayatımda gördüğüm en renkli şeydi. Neyse ablamla birlikte heyecanla açtık ürünü. O gün çocukken ablamla eğlendiğim tek gündü. Genelde yaş farkımızdan anlaşamasak da o gün birbirimize korkunç ötesi makyajlar yapıp deli gibi eğlenmiştik. Ablamla çocuklukta vakit geçirdiğim nadir anlarımdan olduğu için çok değer verdiğim bir paletti. Yaklaşık iki ay önce ablamın tekrar taşınmasıyla odayı temizleyip paleti de çöpe yolladığını gördüm. Biraz içim burkulmadı değil.

7. Avonun eski iki uçlu yeşil ve mavi göz kalemleri. 

Annem ben küçükken düğünlere falan gittiğimizde sadece onlardan sürerdi.

Vefat etmeden önce fondötenden, rujdan nefret etmesine rağmen kendisine makyaj yapmama izin vermişti. Hassas ciltli olduğu için de sivilce çıkarmıştı diğer gün. İlk makyaj malzemelerimi de o almıştı. Kocaman dönmeli setlerden vardı evde. 

Bir gün dışarı çıktığında bana maskara ve parlatıcı alıp gelmişti. Bilmezdim tabi daha orta okuldaydım. Düğüne falan gidersek sürersin demişti.

Bir de röfle boyası var. Almıştık ben hep boyardım saçlarını ama hiç röfle yapmamıştık. Bu sefer tamamını boyamamamız gerekiyormuş. Biz de hepsine birden sürdük. Sapsarı oldu tabi. Hala fotoğrafları duruyor. Çok eğlenmiştik.

Her makyaj malzemesi aldığımda paranı boşa harcama zaten güzelsin derdi ama ne zaman makyaj yapsam çok güzel olmuşsun kız da derdi.

 Bana bunları ağlayarak yazdırdığı için kendisine teşekkür ederim. Her şeyin ilkini bana tattırdığı için de teşekkür ederim.

8. gr ve flormar ojelerim <3

9. Tahminen 1997-2001 yılları arasında gözlerimin altına sürdüğüm flormar beyaz far

İkizkuleler yıkılmadan bir sene önce freeshoptan aldigim versace bronzlastirici pudra o yıllarda liseli kizlar brozerı tüm yüzüne uygulardı. Amblajı o kadar güzel ve şıkdı ki bitti gitti seneler geçti hala daha saklıyorum 

10. 12-13 yaşlarımda ilk sahneye çıktığımda (gizlinot: Aslında ilk ücretli olarak sahne aldığım demek daha doğru. )kazandığım parayla aldığım rubyrose 748393992 li far paletim. Yazdım yine kokusu burnuma geldi. Gözüme sürmeye pek yeltenemesemde ara ara açıp renkleri parmaklıyorum, aynı pigmentasyona sahip bir far üretilmiyor şuan. Özellikle bakır tonları çok başarılı.