yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (8)
    • medya (0)

    1. 200 ml lavanta çiçek suyuna 30 ml çay ağacı yağı karıştırıp saç diplerinize uyguladığınızda bitleri öldürebilirsiniz. (gizlinot: eczanede bu şekilde karışım hazırladığımız herkes çok memnun kaldı) organik lavanta yağı alırken bitleri öldürmek için tıbbi lavanta yağını kullanmanız gerekiyor. Bitleri kovmak gelmelerini engellemek içinse normal lavanta yağını özellikle okula giden çocuklarda enseye ve yakalara birer damla damlatabilirsiniz.

    10 kasım 2016 16:50

    2. bizim zamanımızda bit bir gecede 40 yastık değiştirir denirdi. ilaçlar zararlı olabilir ama bitin kafadan gitmesini 2 hafta beklemek pek akıl karı gelmedi bana. bu süre zarfında başkalarına da bulaşabilir çünkü. ayrıca saç düzleştiricisi biti barındıracak bi ortam sağlamaz ki. kafadan kafaya geçmiştir o.

    10 kasım 2016 17:09

    3. 11 yaşındayken ben de bitlenmiştim. Kimden bulaştı hala bilemiyorum. Bit şampuanı kullanmıştı annem ve kısa sürede kurtulmuştum. O zamandan bu zamana kaç sene geçti, şampuanlar Eminim daha da iyileştirilmiştir. O yaşta bile bana bir zararı dokunmamıştı. Sirke asit bir madde. Bol bol kullanırsanız o da zarar verir. Mayonezi aklım almadı zaten. (gizlinot: birer hamburger de söyleyelim madem)

    Hem bitler kafanızda daha uzun süre kalırsa zararınız daha da artar. Bu varlıklar kanınızı emerek yaşamıyor mu?

    Canınızı acıtmadan kesin çözüm istiyorsanız bit şampuanı kullanmalısınız.

    10 kasım 2016 19:57


    4. Annem görüp göreceğiniz en temiz titiz insanlardan biridir. Hatta anne tarafımdan pek çok kişi fazla temizlik yapıyor diye "su perisi çarpmış olmakla" itham edilir.

    Bu yüzden bitin temizlikle bir ilgisi bulunduğuna inanmıyorum öncelikle onu belirteyim ve konuma geçeyim.

    İlkokuldayken kafam tam bir bit cennetiydi. Gaz yağıyla taramalar bit şampuanından başka şampuan kullanmamalar bir işe yaramıyordu..

    Ve bir gün köye gittim..

    O günden beri kafamda ölü bit buldumsa da canlısına hiç rastlamadım. Kafa derime ne oldu bilmiyorum. Saçlarımın canlılığında gürlüğünde bir problem yaşamadım kesinlikle.. sadece bitler artık yaşamıyor kafamda..

    Peki köyde ne olmuştu?

    kafama ddt sıkmışlar meğerse! keçilerin pireleri bitleri için kullanıyorlarmış bunu..

    Zannediyorum ki dehşet zehirli bir şeydir.. ancak benim kurtarıcım olmuştu..

    Yasal uyarı: siz yine de neme lazım sakın evde denemeyiniz!

    10 kasım 2016 22:52

    5. adını duyar duymaz kafam kaşınmaya başladı. Küçükken her çocuk gibi ben de bitlendim. Bu arada bit temiz saça gelir derler. İlkokulda sık sık bit kontrolü yapılırdı herkese. Eczaneden bit şampuanı alırsınız belirli bir süre kullanırsınız geçer. Annem saatlerce saçımı tarar ayıklardı bitlerimi. Sonuçta bu bir parazit ne kadar çabuk kurtulursanız o kadar iyi. Bunun tıbbi bir çözümü varken alternatif bir yöntemle süreyi uzatmayı doğru bulmuyorum. Özellikle yeni ilaçlar eskilerden çok daha başarılı. Utanılacak bir durum da değil bu çünkü temizlik ve ya pislikle alakası yok. Önlem olarak yakaya lavanta yağı damlatmak koruyucu oluyorsa denenebilir tabiki ama olduktan sonra mayonezmiş bilmem neymiş hiç mi zararı yok? Belkide şampuandan daha zararlı kim bilir.

    11 kasım 2016 10:15

    6. Bu bit konusu ciddi anlamda ömrümü yedi.

    Okula giden bir çocuğum var. aşırı gür ve sık saçları nedeniyle sanki bitleri “gelin bitler burada size uygun mükemmel bir yer var” şeklinde ışıklı neonlu bir panoyla kendine çağırıyor. Ya da biz artık öyle düşünüyoruz. Bir insan 3 ayda bir bitlenir mi?

    Temize geliyor dediler saçını bir hafta yıkamadık, pise geliyor dediler her gün yıkadık, paltosuna kafur diktik, çağ ağacı damlattık, lavanta yağı püskürttük,bit tokası taktık, sirkeyle taradık, duruladık. Yine bitlendi yine bitlendi. Nasıl lezzetli bir kansa da evde herkes uzun saçlı ama başka kimseye atlamayıp, çocuğun kafasında mutlu mesut tüm engellere rağmen yaşadılar. Ölmemek, sadece bir süre uyumak sonra uyanıp her şeyi baştan başlatmak üzere kurulmuş gibiler. Korkunç bir saklanma yetileri var. Radyoaktif bit midir nedir anlamadım.

    Bu son moda şampuanlarla ilgili de iki çift lafım var. kaç şişe bitirdik bilmiyorum. paranit ve elimax sözde en etkilileri. Ama bitleri tamamen öldürmez, bir kısmını sersemletirler. elinizle öldüreceksiniz hayatta kalan olmuşsa. ve bu şampuanlarla yıkadıktan sonra 8 gün bekleyip tekrar aynı şampuanla yıkıyorsunuz. sirkelerden bit çıkma süresi o kadar çünkü. sirkelerin içinden çıkacak bitler de sözde bu şekilde ölüyor. ama Eski tarz şampuanlar gibi içlerinde ddt olmadığı için (çocuğun sağlığına zarar vermemek adına) asla tamamen temizlemezler. Sirkeler burada en önemli sorun. Maşallah hamamböceği gibiler. Nükleer bomba atılsa bir onlar bir sirkeler yani bit yumurtalarına bir şey olmaz. Dolayısıyla bit şampuanıyla yıkayıp ince tarakla en az yarım saat tarayıp tüm bitleri ayıklayıp saçı kurutup sirke avına çıkmanız lazım. çocuğun saçı azsa sorun değil. Ama benimki gibi kafasında normal insanın iki katı saçı olan kıpır kıpır yerinde duramayan bir çocuğun kafasından iğne ucu evet iğne ucu kadarlar büyüklüğündeki sirkeleri bulup ayıklamak? Hahahahahah (yazar burda ufak çaplı bir sinir krizine girdi)

    İki aydır saçında bir şey yok ama en ufak bir kaşıntıda benim kaşım gözüm seğirmeye başlıyor. Kaç kere elimden böcek ilacını zor aldılar, cidden sıkacaktım. Yukarıda biri mayonez demiş ya, bana hiç tuhaf gelmedi. Çaresizlik insana her şeyi ciddiye aldırıyor.

    Eskiden her şey ne güzeldi. Bitlenirdik. Bol zehirli şampuanla tek yıkamada sirke bit ne varsa ölürdü. Şimdi ölsem de bitler ölmeyecekmiş, kökü kazınmayacakmış gibi hissediyorum.

    Evet buldum. Bir daha bitlenirse saçını kazıtıcam. En doğal çözüm bu.

    11 kasım 2016 12:30

    7. Çocukken ben de birkaç defa bitlendim. Anneciğim upuzun ve gür saçlarımı kestirmeye kıyamazdı. (bkz: esasında bu yanlış bir yargıdır, saç bitleri kafa derisine yakın yaşarlar ve sirkeleri de buralara bırakırlar, kafayı kazıtmadıktan sonra saçı kestirmek işe yaramaz; sadece saçlar biraz daha azalacağı için belki bit ve sirkelerin bulunmasını kolaylaştırabilirsiniz o kadar) Genel olarak saça gaz yağı sürerek ve sık dişli tarakla kafayı eğip saçları diplerden öne doğru tarayarak bitlerin ve sirkelerin düşmesini sağlardı. Kalan yapışık haldeki sirkeleri de saçları tek tek arayarak bulur, saçtan ayırırdı. Bir de Kwell diye bir bit şampuanı vardı, onunla da yıkardık saçlarımı. Ancak tüm bu uygulamalara rağmen neredeyse bir haftada tümüyle kurtulabilirdim körolasıcalardan. Hem annem günde beş-altı kez dizine yatırır bit taraması yapıp ayıklardı. Bu meretlerden biri bile kalsa ya da gözden kaçan bir sirke, inanılmaz hızlı üredikleri için ipin ucunu kaçırdığınızda başladığınız noktaya geri dönersiniz. Bu nedenle çok iyi takip etmek, tamamen temizlenene dek sürekli kontrol etmek gerekir.

    Gelelim günümüze... Benim kızım da birkaç kere kreş ve okulda bitlendi. Çocukluğumdaki o zor tedavileri ve çileyi hatırladığım için ağladım sinirimden ilk gördüğümde. Hemen eczaneye koşup bit spreyi aldım. Doğalı moğalı bilmem ama hızlı bir çözüm istiyorsanız bu spreyler bir harika. Tek sefer kullanımda bile tüm bitleri hatta sirkeleri bile boğarak öldürüyor. Tabii saçta kalanları mutlaka yine ayıklayıp temizlemek gerekiyor ölmeyenleri olursa risk sonuçta. Ben takviye olarak bit şampuanını da aldım en sonuncu vakada. Ama sprey bir kere kullanıldı mı zaten saçtan arınması için en az beş kere falan şampuanlamak lazım, çünkü çok vıcık vıcık bir şey çok iyi yıkasanız sonraki ikinci hatta üçüncü banyo yaptığınızda ancak temizleniyor. İçlerinden sık dişli tarakları da çıkıyor ve son aldığım ürünlerin tarak dişleri metaldi. Saçta kalan sirke ve bitleri inanılmaz güzel ayıklıyordu. Evet fiyatları biraz tuzlu hem spreye hem şampuana toplam 80-90 lira gibi fiyat ödemiştim. Yanında bir de iki adet bit tokası almıştım. Ama bu illetten kurtulmak için verdiğim paranın iki-üç katını bile gözüm kapalı veririm. İllallah yani.

    Deneyimlediklerime göre günümüzdeki bit şampuanı ve spreyleri eskiye oranla çok daha etkili. Ben kızımın saçını bir gecede temizledim tamamen. Tabii bunda bitin saçına yeni geçmiş olması da başarımı arttırdı, çünkü saçını spreyleyip sonra yıkadığımızda, sık tarakla tararken sadece tek bir bit ölüsü düştü havlusuna. Ancak en az yirmi beş-otuz sirke ölüsü vardı. Tek bir bit bu kadar sirke bırakmışsa iyice bitlenen kafanın durumunu varın siz tahmin edin. Yani neredeyse tek seferde çözüme ulaştık. Bir de eczanelerde "doğal bit şampuanı" olarak satılanlar varmış, duyduğuma göre onlar pek bir işe yaramıyor. Alacaksınız eğer Paranit en iyisi şimdilik.

    Biraz da bitlenmeyi önlemek için ne yapabilirsiniz ondan bahsedeyim: İşte bu noktada doğal ürünlere daha çok rağbet edebilirsiniz. Mesela bitler lavanta kokusundan nefret eder. Bu yüzden saça, tokaya ya da yakanıza birkaç damla lavanta yağı dökerseniz bitleri uzak tutmaya yarar. Ya da saçınıza lavanta kolanyası da sıkabilirsiniz. Bit tokası ve bir rozetleri de işe yarıyor. Ben en çok güvendiğim ve uyguladığımı sizinle paylaşayım; aktarlarda satılan "kafûr" ya da "kafûrun" denen bir madde var, minik poşetlerde yine minik minik tabletler halinde satılıyor. Biraz yoğun kokulu, mentolümsü bir kokusu var. Mentol kokusu seviyorsanız çok rahatsız etmiyor. Aslında bu maddeyi saç diplerinize yakın sürerseniz daha çok işe yarar ancak cildi tahriş edici özelliğinden dolayı yapmamakta fayda var. Bunun yerine küçük bezlerin içine koyup bu bezleri dikerseniz, atletinize falan çengelli iğneyle tutturabilirsiniz. Ben kızıma bu şekilde takıyordum, hem tahriş olmuyordu hem de koruma sağlıyordu. Bir süre sonra etkisini yitiriyor yalnız, farkediyorsunuz bezin içinde ufalanıp eriyor, yenisini koymanız gerekiyor. Zaten bit tokaları ve rozetlerinin içinde de bu madde var. Onları da açık yara bulunan yerlerin üzerine takmamak gerek.

    Özellikle kuaförlere gitmeden yapın bu uygulamaları. Bitin en çok bulaştığı yerler okul, yurtlar, insanlarla çok yakın mesafelerle durabileceğiniz halka açık ortamlar, havuzlar ve kuaförler. "Benim kuaförüm temiz, oradan bana bir şey bulaşmaz" demeyin. Sizden önce kimin kafası tarandı acaba o tarakla? Hem bitler temiz saça daha çok gelir bunu da unutmayın. Bitlenmenin temizlikle ya da pislikle alakası yok. Temiz saçlarda ve saç derisinde kanın kokusunu daha kolay aldıları için en çok temiz insanlara geçerler. Okula giden çocuklarınız ya da küçük kardeşleriniz varsa, onların da başını sık sık kontrol edin. Ne olur ne olmaz...

    Amma uzun yazdım, uzman olmuşum resmen bu konuda. :)

    Bitlerin sizden uzak duracağı mutlu günler dilerim.

    Not: Bit dendiği zaman hiç şaşmaz deli gibi kaşınırım. Bu yazıyı yazarken milyonlarca defa kaşındım, yoruldum vallahi. Bu da benim bir başka garip huyum işte. ;)

    11 kasım 2016 12:46 11 kasım 2016 13:37


    8. 22 yasındayım. Üniversite öğrencisiyim yurtta kalıyorum nasıl oldu bilemeden bit kapmıştım biri duysa rezillik yani. Tüm kıyafetlerimi yıkayıp çöp poşetiyle 15 gün havasız beklettim. 15 gün boyunca her gün saçımı şirkeyle yıkadim ve bit tarağı ile taradım. (Şirkeyi hala saç kremi yerine kullanıyorum severek) ki saçım aşırı gür ve uzundur. Sonra bi de daha da olsünler diye boyadım.

    Bit şampuanı hemen kesin çözüm olabilir belki ama benim o kadar param yoktu o an ve güzel çözüm oldu.

    Yastığınızın kılıfını sık sık değiştirmeniz gerek bi de o dönemde.

    2016 'da bitlenilir mi ya uhuhu.

    11 kasım 2016 15:36

    ilginizi çekebilecek benzer başlıklar