1.
oturup uzun uzun kendisine kadınların çalışmasının neden onlar için önemli olduğunu, kadının evdeki emeğinin görünmezliğinin kendisi için ne kadar kötü olduğunu, çocuk bakımının tamamen anneye yığılmasının ne kadar yanlış olduğunu anlatmak isterdim ama sanıyorum ki bir işe yaramayacak.
sadece bitirme tezini kadın istihdamı hakkında yazmış bir erkek olarak, yazık diyorum. bence yeterli.
2.
gender'dan haberi olmayan, toplumsal ötekileştirmenin, eşitsizliğin farkına varmayan ve hatta atarkinin kendisinden çok ataerkici olan yazar.
bakın bunlar hep cahillik, bunlar hep okumamazlık... bilmemek ayıp değil de, öğrenmemek biraz nahoş...
üniversite çok sevdiğim bir hocam marx anlatırken, farabi programı ile gelen başarılı (!) bir arkadaş, "hocam marx ne?" diye sormuştu. korkarım ki sahne tekrarlanıyor:
"feminizm ne?"
3.
bence troll değildir ve ne yazık ki bu ülkenin gerçeğidir. kendi fikrini yazan herkese troll deniyor ama farkında değilsiniz, elimizdeki malzeme bu işte! türkiye'de böyle düşünen kadınların oranının %80'e yakın olduğunu düşünüyorum.
ve sessizce kafayı yiyorum.
4.
(no:425307) numaralı iletiye tepki gösteren arkadaşları (no:381034) numaralı girdiyi okumaya davet ediyorum.
tanım: yazdıklarım yanlış anlaşılmasın ama kendisini de ailesini de karşıma alıp bazı bilimsel ve toplumsal gerçekleri (fikirlerimi değil, gerçekleri) anlatma isteği uyandıran yazar.
5.
kendisini kınamıyorum, eğer kendisi bu şekilde bir hayat içindeyken mutluysa ya da olacaksa başkalarınında mutlu olacağını düşünmesi ya da doğrusunun bu olduğuna inanması çok doğal.
ama şunu söylemeden de geçemeyeceğim. kadınların toplum içinde dezavantajlı cinsiyet olmasının asıl nedeni erkekler değil kadınlardır. erkeklerin bu durum karşısındaki tavrı çok doğal görünüyor. hayatın torpilli tarafını kapmışken neden koltuğu kadınlara bıraksınlar ki. burada iş kadınlara düşüyor ve ne yazık ki bizim toplumumuzda kadınlara bu durum ezilmek olarak değilde "anaç"lık olarak yutturuluyor. sabaha kadar ağlayan hasta 3 çocuğuna bakan arkadaşım sabah kalkıp " yazık eşim de sabah kadar uyanıp durdu" diyor, kendisinin sabaha kadar gözünü yummamış olduğu aklına bile gelmiyor. söylediğimde de bunu sevgiyle açıklıyor. evet. sevgi feragat getirir. ama bu feragat tek taraflıysa adı feragat değil başka bir şey oluyor(gizlinot: zikretmesem daha iyi olacak). tarafların ikisi de sevgi kaynaklı fedakarlıkta bulunursa söz konusu arkadaşın yazdıkları anlamlı olurdu benim için. ama malesef ben buna örnek teşkil edebilecek bir çift görmedim henüz. öyle olduğunu iddia edenlerin de görev ve sorumlulukların % 90ını üstlendiklerinin bile farkında olmadıklarını farkettim. vel hasılı kelam kadınlar hallerinden memnunken erkeklerden gelip altın tepside bize hak sunmalarını daha birkaç yüzyıl bekleriz herhalde.
25 ocak 2017 14:49
25 ocak 2017 16:12