yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (5)
    • medya (0)

    1. işte o sapık

    https://www.facebook.com/profile.php?id=1217404268

    22 şubat 2016 16:44

    2. Ahlak yoksunu, ar damarı olmayan, gençliğinin baharında bir çiçeği solduran tecavüzcü, katil.

    Geber inşallah. Beter ol. O kızın senin yüzünden akıtmış olduğu her göz yaşı damlasına muhtaç ol.

    22 şubat 2016 17:14

    3. Katil, sapık, tecavüzcü aşağılık mahluk. Öyle büyük acılar yasa ki ölmek iste ama hiçbir zaman oleme

    22 şubat 2016 21:06


    4. Katil,sapık, tecavüzcü ve öğretmen(!). Ben hala bu tip yaratıklar Nasıl öğretmen oluyor anlamış değilim. Her önüne gelen öğretmen olabiliyor mu?? Hiç mi bir psikolojik testten geçirilmiyorlar?!?!?

    23 şubat 2016 01:27

    5. lisedeyken coğrafya öğretmenime "aşık"tım!

    adam pigme denebilecek kadar kısa ve inanılmaz çirkindi.

    gel gelelim bizi o kadar iyi anlıyordu ve o kadar eğlenceli bir öğretmendi ki, sadece ben değil dönemdeki bir çok kız da "aşık"tı!

    bir dönem içinde öss coğrafyasını bitirip geri kalan 1,5 sene için bizi derslerinde tamamen serbest bırakmıştı, biz sınav için test çözüyoduk, bize verdiği ödevler sadece test çözmek üzerineydi, sınavlarında sınıfı bırakıp giderdi ve öyle bir öğretirdi ki kopya çekmek kimsenin aklına gelmezdi. dönemde bir yazılı bir sözlü yapardı ve sözlüsünü istediğimiz konudan seçebilirdik. üniversite sınavında yanlış çıkaran beni aramasın dedi, sınavdan 2 yanlıştan fazla coğrafya yanlışı olan çıkmadı..

    peki ben bütün bunları neden anlattım, o öğretmenimiz boşanmış bir erkekti, hastalandığında evine gidip geçmiş olsun dilemişliğimiz de vardı. ben yalnız gittiğimde beni eve almak istemediğini hareketleriyle açıkça belli ettiği halde girdim, hazır çorba almıştım onu pişirmeyi teklif ettim, "tokum, teşekkür ederim, ben sonra yaparım" dedi. beni uzun oturtmadı ve kibarca gönderdi. salak mıydı, ona olan ilgimizi mi anlamıyordu, hem de nasıl anlıyordu çünkü o anlamamzlıktan geldikçe biz anlasın diye daha da belli ediyorduk. içip içip öğretmenini arayan kaç salak vardır yoksa!

    evine gidişimiz, yalnız ders alışımız o kadar davetkardır ki. e genciz, güzeliz, o boşanmış, yalnız... daha ne olsun değil mi!

    birimize bile yan gözle bakmadı, hiç birimizi kırmadan incitmeden mezun etti yolladı. yıllar geçince hepimiz davranışlarımızdan utandık ama o bizim daha fazla utanacağımız bir olayın içinde olmamıza asla izin vermedi. yaptıklarımızı yüzümüze d evurmadı.

    öğretmenlik işte oydu, bu değil!

    23 şubat 2016 10:49