1.
Şu girdimde bu konuda detaylı bilgi vermiştim. http://www.suslusozluk.net/n/2161/
Ek olarak şunu söyleyebilirim, el ağdasıyla bacak almak maharet ve alışkanlık gerektiren bir şeydir. Çok güzel ve pürüzsüz bir his bırakır ama özellikle sıcak havalarda çekilir dert değil. O ağda terden yapışmaz, deriniz ağdayı kusar, sıcaktan kıvamı kaçar, sağa sola akar falan of of. Eskiden üşenmezdim ama artık hiç elim gitmiyor doğrusu.
2.
Çamsakızı klasik ağdalar kast ediliyor herhalde. Sir kalıp ağdalar için (bkz: kalıp ağda) diye bir başlık da bulunmakta. Bu ikisinin ortak noktası elle çekilmeleri. Bez kullanılmıyor. Spatula ile sürülüyorlar. Kalıp olan mum gibi soğur sürünce ama çamsakızı soğumaz aynı kalır. Çamsakızı suyla temizlenir, bu nedenle sir kullanamayanlara daha uygun. Daha az tahriş eden ve temizliği de daha kolay olan bir ağda. Şeker var diye tüyleri besler denir ama şehir efsanesi bu söylem. 10 yıldan fazla kullanıyorum çünkü.
Çamsakızı denilen el ağdası aslında yıllardır bilinen, kullanılan bir ağda. Eskiden kadınlar evde hazırlarmış. Bildiğiniz sakız gibi, oyun hamuru gibi bir yapısı var. Bacak ve kol gibi büyuk alanlar için pratik değil fakat kol altı, göbek, genital gibi bölgelerde daha kolay. Kaynamış su dolu bir kapta 10-15 dk bekletilince uygulanacak kıvama geliyor.
Ben elimi ve ağda yapacağım bölgeyi bol pudralıyorum. Böylece erime olayı daha az oluyor. Ağdayı da elime alınca üzerine pudra döküp karıştiriyorum. Uygulama konusunda ise bir süre sonra eliniz alışıyor.
Ben bu ağdayı sadece genital bölgede kullanıyorum. Cildimi tahriş etmeyen tek ağda bu çünkü. Jilete göre tüyler daha yumuşak ve az çıkıyor. Fakat 1-2 ay ağdayı ertelerseniz ya da arada jilet vurursanız eski haline dönüyor.
Tek olumsuz yanı yazın sıcaklarda çok erimesi, bu nedenle vantilatör ya da klima olan serin bir yerde yapmak lazım. Terleyince de yapışması zor oluyor. Bol pudralama gerekiyor.