danaburnu

1. Bahçelerde yaşayan, bitki köklerini yiyen, geceleri toprak üstüne çıkan bir böcek. Dana kadar. Delikler bırakır bahçede, o deliklerden ilaçlama yapılır. Bazen şeker sürülüp yukarı çıkartılıp yakalanır. Pek hoş karşılanmaz.

(yazar: femme)

2. burada görüp bu neymiş acaba dedikten sonra incelediğim böcek türü. pek de çirkin bir şey. okuduğuma göre yüksek sesler çıkararak insanların korkmasına sebebiyet verebilirlermiş, böcek değil uzaylı gibi zaten. umarım hiç karşılaşmam ömrüm boyunca.

3. Hayatımda gördüğüm en korkunç böcek türü. Hayır yani yılan falan görsem bu kadar korkmam, cama çarptıkça çıkan o sesi unutmam herhalde biri eliyle vuruyormuş gibi. Lagertha çık dışarı öldür şunu dedim elime viledayi aldım tam vuracaktım üzerime doğru uçtu(???) tabi sonrası çığlıklar, kaçışmalar... :( Böcek dediğin uçmaz, tehlike anında üzerine zıplamaz hızlı hızlı kaçmaya çalışır ama bu böcek değil adeta bir dev...

4. Babaannemin her bahçeye girişinde (bkz: körolasıcalar) diyerek lanetlediği, bitkilerin köklerini yiyerek bize yiyecek bir şey bırakmayan hayvan oğlu hayvan.

5. Köyde halamların evinde kedinin devasa boyutlarda bir şeyle oynadığını görüp neymiş ki bu ya diyerek yaklaşınca gördüğüm korkunç böcek. Böcekten korkmayan bünyemde ağır etkiler bıraktı o günden sonra hiç görmedim umarım görmem de.

6. Bahçemizdeki rozet çiçeklerinin canına okuyan, annemle babamın bir numaralı düşmanı.

Annemin iddia ettiğine göre bir insanın peşinde olduğunu fark ettiğinde onu kovalıyor! "abart anne abart" dedim ama bir böcek tarafından bağıra bağıra kovalandığı konusunda çok emin...

Babam, "ne ilaç döksem ölmüyor" diye isyanlarda ama bir yandan da hayvanları katletmek istemiyorlar.

Danaburnu bizde kafaları karıştırdı. Neredeyse yuvamızı dağıtacak kahpeler kahpesi...

7. tamam alıp koynuma sokamam, tamam ne biçim de bir görüntüsü var, (gizlinot: bize göre tabi, annesi için dünya güzelidir) ama, ama canı var ya. bir de mutlaka yararı olduğu bir durum vardır. araştırmadım henüz. işte canlı, canı var. olay orda kopuyor bende. tamam iyice manyak diyeceksiniz de ben bazen yolun ortasında üstünden arabalar geçip duran, rüzgarın etkisiyle savrulup duran poşete bile üzülebiliyorum. kapana kısılmış gibi. kurtulamıyor. aklıma hep (link: https://www.youtube.com/watch?v=gHxi-HSgNPc bu gelir.) ki filmdeki bu sahnenin dönen dervişlere gönderme olduğu söylenir.

(gizlinot: danaburnundan geldiğim yere bakın)

(gizlinot: ben yola çıkıp poşet kurtarmaya gidiyorum, hem de dünya daha temiz olur)

8. süslü sözlük sayesinde varlığından haberdar olduğum şeylerden biri. bu sefer güldürmedi...