1.
fedakarlığın tanımını yapan film.
etkileniyorsun hem de çok. zor bile bal olmuş çünkü. bir kere objektif. zerre ajitasyon yok.
---- spoiler ----
işaret dili, beden dili, daha da ötesi aşkın dili işitme engelli birinin hayatındaki en önemli anlamı bulmasına yetiyor.
birbirlerine düğümlenip karışarak, birbirlerinin hayatlarını yaşayıp/ öğrenerek, birbirleriyle uyuşmaya çalışarak, çevreden gelen tüm çatlak seslere kulak tıkayarak, tartışarak, sevişerek, yazışarak, dokunarak, gözleriyle iletişim kurarak aşk yaşıyorlar.
---- spoiler ----
yan temaları da çok güzel. insan zaman zaman aynı şartlar altında kendisi olduğunu düşünüp boğuluyor. o kadar başarılı ve gerçekçi performanslar sergilenmiş.
2.
En sevdiğim filmlerden biri. Mert Fırat'a her filminde her performansına ayrı hayran oluyorum ama sanki bu filmdeki rolüyle oyunculuğunu bir tık daha yukarı taşıdı gibi geliyor bana.
3.
aklımda yer eden nadir filmlerden. kesinlikle tavsiye ediyorum.
----spoiler-----
en vurucu sahnesi bence. kızın eşyalarını almak için eve geldiğinde çocuğun kız gitmeden gelmesi. ve onu terk ettiğini anlayıp ağlamaya başlaması (bu sırada kız hala evin içinde ve saklanıyor).
------spoiler------
4.
çok beğendiğim saçma sapan olmayan nadir romantik Türk filmlerinden...
5.
ilk kez türkmax'ta izlemiştim bu filmi ve sonunda ne kadar odun olsam da ağlatmıştı beni. kısaca başka bir aşk hikayesi.
(gbkz: ----spoiler----)
bu filmi diğer aşk filmlerinden ayıran şey kadın tarafının ilişkisi için bir sürü fedakarlık yapması olmuştu. genelde erkekler didinir, uğraşır ve ne fedakar bi erkek diye gözümüze sokulur. ama bu filmde aşkı için hep kadın savaştı, çevresini değiştirdi, işaret dili öğrendi, ailesini karşısına aldı ve aşkı için döndü geldi. bu filmi benim gözümde diğerlerinden ayıran kadına saygısıydı. bu konuda yönetmeni ilksen başarır'ın da emeği büyüktür büyük ihtimalle.
6 ocak 2016 14:35
6 ocak 2016 14:36