30.
günlük veya herhangi bi aktivite için olsun hiçbir zaman anlam veremediğim bir makyaj türü.
29.
düğün makyajı gerçekten bu ahaha günlük olarak düşünemiyorum bile
28.
günlük yapılması bir insanın cildine yapılabilecek en büyük kötülüklerden biridir.
27.
bana göre tenle uyuşmayan, cakey duran fondöten ve pudradır. rengin koyu olması, cilt tipine uygun olmayan ve gereğinden fazla sürülen ürünler görünce ağır diyorum. onun harici kişinin tercihidir :)
26.
koyu renk fondöten ve pembe allık kombini geliyor gözümün önüne veeeee
tabi ki de cart bir ıslak pembe ruj!
işte bunlar hep can sıkıntısından diye düşünüyorum *-*
25.
aklıma direkt bir zamanlar bağdat caddesinde bolca bulunan yüzünü turuncu bronzera bulamış, dudağına lip gloss boca etmiş sarı uzun saçlı ablaları getiren terim.
24.
Bence makyajın ağırlığı çok tartışmalı bir konu. Çünkü mAkyaj öyle bir şey ki kişiden kişiye, yaştan yasa, kıyafetten kıyafete, mevsimden mevsime çok fark ediyor. Mesela bende ağır ve çok duran makyaj başkasında dogal durabilirken bundan 5 yıl önce yaşıma göre ağır görünen makyaj şu an suratıma cük diye oturuyor. Yine bunun gibi kalin dudaklari olan birinde rujun makyajda durusu ile ince bir dudakta ayni rujun durusu kiyaslanamaz bile..Ya da kıyafet çok önemli. Sadede gelecek olursam bence de herkes kendi caninin istediği gibi yapmalı.. Ve ağır makyaj yoktur kişinin ten ve yüz özellikleri , kıyafeti, yaşı gibi etkenlere ya da mevsime göre uygun seçilmemiş makyaj vardır.
22.
herkesin kendi tercihi. nasıl mutlu hissediyorsalar öyle yapsınlar. makyaj hatasida olsa , ağır makyajda olsa. benim için makyaj o kadını olduğundan yaşlı/büyük gösteriyorsa ağırdır. en azından o kişiye ağirdir. ve çok çeşitli ürünler sürmek değil ama kullanilan ürünü fazla sürmek ağır görünebilir. mesela benim yüzüm farı asla kaldırmıyor. en az 10 yaş büyük görünüyorum far sürünce. hiç farım yok o yuzden. ama bende ağır olan far arkadasimda harika durabilir. yani bence hemfikir olabileceğimiz tek örnek bülent ersoy hanımefendi...
21.
Neredeyse her gün koyu tonlarda makyaj yapan biri olarak ağır makyaj tanımına uyduğumu(!) öğrendim. Gene her zamanki gibi ülkemizde dikkat çeken şeylere bir ön yargi var. İstersem simsiyah makyaj yapıp üzerine bin tane sim döküp kırmızı ruj sürer denize girerim. Ben makyajı kendim için yapıyorum. Eğlenmek mutlu olmak için yapıyorum. Tamam her şeyin bir yeri zamanı var ama kimse kimseyi sabah koyu göz makyajı var diye ayıplamamalı. İsteyen istediği gibi makyajını yapar istediği yere istediği zaman gider. Siz onu beğenmeseniz bile o kendini güzel hissediyordur önemli olan da budur bence.