ay savaşçısı

1. benimde bir zamanlar kaçırmadan izlediğim japon çizgi filmi.

dün akşam anime kanalında denk geldi biraz bakayım dedim ama tabi aynı tadı vermedi.

yine de en sevdiğimdir.mamoru ve usagi aşkı favorimdir.

sonlara doğru bayağı bir dramatikleşmişti diye hatırlıyorum.fırsat olursa orjinal dilinde izlemeyi planlıyorum.

2. Ortaokul zamanımın vazgeçilmezi, ilk aşkım sevgilim liselim benim olan hayatımın çizgi filmidir. Eve heyecanla gelip patates kızartması yerken onu da bi yandan izlemek nasıl da güzeldi. İnternette aradım ama istediğim şekilde dublajlısını bulamadım, seslendirmeler çok kotuydu yada çinceydi yada Japonca, bilemiyorum. Ama bi kızım olursa mutlaka izlemesini isterim. Ve son olarak da favorim Mars savaşçısıydı. Koç burcu olmamdan kaynaklı olabilir.

3. ben ilköğretimdeyken yayınlanıyordu trt'de sabahçıyken okuldan geldiğimde heyecanla yayınlanmasını beklerdim. hatta bi keresinde uyuya kalmışım annemler geldiğinde de sabah oldu zannedip kaçırdığım için ağlamıştım. (ahahahaah o zamanlar internet yoktu tabi)

tee o zamanlarda da astrolojiye ilgim olduğu için neden güneş savaşçısı yok diye uyuz olmuştum (aslan burcu olunca)

usaginin sürekli ağlamasına ayar oluyordum :)

en çok dönüşüm kısımları hoşuma gidiyordu. ama çocukken de düşünüyordum bu dönüşümler olurken (uzuun uzun sürüyor ya) karşıdaki neden saldırmasın ne saçma diye :)

uranüs neptün ve pluto'yu seviyordum ben de. silahlarını kullanışlarına bayılıyordum.

 ya diğerleri gibi bağırmadan atak yapmasındaki karizmaya bakar mısın

 o el hareketine bayılıyorum saldırısındaki

 en güzel savaşçı bana göre neptündü. zerafet akıyordu resmen.

geçen senelerde tekrardan izledim ama çocukken aldığım heyecanı almadım. ama animelere düşkünlüğüm çocukluktan beri varmış.

4. Yaaa en sevdiğim çizgifilmdi benim. Ablam izlerdi okuldan gelince ama ben izlemiyordum o izlerken yaramaz beşizlerin reklamını görmüştüm. Yaramaz beşizler ay savaşçısından sonra başladığı için kaçırmamak için ay savaşçısını da izlemeye başladım ve bir baktım her gün heyecanla gelip ay savaşçısını izlemeye başlamışım.

Ben en çok mars savaşçısını severdim. Sınıftaki kızlarla da bir grubumuz vardı hepimiz en sevdiğimiz savaşçıları seçmiştik ben mars, neptün ve uranüs savaşçısı olmuştum. Hatta anaokulundan kalan kırmızı önlüğümü bulmuştum. E tabi aradan 3 yıl geçmiş ben uzamışım önlük kısa geliyor, tam kızların dönüşüm geçirdiklerinde giydiği kıyafete benziyordu, ben de evde giyip giyip mars savaşçısı gibi geziyordum.

mavi kanatın öldüğü bir bölüm vardı ardından da kızıl pençe ölmüştü çok üzülmüştüm o bölümlerde.

Her sezon değişiminde jeneriğini değiştirirlerdi. Aaa başlangıç değişmiş diye mutlu olurduk ablamla.

Son sezondu herhalde, yıldız savaşçıları katılmıştı. aralarından yatene bayılırdım. Mars savaşçısıyla sevgili olsunlar diye çok beklemiştim.

Final yaptıktan sonra ilk bölümünü tekrar yayınladı trt ama ertesi gün okuldan gelip açtığımda 2. Bölümü vermedi. Sonra 3. Bölümü de vermedi. Ben bir hafta bekledim belki verirler diye. Sessiz sedasız kaldırdılar en sevdiğim çizgi filmimi.

Yatenciğimin olduğu sezonun jeneriğini de  şöyle bırakayım, izleyip nostalji yapmak isteyenler olur belki.

5. Aslında müthiş radikal fikirlere sahip bir animeydi. İçinde eşcinsellik (Uranüs & Neptün aşkı ), transeksüellik ( yıldız savaşçıları ), travestilik ( düşmanlardan fish eye ) ve daha nice şey vardı. Üstelik her şey açık açıktı. Tabii trt ( atv de olabilir ) kırpa kırpa kuş ediyordu caanım animeyi. İnternetle beraber tekrar izledim çoğu bölümü, ve acısını çıkarttım ama.

Ben Satürn'ü çok severdim ama Uranüs ve Neptün'e hayrandım. Kendimi bulmamdaki katkısı çoktur bu serinin. Bir keresinde hatta - iki yıl önceydi sanırım - rüyamda michiruyla aşk yaşamaya başlamışız, harukaya bunu nasıl anlatacağız diye dertlenirsen uyanmıştım. Bir keresinde de usagiyle aşk yaşıyorduk. ( insan gibi rüya göremiyorum zaten. Ya ejderhalar oluyor, ya yaratıklar ya da bu tarz şeyler )

Neyse, çok sevdiğim ve beni şekillendiren özel bir animedir. Türkçe dublajı da müthiş güzel yapılmıştı. Ne kadar aradıysam da dublajlı bölümleri bulamadım. Anime tutkumun da kökeni budur. İncelenirse içinde pek çok sembolik öğe olduğu, mitolojik bağlantı bulundurduğu görülebilir.