1.
Makyajsız fotoğrafları, sahne kıyafetleri, aşkları üzerinden sürekli küçümsemeyle karışık dalga geçmeye çalışanlara oturup biyografisini okumalarını, aldığı ödüllere şöyle bir bakmalarını ve bir kadeh rakı koyup “baharı bekleyen kumrular gibi” başta olmak üzere hit şarkılarını şöyle bir dinlemelerini tavsiye ettiğim sanatçı.
Hepimizin bildiği gibi erkek bedeninde dünyaya geldi. Hepimizin bilmediği kısım ise erkek bedeninde ama ruhen kadın olmanın nasıl bir şey olduğu, bu süreçte nasıl hesaplaşmalar, nasıl vazgeçişler yaşandığı, nasıl mücadeleler verildiği, tanınmış bir sanatçıyken her şeyi göze alıp nasıl “gerçekten mutlu olacağı” şekilde yaşamaya karar verebildiği. 90’larda çocuk olanlar onu “ablan kurban olsun” ile hatırlasa da bizim yeni doğduğumuz yıllarda kendisi kenan evren’den nasibini almış, yurtdışında mesleğini icra edemeden zorluk içinde yaşayan, pembe kimliğini alabilmek için mücadele veren bir trans bireydi.
Şu anda şov dünyası içinde yaptığı bazılarına “aşırı” gelen hareketlerini çok tuhaf karşılamıyorum. Adı üstünde şov dünyası çünkü. Sezen aksu 5-6 kere evlenince sorun olmuyorsa bülent ersoy da canı ister 2 kez evlenir canı ister 7 kocalı hürmüz olur. Aksine ben kimseyi takmadan aklına eseni gönlünce yaparak geçmişinden bir nevi intikam almasını çok güzel buluyorum. Kankaları oya aydoğan ve (gbkz: nur yerlitaş)’la gecelikler üzerlerinde etiler’de büfeye gitmeleri, oturup 10 kilo kalkan yemeleri, 13 sayısını uğursuz bulduğu için 13 nolu gişeden geçmemek için tem’in ortasında arabadan inip yürümesi falan kimseye zararı olmadan hayatını bildiği gibi yaşamaktan başka birşey değil. Zaman zaman da lgbti hareketine yeterli destek vermediği gündeme gelir ama aslında sadece var olması bile lgbti hareketi için önemlidir.
Neticede ben bülent abla’nın her yaptığına alkış tutmam ama sesini de, cesaretini de, zaman zaman yaptığı çok yerli yerinde açıklamalarını da beğenirim ve gerçekten bir diva olarak görürüm.
2.
bazı insanlar vardır. acaip enerjileri vardır. bülent ersoy da benim için öyle. onu görünce sebebsiz bi gülme geliyor bana. sanki az sonra yaramazlık yapacak bi çocuk gibi. kendime yakın hissediyorum . aynı burçtan olduğumuz için onu anlıyorum. sinirlendiğinde tam sinirli, ama güldüğünde ortalığı kahkahasıyla yıkan.
geçende bi programda lady kaka ile karşılaştırılmasına kızar ve tırnaklarını sabah ezanına kadar yaptırdığından bahseder. giyinmesi, makyajı 12 saati bulduğu olurmuş. mikrofonsuz şarkı söyler. sinirlediğinde topuk olmak iyidir. taklitleri ayrı bi komiktir. ata demirer bu konuda başarılı. onu taklit etmek bile bi ustalık.
3.
zorlu yollardan geçip, tırnaklarıyla kazıyarak geldiği yerde, karşımızda dimdik duran sanatçı.
öncelikle sesini çok beğendiğimi, bir kaç şarkısının da benim için özel yeri olduğunu, asla eskimeyeceğini düşündüğümü yazayım da içimde kalmasın.
gelelim asıl konuya... kendisinin çok zor süreçlerden geçtiğinin ve kendini zor kabul ettirmiş olduğunun bilincindeyim fakat şu an bulunduğu yere bakarak taktir etmekle birlikte kendisi gibi trans bireylerin yaşadığı zorluklarla kıyaslayınca içimin rahat olmadığı gerçek. bir çok trans birey toplumda kabul görmemeleri sonucu geçimini illegal yollardan ve hayatları risk altında sağlamaya çalışırken, itilip kakılırken ve hatta öldürülürken, aynı toplumun Bülent Ersoy'u baş tacı etmesi bana mantıklı gelmiyor sözlük... ne vardı diğerlerine de şans tanınıyor, en azından "normal" davranılıyor olsaydı...
ayrıca bu yolda çekilen zorlukları en iyi kendisi bildiği için, yine trans bireyler ve onların hakları için neden mücadelede bulunmadığını da (gizlinot: herhangi bir çabası varsa ve görmediysem tenzih ederek ) aklım kabul etmiyor. düşünüyorum ben olsaydım, o sesimi duyurma gücümü çok daha farklı kullanırdım, diyorum ama bu tarz konularda çok da ahkam kesmemek lazım sanki, bilemedim...
özetle, tüm benzer süreçleri geçiren kişilere, tıpkı onun gibi sevdiği ve başarılı olacağı işler yapma şansının verilmesini (ya da ellerinden alınmamasını) dilediğim sanatçı...
4.
yeşil rujuyla şarkı söyleyen hanımefendi. valla tarkan varken bakmam sana bülent abla yılın son girdisi de bu olsun :)
5.
Sesini yorumunu çok beğendiğim, seveni kadar sevmeyeni de olan ancak türkiyenin en iyi ses sanatçılarından biri, gerçekten divası.
Bazı şarkılarının yeri bende ayrıdır, yani daha doğrusu bazı şarkıların bülent ersoy yorumu benim için ayrıdır. Gece gündüz dinlediğim biri değildir ama zaman zaman dinlerim.
Her dinlediğimde de bir kez olsun canlı dinlemeyi çok isterim diye içimden geçiririm hep, hatta bir ara baya araştırmıştık arkadaşımla, ankaraya geliyor mu gelirse nereye geliyor, geldiği yerlerin fiyat aralığı nedir diye, ankarada incek winnera geliyormuş, biz baktığımız zaman fiyat aralığı 250-800 aralığındaydı ve gidemedik.
Dün akşam için jolly jokere geleceğini haber verdi arkadaşım, haber veren arkadaşım dahil 3 kişiyi organize ettim dün akşam dinlemeye gittik, arkadaşlarım da dinlemek istiyorlardı ama benim kadar istekli değillerdi, konser tek kelime ile muhteşemdi, sahnesi gerçekten bir harika,çok samimi ve içtendi, bir sürü hayranını sahneye alıp fotoğraf çekti, insanlarla sohbet etti kısacası biz çok beğendik.
6.
bugün dostu nur yerlitaş'ın ardından annesi necla hanım'ı (89 yaşındaymış) kaybetmiş san'atçımız, başı sağolsun.