bekaretinin bozulmasından çekinen kadın

1. Bekaret dalga geçilecek bir konu değildir benim fikrimce. Evet 21. yy'da çok da önemli olmayan bir şey gibi görünse de birçok Türk erkeğinin içerlediği konulardan biridir. Benden öncesi önemli değil deseler de hepsi önemser bunu. Erkeğin bekareti olmadığından langur lungur her önüne gelene bir posta koyup yollarken kadının temizliği incecik bir zar ile belirleniyor. Bu mantıkla bakarsak evet doğru bekaret önemli değil. Artı bu yazımdan dolayı milyon kere eksileneceğimi bile bile yazıyorum. Bedeni bakire olsa da ruhu olmayanlardansa varsın dünyada bakire kadın kalmasın, erkekler de bu kadınları beğenmeyip almasın. Dipnot: Köküne kadar ben de bakireyim ama bekareti bozulan kadını da 3.sınıf biri olarak görmekten vazgeçin.

2. gerçekten içsel anlamda kendi tercihiyse bana ne dediğim kadındır. ama toplumun hatta daha spesifik olarak erkeğin ne düşündüğünü önemsiyorsa saygımın olmadığı yazık olmuş kadındır.

bu tarz kadınların kendileri sex yapmadıkları gibi özgürce yapan kadınları da dillerine doladıklarını görmüşlüğüm çoktur.

3. bekaretini bana bozdurmaktan çekinmediği sürece pek de beni ilgilendirdiğini düşünmediğim kadındır. çok fazla sebebi olabilir evet, ama bu kadın iradesiz değildir, işin sonu kendinde biter ve düşünüp taşınıp yine de bekaretin onun için saklanması gereken bir değer olduğuna karar vermişse haddimize olmadığı halde bize saygı duymak düşer, üstünde yorum yapılması gerektiğini düşünmüyorum.

hem belki de vajinal seksi çok vanilya bulmuştur ve şans vermek istememiştir, unutmayın ki birbirlerine çişlerini tutturarak (bkz: omorashi) ya da yemek yedirerek (bkz: feederism) yüzyılın orgazmlarını yaşayan insanlar var, herkes vajinal seksi sevip yapacak diye bir kaide yok. (gizlinot: ihtimaller, ihtimaller)

4. Tamamen tercih meselesidir. Malesef bizim ülkemizde özgürce cinsellik yaşayan kızlara kaşar, bakire kızlara da kezban deniliyor. Yani ne yapsak o pek değerli(!) Türk erkeğine yaranamıyoruz. Herkes Nasıl istiyorsa öyle yaşamalı bu tamamen kadının tercihi olmalı bunu ne başka bir kadın ne de başka bi erkek eleştirme hakkına sahip değil(gizlinot: eyorlamam bu kadar arkadaşlar hadi hayırlı işler)

5. ana babası "sakın evleninceye dek cinsel ilişkiye girme, kimse seninle evlenmek istemez" diye korkutur.

dinlediği masallarda, okuduğu kitaplarda hep prens ile prenses evlenip sonsuza dek mutlu yaşar.

etrafındakilerden cinsel ilişkiye girip terk edilmiş kızların hikayelerini dinler, hemcinslerinin bakire olmayan kadınlara dair çirkin yakıştırmalarını duyar, erkeklerinse "elinin kiri"dir.

televizyonda yeşilçam filmlerinde, "beni kullanılmış bir mendil gibi kullanıp kenara attın" ya da tecavüze uğradıktan sonra "kirletildim" yorumu yapan kadınların filmlerini izler.

internette sözlüklerde "patlak kadın" türü başlıkları görür; erkeklerin kızlara, "verinceye dek" modern erkek taklidi yapması, bekareti umursamadığını söylemesi gibi ikiyüzlü yorumları okur. sevgilisine güvenemez.

gazetelerde gerdek gecesi karısına saldıran koca içerikli; gelinin şöyle kanaması, böyle hastaneye kaldırılması gibi korku içerikli haberlere denk gelir.

kısaca, sistematik bir toplum baskısıdır bu, sonunda ya frijit olur ya vajinismus.

6. "Yazsam mı, yazmasam mı?" şeklinde beni uzun uzun düşündürmüş başlıktır.

Buraya forum tarzında, fazla kişisel girdiler yazmayı sevmiyorum. O yüzden çok fazla kişiselleştirmeden yazmaya çalışacağım.

Bekaretinin bozulmasından çekinen, ya da evlilik öncesi sekse mesafeli duran kadın bunu her zaman toplum baskısıyla yapmaz arkadaşlar.

1-Bunun gerçekten özel bir an, nihai bir birleşme olduğunu düşünüp, sevgilisiyle bu düşüncesinde uyuşarak evlilikle birlikte yaşamak istemiş olabilir. Tercih olabilir yani.

2-Seks boyutuyla birlikte gelen istenmeyen gebeliklerden korunma durumuyla uğraşmaya psikolojisi hazır değildir. "Prezervatif yırtıldı, şimdi ertesi gün hapı aramalıyız"la uğraşmak, regli her geciktiğinde o yüzde bir, yüzde iki ihtimale kafa yormak istemiyordur. Kürtajı falan aklına bile getirmek istemiyordur.

3-Belki de en önemlisi, cinsel yolla bulaşan hastalıklardan asla yüzde yüz koruma sağlayamayacağını bildiği için mümkün mertebe arınmış kalmak istiyordur. Prezervatif kullanıldığı halde HPV virüsü kapmış insanlar, oral seks yüzünden gırtlak kanseri olmuş insanlar duyuyordur. Tek eşliliği benimsiyor, korka korka değil özgürce sevişmek istiyordur.

İleride partnerinin de bakir olmasını değil, aynı hassasiyeti taşımasını bekleyebilir; partnerinden test isteyebilir. Kİmsenin onun çatlak olduğunu düşünmesini istemez, normal karşılanmak ister.

daha önce (link: http://www.suslusozluk.net/b/prezervatif/?y=lovestoned prezervatif), (link: http://www.suslusozluk.net/n/194055/ bekaret) ve (link: http://www.suslusozluk.net/n/249325/ eczaneden ilk kez doğum kontrol hapı almak) başlıklarına konu ile ilgili fikirlerimi yazmıştım.

Sözlük formatından forum formatına dönersem; 28 yaşındayım ve hymenim yerinde duruyor (gizlinot: Ben de bu kadar uzun süre benimle duracağını tahmin etmezdim ama olaylar böyle gelişti, ne yapayım (:) (gizlinot: evliliğe gidiyoruz derken ayrıldık.) (gizlinot: Sonraki süreçte de önüme gelenle birlikte olamadım, hatta hayatıma uzunca bir süre kimseyi alamadım.) (gizlinot: Neyse, konuya geri dönüyorum:).

Aklı başında, kararlarında irade sahibi kadınların seks yapması konusunda insanların fikir beyan etmesine ne kadar sinirleniyorsam, kendini güvenli hissetmediği ya da beklemeyi tercih ettiği için seks yapmamış kadınlarla ilgili fikir beyan edilmesine de o kadar sinirleniyorum.

Kadın olmaktan, erkek olmaktan bağımsız olarak; önümüze gelenle düşüp kalkmayı, korunmasız one night standleri 'özgürlük' olarak nitelendiremiyorum. Hem istenmeyen gebeliklerin, hem cinsel yolla bulaşan hastalıkların olasılığı tüm cinsel ilişkilerin görmezden gelemeyeceğimiz gerçeğidir.

Benim için özgür olmak seks yapmak ya da yapmamak değil; bilgili olmak, sağduyulu olmak ve kararlarında irade sahibi olmaktır.