1.
Senelerce kankam, arkadaşım bildiğim çocuğun (aynı zamanda eski sevgilimin en yakın arkadaşı)
"ben seni cinsel anlamda çok çekici buluyorum,elde edemeyeceğin erkek yok. Sen ne düşünüyosun biz hakkında?" diyip öpmeye kalkışması, ardından ensesine şaplak atıp "saçmalama yeaa" demem ve 3 senedir bunu hangover olmuşum da hatırlamıyomuşum gibi rol yapmam.
5 aralık 2015 21:49
5 aralık 2015 22:08
2.
kadıköy'deki dorock xl'dayız arkadaşla. yanımızda benim iki tane atanamamış az ünlü tayfasından arkadaşım. nasıl kasıntılar ama anlatamam, çok samimi değildim zaten tesadüf oldu o gün görüşmemiz. birisi gece ilerledikçe alkolün verdiği yetkiye dayanarak bana yazılmaya başladı. derken bizim arka masaya bunun eski sevgilisi geldi oturdu. ben tanımıyorum tabii kızı, kız buna sataştıkça anladım. umrumda da değiller zaten, ilgilenmiyorum ben onunla. neyse kız önüne döndü, bu da kız görsün diye iyice bana sırnaşmaya başladı. ben çekiliyorum o yanaşıyor falan. bu arada sürekli 'bu' diyorum ama tam bir 'bu' yani. sonra tutturdu fotoğraf çekinelim diye, iyi dedim ya çek de kurtulayım. fotoğrafı çekerken kameradan eski sevgilisi görülüyor tabii, bize baktığını görünce sen tut beni öp. ağzının ortasına bir geçirmişim, daha bir yudum aldığım canım içkimi bir boşaltmışım suratına. olacağı varsa da bir daha olmayacaklar eski sevgilisiyle muhtemelen bu olaydan sonra.
5 aralık 2015 22:17
5 aralık 2015 23:39
3.
Çok içmişim ama ben kendimi normal görünüyor zannediyordum ama öyle değilmiş. Tuvalete girdim kapıyı tam kapatırken zönkkkk diye kızın biri açtı ve hap lazım mı dedi ahshjsjdkd. Böyle boş boş bakıp "ne kadar" dedim 5 euroymuş. Pahalı be dedim, kız çıkarken biz buralardayız falan dedi. Ulan acı vatanda bile beni bula bula torbacı buldu. Şimdiki aklım olsa "tam bir günah gecesi" yaşadım. Kafama ya neyse.
Kamu spotu: uyuşturucu zararlıdır, cıssss!
4.
Yıllar önce bir kış mevsimi. Finallerin iyice sıkboğaz ettiği zamanlar. Arkadaşım, bu iş böyle olmaz, bara gidip biraz deşarj olup tekrar derslere dönelim dedi. Üç kişi o dönemin en popüler mekanına gittik. Kalabalık desen, metrobusten hallice.
Bir anda kalabalık hareketlendi.baktık, teoman gelmiş. İyi dedik hoşgelmiş. Neyse, insan denizi sonunda teomanı ve bizi yanyana getirdi. Teomanın fiziği o dönem de adam şeklinde, yani nasıl anlatayım. Deri ceketli, yorgun bakışlı ve votka portakal içen bir normal adam. Bu sonuncusu önemli. votka portakal.
Teoman öyle duruyor, etrafına bakıyor, diyalog yok. Herkesin dikkati başka yerde. Sonra bir an geldi; arkadaş adamın elindeki bardağı aldı, yudumladı, ve eline geri koydu. garipti yani, tanışmıyor ve konuşmuyorduk. Bir saniye sonra, bana da bir cesaret geldi,nasıl olsa alışmıştır gibi düşünüp elinden bardağı aldım, bir yudum alıp geri koydum ele. Neden yaptım bilmiyorum hakikaten. Sonra 3. Arkadaş. O da aynı hareketi yaptı. Fakat büyük yudumlar almadık, sanırım azıcık muzurluk yapmaktı amaç. Sonra adamcağız hiçbirşey olmamış gibi biraz güldü ve o votkayı içmeye devam etti. Ne o iğrendi ne de biz.
Bu sıfır diyalogla gerçekleşen garip paylaşımdan bir süre sonra kalabalık dalgası yine herkesi bir yere savurdu. Yarım saat sonra da eve döndük. Bu küçük ama ilginç anıyı da, final döneminin tuhaf kafasına bağlıyorum.
27 aralık 2015 12:33
28 aralık 2015 00:59