colorism

1.  Dünyanın bir çok yerinde olan ama özellikle afrika, amerika, uzak doğu, güneydoğu asyada olan bir çeşit ırkçılık(?) tarzı.

Kadınlara kötü bir şekilde yansıyor çünkü açık renk daha güzel daha temiz daha saf diye bir düşünce yerleşmiş ve hindistan, afrika ülkeleri gibi yerlerde kadınlara ten rengi açıcı zararlı kimyasal maddeler satıyorlar üstüne ünlüler reklamını yapıyorlar.

 Medyada ise en çok gördüğüm örnekleri ise siyahi erkeklerin “light skinned” kadınları beğenip seçmeleri, medyada açık tenli siyahi kadınlara yer verilmesi, asyalı idollerin ten renklerini açacak filtreler kullanmaları hayranların ise resimlerin renklerini açmaları. ayrıca medyada gençler kendi ten renklerine benzer insanları görmeyip üstüne açık teni destekleyen beyazlatan kremler satan ünlüleri gördükten sonra özgüvenlerinde büyük bir düşme olacağını düşünüyorum, colorism hem insana hemde topluma zarar veren bir olay.

Eğer bize gelecek olursak bana kalırsa bizde hafif bir colorism var çünkü beyazlar daha güzel ve temiz bulunuyor twitterda insanların yazdıklarını okuyarak görebilirsiniz. 

 Colorism’de bir ırkçılık biçimidir bunu unutmayalım.

edit: yazı yazmada iyi değilim kopukluk varsa görmezden gelin tşk

2. türkiyede de var bir problem. fakat bunun farkındalığı çok az. televizyonu açınca beyaz tenliler, sarışınlar, kızıllar, renkli gözlüler var ekranlarda. halkın birçoğu sarışın mavi gözlülük = güzellik gibi düşünüyor. ülkenin çoğunun dış görünüşü böyle değilken bunun güzellik standartı olması bilinçaltımıza 'avrupa en iyidir, en akıllıdır, en güzeldir' algısının yerleşmiş olması. elbette bu algının yerleşmesinin birçok sebebi var. biri de, avrupalıların, bir kuzey avrupa güzellik standartı olan sarışın mavi gözlülüğü, medya kontrolünü ellerinde tutmaları sebebiyle uzun yıllar boyunca dünyaya dayatmış olmaları. bir diğer sebep ise avrupa kadar gelişemeyen milletlerin kendilerini ezik görüp bunu içselleştimesi ve kendi fiziksel özelliklerinden utanacak hale gelmeleri.

ülkemizdeki tarihi güzellik standartlarına baktığımızda 'açık tenli, kara kaşlı, kara gözlü' kadınların tarif edildiğini görürüz. tipik bir türk kadını yani. olayın ayrıntılarını tam hatırlamıyorum ama bir osmanlı elçisi ingiltereyi ziyaret ettiğinde kadınların ne kadar çirkin olduğundan bahsetmiş. sebebini ise göz ve saç renklerinin çok açık olması olarak yazmış. başka ülkelerinde tarihi güzellik anlayışlarına baktığımızda, sarışın mavi gözlülüğün evrensel ve zamansız bir güzellik olmadığını ve bunun diğer kültürlere sonradan dayatıldığını görebiliyoruz.

peki biz neden hala esmerliğin, kahverengi gözlerin, siyah saçların yeterince güzel olmadığını düşünmeye devam ediyoruz? neden insanımızın çoğunun sahip olduğu fiziksel özellikleri beğenmiyoruz ve hor görüyoruz? sebep, maalesef çoğu insanın bunun sebepleri üzerinde düşünmeyip kendilerine dayatılmış güzellik anlayışını kabul etmesi. sonuç olarak ortaya türk kadınlarını esmer olduğu için aşağılayan ve kuzey avrupalı kadınların ne kadar beyaz ve güzel olduğundan bahseden bir erkek grubu ortaya çıkıyor. sadece türk erkekleri değil, birçok afrika ve asya ülkesindeki erkekler de aynı davranışı sergiliyor. bunun evrensel bir problem olup kendi kadınlarını yüceltmek ve güzelliğini görmek yerine aşağılamayı seçen erkek de aslında kendine saygısı olmayıp bunu içselleştirmiş bir bireydir.