yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (92)
    • medya (1)

    1. Kadınlara bu kadar yükleniliyor peki erkekler ne oluyor. Çok yakın bi Arkadaşımın başına geldi, adam evli olduğunu söylememişti tabiki. Üstelik kız ne aranıyordu ne de orospuydu. Iş yerinden bir Adam aylarca Peşinde koştu, sürekli reddedilmesine rağmen hediyeler çiçekler gönderdi. Pes etmediği için en sonunda kızın kalbini Kazandı ve ta ta ortaya bi kadın 2 de çocuk çıktı. Kız ayrıldı ben yuva yıkamam, o çocukların vebalini alamam diye. Ama bu arada iş çevresinde duyuldu bu olay. Suçlu olarak tabiki kadın görüldü. Kızı işinden üstelik tazminatsız attılar, genel toplum ahlakına uygun olmayan davranıştan. Bu arada adam hala peşini bırakmadı, sürekli taciz etti, kızın evine kadar gidip ailesini tehdit etti. Arkadaşım çareyi Yurtdışına kaçmakta buldu. Hala orda yaşıyor, şimdi tekrar soruyorum, suçlu kim?

    4 aralık 2015 00:37

    2. o adam karısından ayrılıp size gelse bile üstelik karısıyla olan ilişkisinde geçimsizlik olmamasına rağmen yani tek sebep siz iken; bir daha düşünün derim siz de yerine tercih edilebilecek kadın adayısınız.

    4 aralık 2015 00:58

    3. (Gbkz: swinger) olmadıkları sürece allah bunu yapan erkeğin de kadının da evine ateş salsın.

    Şimdi kısmen başıma geldiği için ben bu konuya çok kafa yordum. Anlamaya, affetmeye, normalize etmeye çalıştım. Bunu o iki şerefsizi aklamak için değil ama kendi iç huzuruma kavuşmak adına yaptım ama olmadı, olamadı.

    Evli birine bilerek veya bilmeyerek aşık olmayı anlıyorum.aynı şekilde kişi evliyken başkasına aşık olabilir. Birine aşık olmak medeni durumundan bağımsız. Ha bu durumda bunu içinde yaşayıp çözer misin? Ben onsuz olamam deyip boşanır mısın? Her ikisine de her şeye rağmen saygı duyabilirim.

    Amaaaa iş beraber olma noktasına geldiğinde birinin çok büyük bir travma yaşamasına sebep olunuyor. O eşinin büyük ihtimalle bokladığı, iyi biri olsa gözüm dışarıda olmazdı falan diye itham ettiği kadın var ya işte o cehennem azapları yaşıyor. Aldatıldığını anladığında boşansa da yaşıyor, kalıp devam etse de yaşıyor. Eşini çok sevdiğinden falan da değil üstelik. Aptal yerine konduğundan, güvendiği biri tarafından güveni kırıldığından, sonraki ilişkilerinde karşı tarafa sürekli set çekeceğinden, yetersizlik hissinden acı çekiyor.

    Biraz vicdanı olan buna alet olmamalı.

    4 aralık 2015 17:17


    4. şimdi baştan söyleyeyim, bu konunun "mutlu son"u yok. hani eşini boşar seninle evlenir vs senaryosunu gördüm. hatta o ilişkinin gerçekten yürüdüğünü de gördüm. o bile "mutlu son" değildi.

    evli erkekler eşlerini sevgililerine öyle bir anlatıyorlar ki, kadını şeytan ilan ediyorlar. "ortada bir evlilik yok" diyorlar. "ben boşanacağım o kabul etmiyor" diyorlar. "beni tehdit ediyor" diyorlar. "çocuklarım için boşanmıyorum" diyorlar. bir ton bahane, bir ton yalan. ve ne yazık ki aşık olunca başta dirense de bunlara inanmaya başlayan kadınlar var.

    ama büyük konuşulmaması gereken bir konu olduğunu düşünüyorum. zaman, şartlar, kader... kontrolümüz dışında olan ve algılarımızı eğip büken o kadar çok faktör var ki. hepimiz aldatılan eş olmaktan ölesiye korkuyoruz. peki ya "ikinci kadın" olmak? hem de türkiye gibi bir ülkede. evet ikinci kadın bir tık daha irade sahibi bu olayda. ama işin iç yüzünü bilmeden ahkam kesmeye kesinlikle karşıyım. kimisinin gerçekten umurunda değil. "amaan bana ne" diyor takılıyor adamla. allah onun belasını versin. ama bunun bir sürü versiyonu var. sevgili (yazar: babelisk)'in anlattığı gibi durumlar var. ben çok üzülüyorum böyle bir duruma düşen kadınlara. eşlere de ikinci kadınlara da.

    peşin edit: taşlayacaksınız biliyorum. ben asla böyle bir ilişki yaşamadım, ama yaşandığına yakından tanık oldum. yaşım üzeri bir olgunlukla baktığım, benim için hassas bir konu. bir de öteki perspektiften bakmayı bilmek lazım.

    4 aralık 2015 17:21

    5. bu gibi olaylarda aldatılan eşin öncelikle neden aldatan kocası yerine sevgili olan kadını suçladığını anlamadığım durum. "ayartmış kocamı" deyip kadına ateş püskürürler, sonra koca burnunu sürte sürte eşine dönüp af dilediğinde de elaleme biz hala huzurlu bir yuvayız süsü vermek için adamı affederler. olan "şirret" öteki kadına olur. ha o da masum değil tabii, eğer adamın evli olduğunu biliyorduysa...

    ama yine de bence ilk suçtu erkektir. o adamın iradesi var, zayıf aciz bir canlı değil; istediği kadar baştan çıkarsınlar, isterse kız lisesinin ortasında tek adam kalsın, şeyini kontrol etmeyi bilecek. hatta büyük konuşmayayım ama önce ikinci kadına sormak lazım bu olayda o ne kadar mağdur diye. koca ne yalanlar söyledi de kadının aklını çeldi kimbilir. ya da yalan söylememiş olsun, melek olsun bizim adam, kadın kışkırtmış, üzerine çıkmış olsun. fark etmez. "ben evliyim" deyip diğer kadını itecek iradeye sahip değilse, benden de iradeli sadık eş olmamı bekleyemez. kısasa kısas.

    eğer kadın adamın evli olduğunu biliyorduysa, adam da göz göre göre aldatmışsa, suçu %50 %50 bölüşürler. kadın adamın evli olduğunu bilmiyorduysa, koca %90 suçludur.

    Bu tür olaylarda benim gözümde kocanın haklı olacağı tek ihtimal, kadının zorla adamı bayıltıp şantaj yapıp tecavüz etmesi.

    4 aralık 2015 17:44 4 aralık 2015 17:46

    6. (yazar: jezebel) (no:179836) girisini okuyunca yazacak bişilerim oluştu.

    evet genel bir tavırdır:

    kadın, karşı kadına önce ateş püskürür. ki aslında erkek daha suçludur. katılıyorum.

    bununla birlikte şöyle bir bakış açısı oluşturmam gerekli (gizlinot: biraz tecrübelerime dayanarak tabi);

    eşinizin sizi aldattığını farkettiğinizde ya da başka bir kadınla flörtsel iletişim halinde olduğunu hissettiğinizde (gizlinot: buraya aldatmanın değişik şekillerini koyabilirsiniz), öncelikle bir sahiplenme güdüsüyle hareket etme oluşuyor içinizde. bunda mantık aramayın. her şey duygularla oluyor bu durumlarda. bahsi geçen varlık (erkek) size ait bir şeyken dışarıdan biri buna el uzatmış gibi algılanıyor ve koruma güdüsü oluşuyor. vermeme, paylaşmama, kaleyi savunma gibi.

    bununla beraber; ne de olsa "eş-koca" sizin için değerli, en azından -bir şekilde bir zaman sürecinde- değer edinmiş ki eş noktasına ermiş. onu tanıyorsunuz, geçmişiniz, anılarınız, bağlarınız var. sevgi var. paylaşılan paydalar var. o sizden bişey. size ait. benden olma durumu.

    ama karşı taraf diğer kadın! tü kaka! bilmediğiniz ve bilmek de istemeyeceğiniz bir insan.

    tabi ki ki o kötü! ve sizin çemberinize müdahale eden bir dış mihrak!

    mantık aramayın, (gizlinot: olayın kendisi doğasından duygusal bir durum) önce insan karşı tarafa püskürüyor sonra için için yanıyor. sonra evi yangın yeri oluyor. herkes nasibini alıyor.

    ha sonra eşinle uzlaşırsın, affedersin, affetmeyi tercih edersin yahut olmaz toplanmaz..

    her şey mümkün.

    4 aralık 2015 18:03

    7. başka erkek mi yoktu da bula bula evli adamı bulur bu kadınlar? aşk meşk de bahanesi olamaz bunun. hay senin aşkına s.çayım denir böylesine.

    4 aralık 2015 18:51


    8. konuyu çok fazla açmak istemiyorum ama böyle bi kadın yüzünden asla kapanmayacak şeyler açıldı ailemde.tabi bu sadece ailemi değiştirmedi beni de değiştirdi.ergenlik çağındaki bi kızın yaşamaması gereken her şeyi yaşattı.resmen mesleğimi bu kadına kinimden dolayı seçtim.aynı isimdeki insanlarla bile konuşmaya tahammülüm yok.

    neyse sadece yuva yıkanın yuvası olmaz sözüne güveniyorum

    4 aralık 2015 19:26

    9. yaşamadım, yaşamak istemem.

    daha önce bir arkadaşımla daha 1 aylık evliyken, eski sevgilisiyle mesajlaşması ve bunu iş yerindeki herkese anlatması (bana herkese anlattığının 3 katı falan anlatıyordu) sebebiyle tüm ilişkimi kesmiştim.

    şimdiyse başka bir arkadaşım evli bir adamla görüşüyor(güya bana sezdirmemeye çalışıyor, bu konudaki görüşümü bildiği için ama arada bir unutup anlatıyor. görüştüğü adamla lisedeyken sevgiliymiş, o zamanda adamın zaten bir sevgilisi varmış, ama arkadaşıma eski sevgilisi olduğunu peşini bırakmadığını o yüzden sürekli aradığını söylüyormuş, hergün 4 -5 saat görüştükleri için hiç şüphe etmemiş, sonra bir gün okuldan dönerken yolda görmüş onları, adam kızı öpüp, otobüse bindirmiş, arkadaşım da bir daha görüşmemiş, 1 ay kadar sonra da o kızla 2 senedir çıktığını ve bir kaç gün önce de evlendiklerini öğrenmiş. adam arkadaşımdan 9 yaş büyük bu arada. şimdi de adam bunu facebooktan eklemiş, telefonunu bulmuş, sanki hiç evlenmemiş, ilişkileri devam ediyormuş gibi davranıyor. niye böyle yapıyorsun, adam evli, karısı seni tanıyor, iş yerine gelse rezalet çıkarsa napıcaksın diyorum, aman banane kocasıyla ilgilensin o zaman, hiç bir tane bile birlikte fotoğrafları yok adamın facebookunda, karısının hesabında var ama hep yüzük taktığı elini saklamış, uzaktan akraba gibiler fotoğraflarda diyor. karısı benim değil, onun problemi diyor. beraber pikniğe gitmişler, adamın kuzenleri de gelmiş, onlar da evli değilmiş gibi davranıyormuş, biz seni çok sevdik ya, her gittiğimiz yere çağırırız, numaranı versene falan demişler.

    şimdi bu arkadaşımla da arkadaşlığımı kesmeli miyim acaba diyorum, iş yerinden olan kızla da 4 senedir arkadaştım. bu arkadaşımla 12 senedir tanışıyorum.

    ben de evliyim, kendimi aldatılan eşin yerine koyuyorum. umarım iki arkadaşım dahil herkes yaşattığını yaşamadan ölmez.

    4 aralık 2015 21:16

    10. evli bir erkekle beraber olan kadının en büyük kötülüğü kendisine yaptığı kanısındayım. çünkü "karımdan ayrılıp seni alıcam" diyen erkeklerin çoğu bunu yapmıyor. iki kadını aynı anda idare etmekle bir nevi egolarını tatmin ediyorlar. evde bulamadığı her neyse başka bir kadında buluyor. o başka kadında bulamadığını da evde buluyordur tahminen. farklı alanlarda beklentisi karşılanıyorsa hayat ona güzel. neden bir seçim yapsın ki? haliyle bu kadınlar çoğu zaman kendilerini bile bile yakmış oluyorlar ve eğer adamı karısı boşamıyorsa zaten evlenemiyorlar.

    yukarıda adamın durumundan bahsettim biraz. erkekliği tatmin etme ve evde bulamadığı her neyse onu başkasından karşılama durumu var. ancak şöyle bir durum var ki genelde aldatılan kadınlar, kadınlara kızıyor. ben burada kızılması gereken kişinin eşleri olduğu kanısındayım. çünkü eğer "x" kişisi ile aldatmasaydı mutlaka aldatacak başka birini bulacaktı. bu noktada "x" kişisi bir araç sadece. adamda sadakat sorunu varsa zaten kişi ayırdetmez.

    aldatılan kadın ise şüphesiz en çok incinen oluyor. bazıları bile bile göz yumuyor. saçma bir şekilde "erkektir yapar"de var, inat edip kocasını boşamayanlar da, derhal boşayanlar da. bu biraz da karakterle ilgili ama her üç şekilde de sanmıyorum ki kadın üzülmesin. çünkü ortada bir sadakatsizlik var ve "neden" diye sorgulamaya başlıyor. belki hatayı kendisinde arıyor. büyük güven problemleri yaşıyor, travma atlatıyor.

    kısaca evli bir erkekle beraber olmak kadınların birbirini yakmasından başka bir şey değil. her ne kadar evli erkekle birlikteliği olan kadına kızılmaması ve asıl suçlunun erkek olduğunu söylesem de bunun kontrolü kadında biter. eğer evli bir erkek gelip birliktelik teklif ediyorsa "benimle olmak istiyorsan boşan o zaman öyle gel" diyecek kadınlar varsa da dediğim gibi erkek aldatmayı kafasına koyduysa bu teklifi muhtemelen birkaç kadına yapacaktır ve içlerinden "olur" diyecek birileri çıkacaktır maalesef.

    burada amacım ikinci kadını aklamak kesinlikle değil. kadın-erkek ilişkilerinin çok da mantığa dayalı yürümediğinin farkındayım sadece. yani büyük çoğunluğumuz bir dönem birilerine saplantılı olmuşuzdur, kendimize söz geçirememişizdir. etik olmadığını düşünmemize rağmen sevgilisi olan erkeklerle birlikte olmuşuzdur vs. bu da bir nevi zayıflık ve iradesizlik. belki de psikolojik bir bozukluk, bir boşluğu doldurma çabası, bilemiyorum. her türlü iyileştirilmesi gereken bir durum var ortada ancak ben bu durumu iyileştirmeye erkekten başlanması gerektiği kanaatindeyim.

    4 aralık 2015 21:42