1. elf'in nemlendirme özelliği yüksek, çift taraflı oluşuyla da son derece pratik ruju. aynı anda iki tane ruj taşımak istemeyenler için gerçekten çok pratik bir ürün. bendeki sanıyorum the best berries olarak geçen rengi. kutusunu attığım için net olarak hatırlamıyorum çünkü adını. bir tarafı pembe pembe-kahve karışımı gündüzü temsil eden açık renk, diğeriyse geceyi temsilen bordoya bakan koyu bir kırmızı. arkadaşım abd'ye gittiği dönemde birkaç şey istemiştim, o da sağ olsun elf'in bulabildiği ürünlerinden toplayıp getirmiş. aramızda paylaşırken ben de bunu seçtim. bir de açık tonlu olan vardı. ancak o renklerin çok benzeri benim elimde olduğu için tercih etmemiştim. yoksa o da gayet güzel. onun da bir tarafı kahve, diğeri de güzel bir dudak rengi diye aklımda kalmış.
yapı olarak saten bitişli, bolca nemlendirme etkisi olan ve pigmentasyonu epey yüksek rujlar. içerisinde e vitamini ve shea yağı olduğu için dudağı bir yandan besleyip, bir yandan da güçlü bir şekilde rengini veriyor. aynı zamanda da şekerli bir kokusu var bu rujların. hani böyle şekerli sakız kokusu gibi, ben o kokuyu en iyi bu şekilde tanımlayabildim. rujda koku olmasından rahatsız olanlar için bu iyi değil tabii, ama sürdükten birkaç dakika sonra o kokuyu hissetmiyorsunuz zaten. yalnız dilinizi yanlışlıkla dudağınıza değdirirseniz şekerli bir tadı olduğunu fark ediyorsunuz. yoksa koku konusunda çok da sıkıntılı değil yani.
benim gibi kışın mat rujlardan sıkılan, rujun altına sürekli dudak koruyucu uygulamaktan illallah etmiş kişiler için sürümü ve duruşu çok güzel hatta yumuşacık oldukları için sürekli kullanıldığında da bitirme potansiyeli oldukça yüksek. bir ruj elimde çok sürünmeden bitsin derseniz, o açıdan sizi üzmez.
yalnız yapıları gereği, özellikle de benim kullandığım kırmızıyı kast ederek söylüyorum, dişlere bulaşma olasılığı yüksek bir renk olduğu için sürdükten sonra kontrol edip, bir mendille de hafifçe fazlalığı alırsanız görüntü çok daha iyi oluyor. ben kırmızıyı kalemsiz sürdüm çoğu kez bu arada. uygulaması gayet kolay çünkü. onun dışında dudakta birikip, çok çabuk da silinip gitmiyor. kalıcılığı bildiğimiz stick rujlardan ne eksik ne de fazla. tabii bir şeyler yiyip içerseniz elbette ona bağlı olarak siliniyor dudaktan. dudaktan bir makyaj temizleme mendiliyle bile temizlemek mümkün, misel sularla da sıkıntı yaratmıyor. ama birkaç kez üstten geçmeniz gerek kırmızı rujun azizliğine uğramamak için. veyahut benim gibi çift fazlı bir temizleyici kullanırsanız çok daha rahat edersiniz bu tip rujları çıkarırken. koyu renklerin dağılma özelliğini en aza indirmek için en güvenli yöntem bu gibi geldi bana. yağ ya da balsam formundaki ürünler dışında tabii.
gelelim fiyat konusuna, ürünler bana geldiği dönemde bu rujun fiyatı 3-4 dolar gibi bir şeydi. o aralar bakmıştım elf'in sitesinden çünkü. yalnız bildiğim kadarıyla watsons elf ürünlerini ederinden epeyce bir fazla fiyata sattığı için her ne kadar beğensem de, indirim dışında gidip 60-70 lira verilip alınacak bir ruj da değil. ukte verirken (yazar: katie maurice) watsons'ta indirimde 40 liraya indiğini yazmış, bu ruja da zaten en fazla 30-40 lira verilir. bizdeki indirimli fiyatı aslında rujun gerçek fiyatı çünkü. bir de 1.5 gramdan iki tane ruj toplamda 3 gram ediyor, ki bu da zaten hemen hemen tek bir ruja tekabül ediyor gramaj olarak.
özetle benim gibi böyle pratik ürünleri seviyor, atayım çantaya dursun diyorsanız gayet kullanışlı. bir taşla iki kuş misali yani. bu arada rujların kapakları iyi kapansa da, çok sağlam değil gibi. o açıdan dikkat etmekte yarar var, eğer benim gibi çantaya atacaksınız o konuda uyarayım. benim çantamın makyaj çantası gibi kullandığım ayrı bir bölümü var ben orada tutuyorum genellikle. gerçi bugüne kadar kapağı açılmadı hiç, ama yine de dikkatli olmak lazım çantada taşırken.
nilll
katie maurice