1. değerli (yazar: this is from mathilda)'nın uktesini dolduruyorum.
son dönemde çok moda olduğu için yıllardır gitmeyi beklettiğim bit pazarına covid döneminde gitmek gibi bir cesaret gösterdim. maceralarımı yazacağım biraz. ben kadıköy bit pazarına gittim (cuma günü). gitme amacım bit pazarı mantığını çözmek (ki hiç hayallerimdeki gibi olmadı... ve evet bit pazarıyla ilgili hayal kurdum) bir de kaliteli giyim/dekor ürünlere bakmak.
klasik pazar havası, covid döneminde olmasına rağmen (mart-nisan arası gittim) çok doluydu. ve pazar çok ama çok pisti, kesinlikle gidecekseniz covid olmasa bile tulum tarzı bir şey giyin, fazla pis. çünkü bit pazarı mantığı benim bildiğim kadarıyla çöp satmak demek değildir. bazı tezgahta çöp gördüm, boş krem kutuları vs.
şimdi entry biraz uzun olabilir size tüm pazarcı kimliğimle pazarı analiz edeceğim. bu kadıköy bit pazarı tamamen kumar, birçok kötü tezgah ve azınlıkta da olsa mükemmel parçaların olduğu güzel tezgahlar var. 30-50 tlye defolu tişört satan tezgah da var 10 tlye kaşmir kaban satan da. ikinci el mantıklarını pek sevdiğim söylenemez ama birkaç vintage ve kaliteli kumaşa sahip ürünleri (artık ne yazık ki ülkede kaliteli kumaşlı bir giyim ürününe sahip olamıyoruz) alabilmemiz kolaylaşıyor. bu tiktok-reelslarda görünen vintage kıyafetler genellikle ikinci el oluyor. orijinal dolce gabbana ceket satın aldım 20'tlye hayatımın en karlı alışverişiydi. yani kaliteli şeylere sahip olmak için gidecekseniz çok fazla şey alamazsınız, ya da klonlanıp tüm tezgahlara erkenden yetişmeniz gerekir. tayt-pantolon-t-shirt gibi şeyler alacaksanız bu pazara gelmenize gerek yok. fakat tonla crop top-jean satan tezgah da mevcut.
gelelim kozmetik kısmına, tabii ki ben kozmetik hiçbir ürün almadım ama karşılaştığım garip olayları söyleyeceğim. benim esas gitme sebebim harika dekor ürünleri bulabilmekti ne yazık ki bulamadım. tezgahta gezinirken boş shiseido krem kabı, tarihi geçmiş bioderma h2o ürünü buldum hiç açılmamış. bir ton böyle ürün var, makyaj malzemesi cilt bakım kremi vs. bazıları kullanılmamış bazıları kullanılmış. daha kötüsü dyson muadili bir saç şekillendirici patlamıştı o dönemler onu gördüm pazarda, üzerinde saçlar vardı... no comment. kullanılmış foreolar vs. ve bu ürünleri kapış kapış almak isteyen birçok da alıcısı var, ürünlerden ziyade bu daha şaşırtıcı.
en sevdiğim ve sırf kendisi için tekrar gitmeyi göze alabileceğim kısmı; kitaplar.
nadirkitapta bilmemkaç yüz tlye satılan ingilizce kitaplar, sanat tarihi kitapları vb. harika kitapları buldum. 5-20 tl bandında eski uykusuz serileri ne ararsanız var. heyecana gelip hukuk okumamama rağmen bi ara kişisel haklarımı öğrenirim belki diye ceza kanunu kitabı bile aldım (kitapları taşırken beli koptu)
bir de birkaç güzel seramik tabak vs. var hoş şeyler çıkabiliyor.
özetle fikrimi belirtecek olursam; ölmeden önce yapılacaklar listesinde ilk 20'den girecek bir aktivite. garip bir ortam, çok farklı tipte insan göreceksiniz. tlc programındaymışçasına pislik göreceksiniz. ama bir kez da olsa gidilebilir. verebileceğim birkaç taktik var;
sabah gidin öğlen gidecekseniz hiç gitmeyin daha iyi çöp bile bulamazsınız.
pazarın arka tarafı değil giriş ve ön tarafı iyi genelde orta ve köşelerdeki tezgahlar mükemmel. şansınızı deneyin, bit pazarı bir kumardır. benim arkadaşım bit pazarına gidip orijinal monogram lv yakaladı benim şansıma da üzerinde saç kalmış dyson muadili saç şekillendirici kaldı...