balkan göçmeni

1. sarımsaklıda fazlasıyla bulunur.

2. göçmen yazılır macır diye okunur. osmanlı'nın iskan politikasıyla orta asya'dan gelen türkmen boylarını ve anadolu'da kendisine sıkıntı çıkaran boyları balkanlar'a yerleştirmesiyle orayı yurt edinen ve 500 yıl boyunca balkanlar'ın bir türk vatanı olmasını sağlayan insanlar. avrupa'daki medeni kültürün ( doğu avrupa da olsa anadolu'dan bin kat daha iyi) ve anadolu'da kalan soydaşları gibi baskıcı muhafazakar kültüre pek maruz kalmamaları dolayısıyla anadolululardan farklıdırlar. fransız ihtilali'nin körüklediği milliyet bilinci ve osmanlı'nın zayıflaması sonucu çıkan bir dizi olay (köylerde yapılan katliamlar) ve savaş (1912-13 balkan savaşları) sonucunda yoğun olarak 20. yüzyılın başından itibaren yerlerini yurtlarını bırakıp trakya ve anadolu'ya (çoğunlukla kıyı ege) göçmek zorunda kalmışlardır. bu arada balkanlar'da sadece türkler değil müslüman arnavutlar, pomaklar, boşnaklar da sırp ve bulgarlar tarafından katliama, tecavüze maruz kalmışlardır. balkan savaşı'nın kaybedilmesinin ardından bulgarların öldürdüğü sadece kadın ve çocuk sayısı 500.000'dir, toplu tecavüzler de cabası. göç sırasında da soğuktan, açlıktan, hastalıktan kırılmışlardır. sonuç olarak kıyı ege ve trakya kültürünün ülkenin geri kalanından daha medeni olmasına neden olmuş, çalışkan, çilekeş insanlardır. ülkemizin kurtarıcısının/kurucusunun da onlardan biri olduğunu belirtmenin bilmem gereği var mı?

Geç gelen edit: ilber ortaylı'nın beni çok hüzünlendiren bir sözü vardır bu konuda: "türkler balkan savaşları'nda toprak değil bir anayurt kaybettiler"

3. adetlerimizi halen sürdürdüğümüz için cok mutluyum (gizlinot: <3) bir çok kişiye göçmen adetleri aşırı, fazla geliyor olabilir. Ama yıllar sonrasında bile hala adetlerini sürdürmeleri, bağlılıkları benim hep hoşuma gitmiştir.

4. osmanlının yanlış politikası yüzünden yerinden olmuş katledilmiş insanlar olurlar. suriyeye yemene verdiğimiz savaşların onda birini selanik bulgaristan makedonya iççin harcasaydı şuan çok farklı olabilirdik.

5. Eli yüzü düzgünler. kısaca gördüğüm hepsi dış görünüş olarak ülkenin geri kalanına oranla güzel/yakışıklılar. Gördüğüm tüm göçmenler renkli gözlü ve uzun boyluydu. 

İçlerinde Arnavut’lara geleneklerinden dolayı kız verilmez derler ama alınması gerektiğini söylerler. Sebep gelenekçi ve iyi hizmet beklemeleriymiş. 

6. İki türü var, ya göçmensinizdir, ya da mübadilsinizdir. Kurtuluş savaşından sonra Lozan anlaşması ile beraber gelen zorunlu göç (mübadele) dalgası ile Yunanistan'dan yurda gelenler mübadil oluyorlar; Bulgaristan, Makedonya, Arnavutluk, Bosna, Romanya gibi yerlerden gelenler ise genellikle göçmen oluyorlar. Mesela biz baba tarafından göçmen, anne tarafından ise mübadiliz. Büyük anneanne ve iki çocuğu gemide Türkiye'ye getirilmişler, büyük sefalet çekmişler, gemide ölenler kefenlenip denize atılmış falan. Büyükdede ise Yunanistan'da kalmış ve başka bir kadınla evlenip çocuklar yapmış. Ondan kalan yunan kuzenlerimizle hala görüşürüz. Hikayeler çok trajik. Büyük anneanne ise çocuklarıyla Edirne'ye yerleşmiş. Baba tarafım ise daha öncesinde Yunanistan'da komitacılık faaliyetleri başladığında yurda göçüp önce kırklareli'ne, sonra edirne'ye yerleşmişler.

balkan göçmenlerinin geldikleri yer farklı olsa da hikayeleri aynı ölçüde üzücü, mesela bulgaristan'daki baskıdan bıkıp gelenler tüm varlıklarını satıp savarak samur kürk almışlar, hem yolda üşümesinler, hem de üstlerinde parayla yola çıkmasınlar diye. Buraya geldiklerinde samur kürkleri satarak yaşamak için gerekli sermayeyi almışlar. Makedon göçmenleri yunanistan'dan çok baskı görmüşler -ki hala görüyorlar, makedonya'dan yunanistan'a geçecekseniz pasaportunuz damgalanmaz çünkü yunanistan makedonya'nın varlığını tanımıyor- , Bosna'nın hikayesini zaten biliyoruz. Ama bir ortak noktaları da vatanları belledikleri türkiye'yi ve türkleri çok sevmeleridir. Bu ülkeye duydukları sevgi ve vefa, özellikle Atatürk'e duydukları sevgi çok ayrı. Çalışkandırlar, kimseye ağız burun eğmezler, çağdaştırlar, çocuklarını okuturlar, özellikle kız çocuklarının eğitimine çok önem verirler, ailede kadının sözü geçer kadına saygı çok büyüktür, kendilerince geleneklerini yaşatmaya çalışırlar. Çok yaşasınlar. Bu ülkenin velinimeti onlardır.